De mi traducir inglés
47,857 traducción paralela
Ama beni de mi kandırıyorsun şimdi?
But am I one to be hoodwinked?
Peki bilezik de mi sende değil?
So, you don't have a bracelet, either?
Tamirden de mi sıkıldın?
Now you even get tired making repairs?
- Yani bu gerçeği de mi saklayayım?
So you want to conceal those facts, also?
Böyle bir becerin de mi var?
You have this kind of power too?
Kötü adamların dileklerini de mi yerine getiriyorsun?
Are you a guardian for bad people as well?
Fakat büyükbaba, sen de mi biliyordun?
Wait, you knew about it as well?
Eun Bi'nin Hye Jin'in kızı olması nihayet seni de mi şaşırttı?
Is this your delayed reaction about the fact that Eun Bi is Hye Jin's daughter?
Menüyü de mi alıyorsunuz?
And you're taking the menu?
- Alkolü de mi biliyorsun?
You also know that?
- Şimdi de Ezekiel'e emanet edeceğiz. Nessie mi?
And now we are entrusting Ezekiel.
Ben de sanmıyorum varsayıyorum O kapının öteki tarafında, Bize bir Nambu tabancasına işaret mi ediyorsun?
I also assume you don't think he's on the other side of that door, pointing a Nambu pistol at us?
Koskoca Kore'de Tae Ho'nun giremediği ev mi var?
Hey, isn't there any house in Korea that Tae Ho can't open up?
O halde tüm gece ıssız bir adada kalıp şimdi de buraya gelmiş olabilir mi?
Then she was in the uninhabited island all night and then came from there? !
Abi mi diyecekti bir de.
How could you be an oppa. Let's go.
Yine de inkar etmeyi mi düşünüyorsun?
Are you planning on still denying it?
- Şimdi de bizim için mi "Devam edecek..." vakti geldi?
- Is right now our "until next time"?
İçinde sonsuz bir umudu barındırıyor. Ama bir de sır saklıyor. Ona benim söylememi mi istersin?
In it resides hope eternal, but it has a secret, too.
Ayrıca kâfiye ve söz sanatlarını da artık bırakabileceğimizi düşünüyorum. Sence de öyle değil mi, Flynn?
I also think we can dispense with the rhyme and the literary theatrics.
Sen de burayı sevmiyorsun değil mi?
You hate it here too, right?
Ben sizi göremesem de sen beni net olarak görüyorsun değil mi?
Even if I can't see you, you can see me clearly, right?
Bu, bugun de var olduklarina inandiginiz anlamina mi geliyor?
Does that mean you believe they could still be existing today?
Fakat gerçekten de tuhaf değil mi?
But isn't it quite strange, sir?
Siz de bunu hissediyorsunuz, değil mi?
You get that vibe from him, don't you?
Doğru. İkinizi de açlıktan öldürmeliydim, değil mi?
Yes, I should've starved both of you to death.
Bizler de bir zamanlar böyleydik, değil mi?
We were once like them, too.
Fazla ileri gitmedi mi? Ben de öyle diyorum ya.
- Wasn't that just too mean?
Bir de o bayım gereksiz yere bu kadar yakışıklı değil mi sence de?
Hey, don't you think he's handsome for no use?
O kız sahiden de amcamın gelini mi?
Is she really my uncle's bride?
Bu yüzden mi onu dışarıda diktin, hem de bu soğukta?
Oh, so is that why you left her standing out there? In this freezing weather?
O kız sahiden de amcamın gelini mi?
She's really my uncle's bride?
Uluslararası işlere de bakıyorsun, değil mi?
You work abroad too, right? Oh, wait.
Üçünü de gayrı resmi söyledin, değil mi?
All three of those sentences were in informal speech.
Bayım yoksa cidden de süpürgeye mi dönüşeceksin?
Are you, by any chance... really going to turn into a broomstick?
Cidden de Hyun Bin, Won Bin, Kim Woo Bin gibi bir şey seçmeyecek, değil mi?
He wouldn't really name himself Hyun Bin, Won Bin, or Kim Woo Bin, would he?
Sizin isminiz de Yoo Deok Hwa, değil mi?
Well, your name is Yu Deok Hwa.
Öyleyse ben de doğal bir şekilde "inek yemek ister misin" desem mi?
Then I'll casually ask... if you want beef.
Ama bu çok uygun oldu çünkü comprehensión presentación'umu Ponce de León hakkında yapacağım. O da büyük bir hastalıktan muerto lamış.
Which is fitting, since I'm doing mi comprehension presentacion on Ponce de Leon, who muerto-ed from a great illness.
Tobias, seninkini koruması için de yanında Aaarrrgghh olacak. Cidden mi?
Tobias, you will now have Aaarrrgghh to protect yours.
Kardeşinin şekil değiştiren bir Dönüşen Trol'le yer değiştirdiğini ona söylemek mi? Hem de benim yüzümden.
Telling her her baby brother's been swapped for a shape-shifting changeling troll because of me?
Ben de ilaç onu devirmezse diye Savaş Çekici'mi getiririm.
And I bring my Warhammer in case that doesn't knock him out.
Bayım yoksa cidden de süpürgeye mi dönüşeceksin?
Are you... really going to turn into a broom?
Sen de onun peşinden uzaklara gitmeyi mi planladın?
Did you also plan to go after him far away?
Cheong, onu sen de hatırlıyorsun değil mi?
Cheong, do you remember him, too?
Bu kişi de Heo Joon Jae'nin ailesinden mi?
Is this person Heo Joon Jae's family, too?
Sen de hissettin, değil mi?
You felt it, too, right?
İkiniz de söylediğini duymadınız, değil mi?
Both of you really didn't hear what that Little One said, right?
Hem cıvıl cıvıl hem de Noel'e uygun değil mi?
Isn't it bright and fitting for Christmas?
Sizce de yapmanız gerekmez mi?
Don't you need to make one?
Bir tek siz mi plan yapıyorsunuz? Benim de planım var.
Are you guys the only people with a plan?
Sahiden de gözüne bir şey girmedi mi? Veyahut herhangi bir kaza geçirmedin mi?
Did you really not get poked or hurt your eye?