Emir aldım traducir inglés
550 traducción paralela
Etrafınızda olanları gözlemem konusunda emir aldım.
I was instructed to investigate those that surrounds you in your life.
" Bugün Japonya'ya yelken açmak için emir aldım.
" Today I got the order to set sail for Japan.
- Evet, emir aldım.
- Yes, I have my orders.
- Senden gereğinden fazla emir aldım.
- I've been taking orders from you too long.
Seni geri götürmek için Birleşik Devletler Ordusu'ndan emir aldım.
I have an order from the United States Army to bring you back.
Ben emir aldım.
I have the orders.
Kendileri gözetim altında ve onları bir an önce General von Komwitz'e götürmek için emir aldım.
They are in protective custody, and I have instructions... to take them to General von Komwitz without delay.
Dün teleferiği kapatmam için emir aldım.
I had orders yesterday to close the teleferic.
Bu bayan ve beyleri güvenli bir şekilde Almanya dışına çıkartmak için emir aldım.
I have been instructed to show this lady and gentleman safely out of Germany.
Piyanoyu götürmek için emir aldım.
I had orders to take this piano.
Tam seni görebilecekken emir aldım.
Just when I have a chance to see you, I get orders.
Öyle emir aldım.
I have my orders.
Ben de emir aldım.
I got my orders, too. I sail tonight on the Arcturus.
- Emir aldım.
I'm under my own orders.
Yemek ve kinin yükleyip Corregidor'a götürmek üzere emir aldım.
I have orders to load food and quinine and try to run it to Corregidor.
Şunu dinleyin. "İnşa ettiğiniz rokette atom enerjisi kullanan motoru test etme talebinizin maalesef reddedildiğini bildirmek üzere emir aldım."
"I'm directed to inform you that your petition to test an atomic engine... is regretfully denied."
İyi, ben de onu çıkarmak için emir aldım.
Well, I got orders to let him out anyway.
Onların bir an evvel serbest bırakılması konusunda emir aldım.
I have an order for their release.
- Bence de. Ama emir aldım.
- So do I. But I have my orders.
- Ben emir aldım!
- l got my orders!
Efendim, Emir aldım ve bu emirleri uygulamalıyım.
Sir, I have my orders, and these orders will be executed.
Senin için özel bir emir aldım.
I have special orders for you.
Şikayet eden herkesi bildirmek üzere Kumandandan emir aldım!
I have orders from the Kommandant to report everyone who complains!
Bir emir aldım, geçiremem!
I have orders to admit no one.
Hapishanenin baş gardiyanından emir aldım.
I have orders from the chief guard of the prison...
Sizi içeri almamam yönünde emir aldım.
I have orders not to admit you.
Sizleri buradan götürmek için emir aldım. Böyle bir yetkim var.
I have the authority to order you out of here. you know.
Merkeze çağrıldığımı bildiren bir emir aldım.
because I have received a call from Party Headquarters.
Öğleden sonra ondan emir aldım.
I got orders from him this afternoon.
Slav'dan emir aldım.. Komite her şeyi durdurmanızı istiyor.
The committee says to stop everything
Karşılıklı konuşmak için ısrar etti. Akiva ve Ari Ben Canaan'dan emir aldım. İstediğin an bizi görebilir.
He insisted on talking to you, and I have orders... from Akiva that Ari Ben Canaan may see us any time he wants to.
- Emir aldım.
- I've got my orders.
Büyük Erie Dağı'nda neler olup bittiğini öğrenmem konusunda emir aldım.
Now they've ordered me to find out what's inside the Great Erie.
Ama kesin emir aldım, efendim.
But I have strict orders, sir.
Bakın, Bayan Hazeltine. Siz reşit değilsiniz ve ben bir emir aldım.
- You're underage and I'm under orders.
İzin verirseniz, Sam ile tanışmak için emir aldım.
I have my orders to meet Sam.
Paris'ten emir aldım.
I got the order from Paris.
General Sheridan'dan emir aldım, efendim.
I have my orders from General Sheridan, sir.
Seni Kral Herod'a götürmek için emir aldım.
I have orders to bring you to King Herod.
Ben de seni Tanrı'ya götürmek için emir aldım kafir.
I have orders to bring you to God, heathen.
Emir aldım.
I have my orders...
- Üzgünüm ekselansları ama isminizi bile ona söylememek konusunda İmparatoriçeden emir aldık.
- I'm sorry, Your Excellency... we have orders from Her Highness not even to mention your name to her.
O ise, bir suçludan emir aldığımı söylüyor.
He's saying I carried out criminal orders!
Belirli mesajları iletmek için emir aldın mı?
Did you receive orders to transmit certain messages?
Evet emir aldım.
Sure, I took orders.
Emir aldık, anladın mı?
You can't...
Mrs. Lowe, Mr. Lane, aldığım emir Twin Buttes'in çevresini temizlemektir.
Mrs. Lowe, Mr. Lane, my orders are to make a sweep as far as Twin Buttes.
Ne emir aldığın umurumda değil.
I don't care what you got. I'm goin'up there.
Ve aldığım emir parayı toplamak.
And the order I got is collect the dough.
Patrondan direkt emir aldım.
I'm acting under direct orders from the boss.
Ve Emir'e deyin ki, hayatımda pekçok kez gül aldım, fakat, bunlar binbirgece masallarının muhteşem zenginliğini anımsatıyor ve Arabistan çöllerinin hoş kokulu esintilerini...
And you will tell the Emir that I have received many roses in my life, but that his evoke the sumptuous wealth of a thousand and one nights... and the perfumed breezes of the Arabian deserts...