English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ D ] / Dört gözle bekliyorum

Dört gözle bekliyorum traducir inglés

1,059 traducción paralela
İkinizi de dört gözle bekliyorum.
OK. I can't wait to see you both.
Kızların gelmesi dört gözle bekliyorum.
I cannot wait till the girls get here.
Dört gözle bekliyorum efendim.
I look forward to it, sir.
Bu arada, ailenle tanışmayı dört gözle bekliyorum.
I look forward to meeting your parents.
Raporunuzu dört gözle bekliyorum Bay Brokoli.
I'll look forward to your report, Mr. Broccoli.
Akıl hocam ve çok sevgili dostum, Dr. Dalen'ın gemiye gelmesini dört gözle bekliyorum. Kendisi, bizimle birlikte Kenda II kadar gelecek.
I look forward to welcoming aboard my mentor and dear friend, Dr. Dalen Quaice who will be traveling with us to his home planet, Kenda II.
Senin mezarında ona tecavüz edeceğim günü dört gözle bekliyorum.
I look forward to raping her at your funeral.
Galiba köye davet edildim ve gitmeyi dört gözle bekliyorum. "
"It seems I've been invited to the village and I'm looking forward to going."
Onunla iken, bunu dört gözle bekliyorum.
With her, I'm looking forward to it.
Gagh yemeyi dört gözle bekliyorum.
I've been looking forward to gagh.
Senin işinde gözüm yok. Ev işlerine dönmenizi dört gözle bekliyorum.
Yes, I look forward to your stint in housekeeping.
Uzun, güçlü ve üretken bir iliskiyi dört gözle bekliyorum.
I'm lookin'forward to a long, strong, productive relationship.
Ben de onlarla tanışmayı dört gözle bekliyorum.
I'm looking forward to meeting them, too.
- Dört gözle bekliyorum.
- I look forward to it.
Bunu dört gözle bekliyorum. Afedersiniz.
I look forward to it.
Senin oğlanı da üniformayla görmeyi dört gözle bekliyorum.
Well, I'm looking forward to seeing your boy in uniform at the new year.
Sendeleyip, düşeceğiniz günü dört gözle bekliyorum. Kokuşmuş bir sınıfsınız.
I hope the day that you may be nothing, stepped And thrown into the pigpen.
Bu projenin bitmesini dört gözle bekliyorum.
i'll be glad when this project is over.
Dört gözle bekliyorum.
I'm looking forward to it.
Raporunu okumayı dört gözle bekliyorum.
I look forward to your report.
Evet, dört gözle bekliyorum.
Oh, yes. I'm looking forward to it.
Birbirimizi göreceğimiz günü dört gözle bekliyorum.
I look forward to the day when we all might see one another again.
Dört gözle bekliyorum, söz.
Um, I'm looking forward to it, I promise.
İki kez çift vardiya çalıştıktan sonra Maddy ile zaman geçirmeyi dört gözle bekliyorum.
After pulling two double shifts, I'm looking forward to spending time with Maddy.
Okumayı dört gözle bekliyorum.
I look forward to reading it.
Bunu telafi etmeyi dört gözle bekliyorum.
I look forward to making it up to you.
Acil'den kurtulmayı dört gözle bekliyorum.
I can hardly wait to get out of the ER.
Bu akşam biramı alıp televizyon koltuğuma oturmayı ve ESPN'de İrlanda hokeyi izlemeyi dört gözle bekliyorum.
Tonight I'm looking forward to sitting in my Stratolounger with my beer watching Irish hurling on ESPN.
Perşembe günü olan randevumu dört gözle bekliyorum.
Well, I'll tell you, I'm looking forward to my appointment on Thursday.
- Tamam. Dört gözle bekliyorum.
I'm looking forward to it.
Sempozyumu ve Portland'daki ablamı ziyaret etmeyi dört gözle bekliyorum.
I'm looking forward to the opportunity and to visiting my sister in Portland.
Öğrendiklerini duymayı dört gözle bekliyorum.
I look forward to hearing your results.
Dinlemeyi, dört gözle bekliyorum.
I look forward to hearing it.
- Dört gözle bekliyorum.
- l'm counting on it.
Onunla birlikte oynamayı dört gözle bekliyorum.
I look forward to playing with him.
Büyük Elma'da sıçrayacağım günleri... dört gözle bekliyorum Bay Kırkayak.
I'm looking forward to a hopping good time... in the Big Apple, Mr. Centipede.
- Dört gözle bekliyorum.
- I'm looking forward to it.
- Bunu dört gözle bekliyorum.
- Oh! So looking forward to it!
Girmenizi cidden dört gözle bekliyorum.
I'm really looking forward to your entry.
Eski arkadaşlarımı görmeyi dört gözle bekliyorum.
Oh, boy, I can't wait to see the old gang.
Seninle evlenmeyi dört gözle bekliyorum.
I'm completely looking forward to marrying you.
Bir baba olmayı dört gözle bekliyorum.
I'M LOOKING FORWARD TO BEING A FATHER.
Dört gözle bekliyorum.
I look forward to it.
Sinaptik transferi tamamlamadan, romantizm yeteneklerimi mükemmelleştirmeyi dört gözle bekliyorum.
I look forward to perfecting my romantic skills once we've completed the synaptic transfer.
Aynı zamanda, kanatlarımı takacağım anı dört gözle bekliyorum.
Besides, I've been looking forward to spreading my wings.
Okumak için dört gözle bekliyorum.
I look forward to reading it.
Aslında, sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum.
Actually, I'm looking forward to working with you.
Beni buradan nasıl çıkartacağını görmeyi dört gözle bekliyorum.
I'm looking forward to see how you get me out.
Dört gözle sevgilini bekliyorum.
I can't wait to bump into your boyfriend.
Dört gözle düğünü bekliyorum.
I'm really looking forward to this.
Hayır, masumiyetimi kanıtlamayı dört gözle bekliyorum.
No, I'm looking forward to proving my innocence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]