Dediğini yapın traducir inglés
232 traducción paralela
- Yok bir şey, matmazelin dediğini yapın.
- Nothing. Do as mademoiselle says.
O sizin anneniz, dediğini yapın.
She's your Ma, and do what she says.
Efsanenin dediğini yapın karanlık güçler yükseldiğinde çalılıktan uzak durun.
Do as the legend tells... and avoid the moor when the forces of darkness are exalted.
Dediğini yapın.
Do as he says.
- Babanızın dediğini yapın.
- Do as your father says.
Üstadın dediğini yapın, Koşun!
Do what the doctor ordered, run!
Haydi dediğini yapın.
Let's do it.
- Fritz, Kontes! in dediğini yapın.
Fritz, carry out the order of the Countess.
En iyisi dediğini yapın.
You'd better do as he says.
Adamın dediğini yapın.
All right, do what the man says.
Dediğini yapın.
Do what he says.
Dediğini yapın. Kimsenin canı yanmasın!
If you do that, nothing can harm us.
- Görüşürüz. Dave, dediğini yapın, onları köpük banyosuna sokun.
Dave, do as he says, put'em in a bubble bath.
dediğini yapın yoksa ölürsünüz!
Ask Yen Zhong Tian to come out.
"Lütfen, annenizin dediğini yapın. Yoksa birisi dayak yiyecek."
"Please, do what your mother says or somebody's gonna get it tonight."
Dediğini yapın, kızlar.
Do as he says, girls.
Babamın dediğini yapın.
Do as my father says.
- Dediğini yapın, Kelly.
- Do as he says, Kelly.
Dediğini yapın!
Do as he says!
Dediğini yapın yoksa rehineler ölecek!
Listen to him or we'll have big trouble!
- Dediğini yapın.
Do as he says. No!
- Dediğini yapın.
So do what she tells you.
Lütfen, dediğini yapın, kimseye zarar gelmeyecek.
Please, do as he says and no one will get hurt.
- Bu adamı tanıyorum, dediğini yapın.
- Do as he says.
- Lütfen dediğini yapın.
- Please just cooperate.
Dediğini yapın.
Do as he says!
Dediğini yapın.
Do just as they are asking you to do.
Dediğini yapın.
Do exactly what she said.
- Dediğini yapın.
- Do as he says.
Dediğini yapın.
Take him at his word.
Zavalı adamın dediğini yap.
Do as the poor fellow wants ;
Sen sadece karının dediği gibi davran ve onun dediğini yap.
You just behave and do as your wife tells you.
Komutanın dediğini yap.
Now, now, you heard what the officer said. Come on.
- Adamın dediğini yap.
- Oo what the man says.
Bu parayı al, kendine bir iş kur ve karının dediğini yap.
Take that money and buy yourself a living and do like she want.
- Adamın dediğini yap!
- Do what the man say!
Dediğini yapın!
Do what he say!
Concannon'ın ne dediğini biliyorum ama bence, siz büyük bir hata yapıyorsunuz.
Well, I know what Concannon said, but, uh... I think you guys are making a big mistake.
- Adamın dediğini yap Tillie.
- Do what the man says, Tillie.
Üstat, Ironbar'ın dediğini yap.
Master, do what Ironbar says.
Dediğini yapın!
Do it! Get down.
Babanın dediğini yap.
Do as your father asks. Roll up the window.
Babanın dediğini yap.
Do what your dad says.
- Hey, babanın dediğini yap.
- Hey, do what your father tells you.
Gonta'nın dediğini yapıp gerçekten savaşırsak...
What if we do what Gonta-san says and fight for real...
Aleksander'ın dediğini yap.
- Maman. - Do as Alexandr says.
Evet, itfaiyeciler zaten dediğini, hayatlarını tehlikeye atarak gerçekten yapıyorlar.
Yeah, those civil servants who risk their lives really got it made.
Çünkü bir yığın silah ve sopayı dağıttığında dediğimi yapın dersen katillerle dolu bir odada, dediğini yaparlar.
Because when you drop a pile of guns and bats into a room of killers and tell them to go, they're gonna go.
Evet, tamam, kadını dediğini yap ve onunla "yukarıki" katta buluş.
Yeah, well, just do what the woman says and meet her upthstairs.
Tanrının dediğini yapıyorum.
I'm just trying to do as God told me.
Harry'nin dediğini yap, yoksa gemiden ayrılamazsın.
Do what Harry says or you're not leaving this ship.
yapın 121
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğine göre 48
dediğiniz gibi 52
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğine göre 48
dediğiniz gibi 52