Emirleri ben veririm traducir inglés
136 traducción paralela
Ve bütün emirleri ben veririm.
And I give all the orders.
Burada patron benim. Emirleri ben veririm.
I'm the works around here and I'll give you orders what to do.
Burada emirleri ben veririm, sen değil.
I give orders around here, not you.
Burada emirleri ben veririm.
I command.
- Burada emirleri ben veririm.
- I'm givin'the orders around here.
Emirleri ben veririm ve sen de uygularsın.
I'm givin'the orders and you're taking them.
Burada komutan olduğum sürece emirleri ben veririm ve atamaları da yaparım.
As long as I'm in command here I'll give the orders and make the appointments.
Burada emirleri ben veririm, Elder.
I'm giving the orders around here, elder.
Emirleri ben veririm.
I'm the governor.
Bu gemide emirleri ben veririm Bay Land!
I'll give the commands on this boat, Mr. Land. Stand aside.
Emirleri ben veririm, Jimmy.
Mine. I give the orders, Jimmy.
Çekil şuradan. - Emirleri ben veririm.
You ain't telling me, I'm telling you!
Ama emirleri ben veririm, anlaşıldı mı?
But I'm giving the orders, you hear?
Pekala ama Joe January'e emirleri ben veririm.
All right, but I'm giving orders to one Joe January.
Emirleri ben veririm.
I'm giving the orders.
İsrail'de, emirleri ben veririm.
In Israel, I give the orders.
Sağ oldukça emirleri ben veririm.
Not while I'm alive to give orders.
Emirleri ben veririm.
I give the orders,
Yanımda olduğun müddetçe, emirleri ben veririm.
As long as you're with me, I give the orders.
Emirleri ben veririm.
I give the orders, not you.
Burada emirleri ben veririm.
I am in command here.
Emirleri ben veririm.
And I will give the orders.
- Çavuş, emirleri ben veririm.
- Sergeant, I give the orders.
Burada emirleri ben veririm ve bu bir emirdir.
I'm in command here and that's an order.
Burada emirleri ben veririm, Simons.
I'm giving the orders here, Simons.
Burada emirleri ben veririm.
I give the commands around here.
Size söyledim, burada komutada olan benim, emirleri ben veririm.
I told you, I am in command here and I will give the orders, Captain.
Burada emirleri ben veririm.
I'm still giving the orders.
- Burada emirleri ben veririm demek oluyor.
- It means I'm the one giving orders.
- Avukat, burada emirleri ben veririm.
- Lawyer, it's me who can give orders around here.
Emirleri ben veririm!
I gave orders!
Emirleri ben veririm ve biz iniyoruz.
I'm giving the orders, and we're coming in.
Emirleri ben veririm.
I give the orders.
Kraliçenin yokluğunda emirleri ben veririm.
In the queen's absence, it is I who command.
Emirleri ben veririm.
- This is my prison.
Gemimde emirleri ben veririm.
I give the orders on my ship.
Sakin ol! Burada kadın hakları işlemez, emirleri ben veririm!
No women's lib stuff around here, I give the orders!
Burada emirleri ben veririm, Victor, Sen değil!
I give the orders here, Victor, not you!
Emirleri ben veririm, kızım!
I give the orders, my girl.
Emirleri ben veririm!
Only I can give orders!
Ana otoritemiz burada olmadığı zaman emirleri ben veririm.
When our mother fii gure isn't here, I'm in charge.
Emirleri ben veririm, Wendy Teyze değil!
Hey, listen to me! I'm the boss, not aunt Wendy!
Emirleri ben veririm!
I give the ultimatums!
- Burada emirleri ben veririm, asker!
- I give the orders here, soldier!
Bu oda dışında ne isterseniz yapabilirsiniz ama burada emirleri ben veririm. Tabii eğer adamlarınızla ilgilenmemi mi istiyorsunuz?
Outside this emergency room, you can do whatever you want, but in here I call the shots- - assuming, of course, you want me to take care of your men.
Şimdi, burada emirleri ben veririm.
Now I'm the one who gives orders.
- Burada emirleri ben veririm!
I give the orders around here!
Unutma, emirleri ben veririm.
Mrs. Peel!
Emirleri burada ben veririm!
I give the orders here!
Emirleri ben veririm!
I give the orders around here!
Burada emirleri "ben" veririm.
"I" give the orders here.