Emirler traducir inglés
2,059 traducción paralela
Evet, biliyorum verilen emirler var ama bana inanmalısın.
- Yes. I know your orders are to stay away, but believe me.
Emirler elması üstlerimize getirmek yönündeydi, Chuck.
- Our orders were to bring the diamond in.
kesin emirler aldım,... - senden uzak durmam için.
I've been given orders practically from god himself to avoid you.
Sana herkesi aşağıda tutmana dair kesin emirler verdik.
We gave you specific orders to get everyone together downstairs.
Tamam... Sizi hastaneye götürmek için emirler aldım.
I have instructions to bring you to the hospital.
- Emirler nedir, o zaman?
The order's in, then?
Emirler geç geldi. Birlikteki yüksek rütbeli subay bendim.
The orders came in late, and I was ranking officer on the block.
Hani aldığı riskler gibi. Ya da itaat ettiği emirler gibi. Ya da etmediği.
you know, like the risks he's taken or the orders he's obeyed or disobeyed.
Kişilerarası ilişkiler emirler kaosuyla baş etme girişimini methediyorum ama üst seviye kısıtlamaları nasıl adres gösteriyorsun?
I certainly laud the attempt to wrestle order out of the chaos of interpersonal relationships, but how are you going to address higher order constraints?
Kısa ve öz emirler veriyordum.
I was giving clear, concise orders.
Aldığım emirler uyarınca...
I have orders to take -
- Emirler orada mıydı?
- The orders weren't there?
Sana kesin emirler vermiştim.
I gave you explicit instructions.
Stratejik Komutanlık'tan yeni emirler geldi mi?
No new orders from STRATCOM?
Aldığım emirler onun bugün 22.30'a kadar bu bölgedeki güvenliğini sağlamak ardından da onu sevimli ve hünerli helikopterine bindirip Bağdat'a götürmek ve paçamı ondan sıyırmak.
my orders are to ensure her safety in this area till 22 : 30 this date, and pack her back on a lovely and talented helicopter. then it's to baghdad, and out of my hair. and if she has a different plan?
Baskın birine itaat eden kişi sadece emirler için değil, hayatın anlamı için de ona güvenir.
A submissive depends upon a dominant partner not only for instruction, but for purpose and meaning.
Bana verilen emirler sadece çalıntı uranyumun potansiyel terörist alıcılara satışını önlemek için Rus adamı yakalamaktı.
My orders are only to take down the Russian to prevent the smuggling of stolen uranium to potential terrorist buyers.
Emirler burada.
These are the orders.
Etrafındakilere emirler vermen hoşuma gitmiyor.
And the demanding? I don't appreciate it. Ordering everyone around.
Olağanüstü hal durumu ve emirler gereği Hitsugaya Toushirou'yu ve Kralın Mührü'nü çalan kişiyi yakalamamız gerekiyor.
The alarm and instructions say to take Hitsugaya Toshiro and the thief of the seal.
Emirler çok yukardan geliyor.
My orders come from the very top.
- Emirler verdim...
- I give the orders...
Orada verilmiş emirler vardı.
There are standing orders.
Bu prensipler yüzünden bir gün bir uyanacağız yeşil bereliler etrafımızı sarmış ve anlamadığımız bir dilde emirler yağdırıyor olacaklar.
Thanks to principles like that we'll wake up one day surrounded by green berets restoring order, and foreign speech.
Ziv ölmeden önce bize söyledi Bu emirler savaşmak için değil.
Before he died, Ziv told us that there was an order not to conquer.
Emirler olmadan bunu yapamayız.
Without subsequent orders. Our right should be camouflaged and to survive.
Burada emirler veremezsin, ben veririm!
You don't give the orders here, I do!
Ve emirler sorgulanamaz.
And orders shouldn't be questioned.
Tabii artık emirler benim tarafımdan verilmediği sürece.
Unless they come from me this time.
Ama emirler böyle.
But I obey orders.
Emirler operasyonun devam etmesi yönünde.
We should ca ncel mission. Fuck!
Tanrı bize emirler verdi.
God gave us the commandments.
Emirler hep vardı, daha sonra yazıya döküldü.
They always were there, they just were written down later on.
Ne bu üniforma ne de emirler umurumda, sizi kurtarmalıyım!
I quit my uniform, my comrades, but I must save you.
Ancak, İstihbarat Servisinden emirler aldıklarını da düşünüyorum.
However, I also think that they were taking cues from Intel.
Askeri İstihbaratçılarımdan, mahkumların diğerleriyle aynı ortama girebileceklerine ya da tecritte kalmaya devam edeceklerine eğer tecritte kalacaklarsa, ne kadar ya da ne zaman uyuyabileceklerine dair direk emirler geliyordu.
Then, from there, MI directs us that they can go to general population, or if they have to stay in isolation. And if they are going to stay in isolation, If they are going to be allowed to sleep. And if they can, then when.
Emirler sahiden de göz ardı mı edilmişti?
Had the orders really been rescinded?
Nascimento, emirler bu yönde.
Nascimento, these are our orders.
Evet, kendini öyle sanıyor. Kabadayı gibi burada dolaşıp emirler yağdırarak.
Yeah, he like to think so running around here giving orders with his hard ass.
Emirler geldi.
My orders came down.
Emirler.
Orders.
Yüksek yerlerden emirler alıyor ve şehir meclisi üyesinin kıçını kurtarıyor.
He's pretty high up in the pecking order. He kicks it with the city councilman.
Emirler henüz feshedilmedi.
The orders haven't been rescinded.
Emirler böyle.
Under orders.
Emirler yakında gelecek değil mi?
Orders will be coming soon, ja?
Eve gelip bana emirler yağdıramazsın.
You fire her, and I mean it!
Emirler almıştım, ben de bunları yerine getirdim.
I was given orders. I executed those orders.
Bunlar emirler.
Those were the orders.
Takımlara yeni emirler verilmiş.
Renji was said that you were given new orders to the teams.
Elimde emirler var.
My orders are to leave and no one sent a replacement for me.
Yeni emirler geldi.
We have new orders, listen up. Are close to the theater and the order is to use all the techniques. - I used to feel that way.