Derim ki traducir inglés
847 traducción paralela
"Doğrusu size derim ki onu bulunca duyacağı sevinç yoldan ayrılmayan doksan dokuz koyun için duyduğu sevinçten kat kat üstündür."
"And if so be that he find it... verily, I say unto you... he rejoiceth more of that sheep... than of the 90 and 9 which went not astray."
Ve derim ki, Tanrı onu kutsasın!
And I say, God bless it!
Her zaman bunu derim ki...
What I always says is -
Hep derim ki, yapacak bir işin varsa, başkasına yaptır.
I always say when you got a job to do, get somebody else to do it.
Ben derim ki... Neden Geneviève ile Andre'yi eşleştirmiyoruz?
We could interest Geneviève in André.
Ben derim ki bırakalım buna Çek halkı karar versin.
I say, let the Czech people decide.
Yani kendime derim ki
So I say to myself
... Derim ki sürünüyor yerlerde.
I call them actionable!
Derim ki, "O buralardaydı".
I said, "He's around."
Ne derim ki? "Sevgili Dave, Rankin insanlara..."
What do I say? "Dear Dave, how do you feel when you hear Rankin calling people kikes?"
Ben derim ki, bugünlerde bir ruh 500 dolar eder.
I would say it was worth $ 500, as souls go these days.
Derim ki kimseler evlenmesin bundan sonra.
I say we will have no more marriages.
Her zaman derim ki kontratsız gelmeye değmez diye.
I always say it's not worth coming if you're not regular.
"Gerçekten size derim ki küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir surette cennete giremezsiniz."
"Verily I say unto you... except ye turn and become as little children... ye shall in no wise enter the kingdom of heaven."
Derim ki bu ilişki kesin
I'd say we've got a sure thing
Ama sevgilim Derim ki bu ilişki kesin
But, darling, I'd say we've got A sure thing this time
Derim ki gidiyoruz Yıldızlara
I'd say that we're on our way to a star
- Derim ki...
- I would suggest...
Hakime bağırarak derim ki ;
I'll yell at the judge,
Yarı ölü halde, kaleye doğru sürünürken,... kendime derim ki ;
Why, when he comes crawling into the fort half dead, I says to myself,
Ben derim ki bırakalım Bay Hiller havasını almaya devam etsin.
I say let Mr. Hiller keep his air conditioning.
- Her zaman derim ki...
- I've always...
Ben derim ki, eğer maymunda kazanç yoksa, keyfimize bakarız.
I say, if there's no profit in the monkey we'll have our pleasure.
Ajansımı arar ve derim ki, "Boş bir duvarım var."
I call my agent and say, " I've got a wall to cover.
Kahince söylerim yaraların önünde, o yaralar ki sessiz birer ağız gibi açıp yakut dudaklarını biraz ses, biraz söz dileniyorlar benden derim ki lanet yağacak dört bir yanına insanların kardeş kavgaları, azgın iç savaşlar saracak İtalya'nın dört bir yanını.
Over thy wounds now do I prophesy, which like dumb mouths do ope their ruby lips to beg the voice and utterance of my tongue, a curse shall light upon the limbs of men. Domestic fury and fierce civil strife shall cumber all the parts of Italy.
Bu toplulukta Sezar'ı çok sevmiş biri varsa, derim ki ona Brutus'un Sezar'a sevgisi daha az değildi onunkinden.
If there be any in this assembly, any dear friend of Caesar's, to him I say that Brutus'love to Caesar was no less than his.
Ama kendi kendime derim ki : "Howard, koca adam ne kadar bakarsan bak ona uzaktan bile dokunamazsın."
But I tell myself, "Howard, old boy you look all you want but you couldn't touch her with a 1 0-foot pole."
Düşünceme göre, ne kadar tutarsa tutsun çocuklarının bonolarını satman gerekse de derim ki, yaz zamanı, New York'ta klimalı olmak zorundasın.
I feel no matter how much it costs if you've got to sell the kids'bonds I say in the summertime in New York you've got to have air conditioning.
Derim ki Kaptan Wiles, bir cinayetin ortasına düştük.
I think, Captain Wiles, we're tangled up in a murder.
Ben derim ki, madem Kralın gözüne girmenin yolu o kadına yaranmaktan geçiyor, o zaman biz de onun adamı olalım, onun kıyafetini giyelim. *
I'll tell you what. I think it is our way... if we will keep in favor with the king to be her men and wear her livery.
Danny, sen ne yaptığını bilirsin. Her zaman derim ki, Danny akıllı bir çocuktur.
Danny, you know whatever you do, I say, okay, Danny's a smart boy.
Ben derim ki katilleri barındırmayalım.
Well, I say we don't shelter no killers.
Derim ki, bu eve adımımı atar atmaz kabul edeceğinizi anlamıştım.
I tell you, I knew I had a deal the minute I walked in this house.
İnsanlar "bekleyecekler" dese bile ben derim ki "her şey bitmiştir."
Even though people say they'll wait... - I'd have said the same thing. - Without believing it?
Ben hep derim ki, eğer sen...
I always say that if you...
Derim ki yalnızca kendine inanır ve biyolojik ölümüne.
I say that... believes only in himself and his biological death.
Ama ben derim ki : Hata yapmak insanca, affetmekse ilahidir.
But I say : to err is human, to forgive divine.
Derim ki "Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim "Ne?"
Not me. Notjudging from the kind of love I've seen people fall into.
"Özgürlüğümden vazgeçmeyeceğim" Derim ki "Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim "Ne?"
Show me a girl who is acting so refined
Derim ki birbirlerine yakışıyorlar.
I say they are deserving of each other.
Derim ki.
Oh, I say!
- Derim ki bırakalım çocuk denesin.
- I say we let the boy try it.
Ben, ben biliyorum aptalca gelecek ama,... hep derim ki, "Eleştirip vurmayın, denemek için durmayın".
'L-I know it sounds silly, of course,'but I always say, "Don't knock it till you try it."
Ben derim ki ikinizde de doğruluk payı var.
I say there is truth in both of you.
Bana sorarsanız, ki soracağınızı pek sanmıyorum tüm bu ahmakca işleri bırakıp, derslerinize geri dönün derim.
If you want my advice - which you don't - you'll give up this whole idiotic business and go back to your studies.
Ben doğru adamımdır az çok, yine de öyle şeylerle suçlayabilirim ki kendimi anam doğurmasaydı keşke derim.
I am myself indifferent honest, but yet I could accuse me of such things that it were better my mother had not born me.
Tabii ki ben de bilmelerini engelliyorum,'evet'den çok,'hayır'derim ben.
And as I don't want'em to neither, it's rather more no than yes with me, Bill.
Derim ki...
I say :
Ben derim ki biri işini kaybedecek.
I'm not saying anything.
Derim ki "Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim "Ne?"
Of course it don't do much good if they hang on through the eights'cause I forget the nineses. That's what happened that night behind the bowling alley with Gertrude.
"Bak ne diyeceğim?" O der ki "Ne?" Ben derim " Ne?
Let me see, how did that thing go?