Dinlenmelisin traducir inglés
713 traducción paralela
Şimdi dinlenmelisin.
Now you gotta rest.
Dinlenmelisin.
You must rest.
Ama şimdi birazcık dinlenmelisin.
Now, you must get some rest.
İyice dinlenmelisin.
You look a bit done-in, John.
Şimdi yemekten önce dinlenmelisin.
And now you must have your rest before lunch.
Yatıp biraz dinlenmelisin Paula.
You should lie down and rest for a little, Paula.
Biraz dinlenmelisin.
You need some rest.
içeri gelmeli ve dinlenmelisin.
You must come in and rest a minute.
Telefonunu kapatmalı, kapını kilitlemeli ve bütün gece dinlenmelisin.
You'll have to shut of your phone and lock the door to get a night's rest.
Eve gidip, dinlenmelisin.
You should go home and rest.
Belki de biraz dinlenmelisin.
Perhaps you can get some rest.
Dinlenmelisin.
You need your rest.
Gene de dinlenmelisin.
Even so, you have to rest.
Biraz dinlenmelisin, hayatım.
You must have some rest, dear.
Şimdi iyice dinlenmelisin.
Now, you must have a good rest.
Doktor en az 2 gün dinlenmelisin dedi.
The doctor said two days at least, and then...
Biraz dinlenmelisin.
You really should get some rest.
Dinlenmelisin.
You should rest.
Ata binmeye geleceğine biraz dinlenmelisin.
You should get some rest instead of coming riding.
Güneş doğmadan evvel dinlenmelisin.
Before the sun rises you must rest.
Teela, sende dinlenmelisin.
Teela, you should rest too.
Dinlenmelisin.
Take a rest.
Şimdi biraz dinlenmelisin.
And now rest yourself.
"Filuména sen dinlenmelisin." dedin. Tamam dinlenelim.
"Filumena, you must rest." And I rested.
Dinlenmelisin tatlım, hem de çok.
She's a sick girl. You need rest, honey, a lot of rest.
Biraz daha dinlenmelisin.
You should rest a bit more.
Dostum, biraz daha dinlenmelisin.
Get some more rest, pal.
Dinlenmelisin.
You need to relax.
Dinlenmelisin.
You need to rest.
Yaraların var, dinlenmelisin
Let him treat your wound, you take arest
Dinlenmelisin.
You must have a rest.
Gerçekten, şu an yatıp iyice dinlenmelisin.
Really, what you ought to do is lie down and get yourself a good rest.
Brubaker dinlenmelisin.
HOWARD : Mm-mm.
Belki de sadece dinlenmelisin.
Or you should rest.
- Gidip dinlenmelisin Billy.
- You ought to go back and rest, Billy.
Wenlie, dinlenmelisin biz refakat ederiz sen evine git, öğleden sonra gelirsin
Wenlie, you should rest We will stay here You leave first, and come back in the afternoon
Sen de dinlenmelisin.
You should go get some rest, too. You need it.
Gene de bir kaç gün dinlenmelisin.
But you still have to rest for a few days.
Gölgede dinlenmelisin.
You should rest in the shade.
Eğer yorgunsan, biraz dinlenmelisin.
If you are tired, then rest.
Ve sen de dinlenmelisin Teresa. Bu da çok önemli.
And you need to rest too, Teresa, as much as she does.
Biraz dinlenmelisin.
Give it a rest.
- Dinlenmelisin.
You must relax.
Dinlenmelisin.
You must rest up.
Ama tekrar uyuyakalmaman için, şimdi dinlenmelisin ve de yemek yemelisin.
But so you don't doze off again, you must rest now, and eat as well.
Evet, sen de Lucy... Sen de gidip dinlenmelisin.
Yes, and you too Lucy... you too must go and have a rest.
Gidip dinlenmelisin.
You should get some rest.
Bir iki gün daha dinlenmelisin.
You ought to rest a day or two longer.
Dinlenmelisin.
You need rest.
Dinlenmelisin genç adam. Burada güvendesin.
Rest yourself, young man.
Şimdi biraz dinlenmelisin.
Just a moment. You get some rest now.
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle dostum 74
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039