English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Ellerini uzat

Ellerini uzat traducir inglés

293 traducción paralela
Ellerini uzat.
Your hands.
Ellerini uzat.
Give me your hands.
Peki, ellerini uzat.
All right, hot shot, put out your hands.
Ellerini uzat.
Put out your hands.
Yavaş ol. Şimdi ellerini uzat.
Now put your hands out.
Ellerini uzat, arabaya dayan.
Put your hands out, lean on it.
Gözlerini kapat, ellerini uzat.
Close your eyes and hold out your hands.
- Bana ellerini uzatın.
- Give me his hands.
Arkanı dön ve ellerini uzat.
Turn around and give me your hands.
Ellerini uzat.
Put out your hand.
Ellerini uzat.
Hold out your hands.
Ellerini uzat.
Gimme your hands.
Demir parmaklıkların arasından ellerini uzatıp... ağlayarak yalvarıyorlardı.
And their hands reached out from the bars, and they cried and pled.
Arkanı dön ve ellerini uzat.
- No! Turn around.
Ellerini uzat ve orada biri yoksa kendi elini tut ve meydanda dans et.
Reach out your hand And if no one's there Grab your own hand Dance round in a square
Ellerini uzat...
hold out your hands...
Asla gelmeyecek bir yardım için, onların hepsi ellerini uzatıyorlar.
They're all reaching out for help that will never come.
Ellerini uzat.
Become trained the hands.
Alexander rüyasında senin çok yakında göründüğünü söylüyor. Ellerini uzatıverse sana dokunabilirmiş.
Alexander says that in his dream you seemed very close... if he stretched out his hand he would have touched you.
- Ellerini uzat bana.
Give me your fucking hands.
- Ellerini uzatıp boğuyor beni.
- H - His hands reach out and choke me. - That's it.
Gözlerini kapa ve ellerini uzat.
Close your eyes and hold out your hands.
Hemen dizlerinin üzerine çök ve ellerini uzat.
I'm going to light you up! Adam!
Ellerini uzat.
Give me those fucking hands.
Ellerini uzat.
Put your hands out.
Küçük Midori, ellerini uzat bakalım.
Little Midori, give me your hands.
Ellerini uzat bana.
Gimme your hands.
Ellerini uzat, nasıl olduğunu biliyorsun.
Put your hands out.
Bacaklarınla tutun, ellerini uzat.
Listen to me. You hold on with your feet, with your legs and you let your hands go and I will catch you.
Ellerini uzat dedim!
/ No! Hold your hands out!
Ellerini uzat dostum.
Give me my hands, man.
- Ellerini uzat.
- Let me see your hands.
- Ellerini uzat!
- Give me your hands!
Bana ellerini uzat.
Give me your hand.
- Bana ellerini uzat.
- Give me your hands.
Ellerini uzat.
Put your hands together.
Şimdi ellerini uzat.
Now hold out your hands.
Aynaya dön, ellerini uzat, gücü hisset.
Reach for the mirror, put out your hands, feel the power.
Ellerini şömineye doğru uzatıyor ve bir yandan ısınırken o kalın sesi kibarca yükseliyor ilgisini çeken konulardan mesela memleketinden müzikten, Fransa'dan bahsediyordu.
He leaned over the fire, and while he warmed himself his deep voice would gently rise and he would talk about the things close to his heart his country, music, France
Ellerini öne uzat.
Hands out in front.
Uzat ellerini.
Hold out your hands.
Uzat şu ellerini!
Get your hands on his shoulders!
Sonra o şerefsiz çenesini açtığında... zavallı kafanı kapmaya çalıştığında... ellerini aşağıya şimşek gibi uzatıyor! Onun dilini yakalarsın.
Then... when that son of a bitch opens his - opens his jaws to bite your fool head off... you reach your hand down in there like lightning and
O yüzden hep ellerini öne uzatıyor...
That's why he covers it with his hands.
- Uzat kahrolası ellerini! - Hayır!
Hold your fucking hands out!
Uzat ellerini.
Give me your hands.
Ellerini uzat.
All right, hot shot.
Uzat ellerini anne.
Extend your hand, mom. Come on, mom.
Ellerini sana değil bana uzatıyorlar.
Where do you get one? I do not know. Maybe from the manager?
Ellerini ileri uzat. Süpermen gibi.
Try pointing your arms straight ahead, like Superman!
Ellerini kamyona uzat.
Hands on the truck.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]