Dört dakika traducir inglés
767 traducción paralela
Dört dakika konuşmuşlar.
They talked four minutes.
Ve çalmaya devam ederseniz efendim, dört dakika sürüyor.
And if you let that play, sir, it will take four minutes.
- Dört dakika kadar.
- About four minutes.
Dört dakika daha var.
Another four minutes.
Bombanın atılmasına dört dakika kaldı.
Four minutes to bomb time.
2.00 yi dört dakika geçiyor.
Four minutes past 2 : 00.
Dört dakika, 20 saniye.
Four minutes, 20 seconds.
Dört dakika.
Four minutes to zero.
Dört dakika kaldı!
WE'VE GOT EXACTLY 4 MORE MINUTES.
Pek hızlı değil kaptan. Çocuklardan bazıları çaylak henüz. Ama... üç ya da dört dakika diyebilirim.
Some of my boys are pretty green, but I'd say three minutes, or four.
Dört dakika kadar kesmemiz gerekecek.
We're gonna have to trim four minutes. Tell you what.
Dört dakika.
Four minutes.
Geri sayıma dört dakika, 30 saniye, ve geri sayım başladı.
The countdown is now four minutes, 30 seconds and counting.
Arabayla dört dakika.
A four minute's drive with the car.
Geçen sefer bunu yaptığımda, Hedda dört dakika 48 saniyede aradı.
Last time I tried this, Hedda called in four minutes and 48 seconds.
Dört dakika içinde tamamen der Tod olursunuz.
Absolute'der Tod'in less than four minutes.
Dört dakika denebilir.
Say about four minutes.
Dört dakika, 30 saniye.
Four minutes, 30 seconds.
- Dört dakika sürecek.
That'll take four minutes.
Yirmi dört dakika.
Twenty-four minutes to go.
Yirmi dört dakika.
Twenty-four minutes.
Dört dakika kaynatılmış iki yumurta, biraz pastırma, tost ve kahve.
Two boiled eggs... four minutes... a little bacon, toast and coffee.
Son üç saattir dört dakika poker oynayabildik.
In the last three hours, we've played four minutes of poker.
Astronotların uçuş öncesi kontrolleri dört dakika içerisinde başlayacak.
Astronauts'preflight checks in four minutes. Repeat, astronauts'preflight checks in four minutes.
Elle kontrole üç, inişe dört dakika.
Three minutes to manual, four minutes to touchdown.
Siz kapıdan içeri girince ve çan çalınca patlamaya dört dakika kaldı demektir.
From the time you enter the gate and the bells ring, it will be four minutes till the explosion.
- Hedefe dört dakika.
– Four minutes to target.
Geri sayıma dört dakika.
Four minutes and counting.
Dört dakika sonra Verona'ya hareket ediyor.
It leaves for Verona in four minutes.
Hepsi dört dakika.
Call it four minutes.
Dört dakika alıyor.
It takes four minutes.
Onarması dört dakika alıyor ve sonra 11 dakika elinden geleni yapıyor.
Takes four minutes to fix it and then she stands on her head for 11 minutes.
Dört buçuğu bir dakika, yirmi beş saniye geçiyor.
A minute and a quarter past half past four.
Yedi ay, üç gün, dört saat, 23 dakika.
Seven months, three days, four hours, 23 minutes.
- Seni beş dakika bırakmaya gelmiyor... - Bak, Prexy, Prexy, dört yolcu, üç yolcudan fazla sorun çıkarmaz.
Can't I leave for five minutes without... Look, Prexy, Prexy, four passengers can't get you in any more trouble than three.
Başka birinin bizimle aynı konuda faaliyette bulunması için bin dört yüz kırk dakika.
Twenty-four hours in the day. 1,440 minutes for somebody else to get busy on the same idea as ours.
- Dört ya da beş dakika.
- About four or five minutes. That's all.
Tam olarak dört dakika.
Four minutes, to be exact.
İlk etapta pek iyi işler çıkaramayan İsviçreliler iki dakika dört saniyelik derece ile slalom'u kazanıyor.
The Swiss, who did so well in the first heat wins the slalom in two minutes and four seconds.
- Dört dakika.
- Four minutes.
Ya şu dört-dakika alarmı?
What about that four-minute warning?
Kimse dört-dakika alarmı duydu mu?
Did anybody get a four-minute warning?
Tam olarak dört saat 21 dakika sonra, Delege.
In exactly four hours, 21 minutes, Commissioner.
Beş dakika içinde ışınlama odasına fazerli dört adam istiyorum.
- I want four men armed with phaser-twos set for disruptor effect. Join me in the Transporter Room in five minutes.
Tiger'lar üç dört saatte bir 20 dakika motorlarını çalıştırırlar.
The Tigers turn their engines over for 20 minutes every three, four hours.
Dört kırmızı kapsül al. 10 dakika sonra 2 tane daha.
Take four red capsules. In 10 minutes, take two more.
Altı makinalıyı stratejik noktalara yerleştirlerse on dakika içinde dört bölük askeri yok edebilirler.
Six machine guns, set on strategic places, will annihilate the four squads in ten minutes,
- Dört-beş dakika.
Four or five minutes.
Şey, uzun değil, dört ya da beş dakika.
Well, not long, four or five minutes.
- Dört saat, on dakika, efendim.
- Four hours, ten minutes, sir.
Mantilles'e otuz bir dakika dört saniye efendim.
We can see the cloud approaching, Jim.
dakika 21
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört tane 28
dört saat 18
dört üç 26
dört mü 45
dört dolar 18
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört tane 28
dört saat 18
dört üç 26
dört mü 45
dört dolar 18