Evet ya traducir inglés
9,508 traducción paralela
- Evet ya.
- Yeah.
- Evet ya.
- Oh, yeah.
Evet ya öyle ya da orası bir güvenli bölge.
Yes, either that or it's a safe zone.
Evet ya, Toby de yaprak toplamayi çok severdi eskiden, degil mi Tobe?
Oh, yeah, Toby used to love collecting leaves, didn't you, Tobe?
Evet ya da Frankenstein dan.
Yeah, or Frankenstein.
Evet ya da teleport olan bir şeytan veya bu duvarlardan geçebilen bir şey.
Yeah, or a teleporting demon or a who knows what that can walk through Supermax walls.
- Evet, kaza yüzünden, kafasını çarpmış ya.
Yeah the accident, he hit his head.
Ya, ya, evet.
Yeah.
- Evet dedim ya.
I said it. I mean...
Evet, çünkü görünüşe göre beni ya da başka bir şeyi özlemiş.
Oh, yeah,'cause apparently he missed me or something.
Ya da spor salonuna git. - Evet, sanırım gidebilirim.
- Or just go over to the gym.
Evet, ya psikolojik saldirı yeterli degilse?
Yeah, what if psychological revenge isn't enough?
Takım elbise, hazırlık ve Büro'ya tam zamanlı olarak dönmüşsün, evet ve tekrar içkiye başlamamışsın.
The suit, the grooming, and you're back with the Bureau full-time, yes, and you haven't fallen off the wagon.
Evet, doğru ya.
-... on Sunday mornings. - Yeah, that's right.
- Evet. Ya sen?
How about you?
- Evet, sarhoşum ya.
Heck, yeah, I'm drunk.
- Evet, Cassandra'ya yaptığın gibi.
- Like you did Cassandra, yes.
Sorduğun soru var ya, kızımın hayatında olmak istiyor muyum? - Evet.
Well, that question you were asking before about, do I want to be involved in my daughter's life?
- Evet, labirent. Konuşacağımız Grubes denen adam var ya, buraları bildiğine emin misin?
Now this Grubes guy we're going to see... you sure he knows his way around?
- Ya Earl? - Evet.
- What about Earl?
Evet ama iyi haber de şu, rozetlerimiz bizi ön kapıya sokar.
Yeah, but the good news is our badges get us in the front door.
Evet, onunla tanışmak isteyen hayranları arıyor veya kaybolduğu o 2 ay boyunca nerede olduğuyla ilgili çılgın teorileri olanlar ya da daha da kötü olaylar için, kaybolan kedi ihbarı gibi.
Yeah, from fans wanting to meet him. Or people with crazy theories about where he disappeared to for two months. Or cases that aren't even worth looking into, like missing cats.
Eğer birisi "Mensa'ya katıldım" derse veya "kendimi böyle postmodern görüyorum, şöyle görüyorum" falan derse "Evet, o ve 50 sentle şeker alabilirsin" diyebiliyorduk.
If someone says, hey, I just joined Mensa. Or I consider myself a postmodern this or that. You could say, yeah, that and $ 0.50 could get you a candy bar, or that and a quarter could get you a phone call.
- Evet, çünkü gerçek ikiniz için de çok önemli ya.
Yeah, because the truth is so important to the both of you.
- Evet. Tom Hanks'in Esaret'te oynadığını söylemiştim de sen de inanmıştın ya?
Oh, my God, how about last night when I said that Tom Hanks was in Shawshank and you totally fell for it?
Evet, Tanrı'ya şükür.
Yeah, thank God.
Hayır, evet. Bunu istediğimi biliyorsun.
No, yeah, and I, ya know, I want to.
Evet, doğru ya.
Oh, right.
Evet, ya eğer bir sel olursa? Kum torbaları selde oldukça kullanışlıdır.
Oh, yeah, and if there's a flood, sandbags are handy in a flood.
- Evet, pekâlâ. Bu kadari yeterli. Peki ya bu sabah bana söylediklerin?
What about what you said to me this morning?
Evet, istiyorum.
ya, ya... I do
Evet, pahalıya geliyor hangarı yapmak falan...
Yeah, it's, uh... It's expensive, you know, building the... The barn and... and stuff, so...
Casey bir haftadır kayıp telefonlarıma ya da mesajlarıma cevap vermiyor evet biliyiroum bende sesli mesajını aldım sadece ona zaman vermek istedim
Casey's been m.I.A. For a week. She's not answering any of my calls or texts. - Yeah, I know.
Evet, hadi bir tane al ya da karar veremiyorsan iki tane alabilirsin.
- Wow. - Yeah, go ahead. Take one.
Evet, sanki İngiltere başkanı ya da onun gibi bir şeydi.
Yeah, he's like an English major or somethin'.
Evet, gösteride ya da doğum günü kartımda gördüğümü hatırlıyorum.
Yes, I remember seeing something about that on a show... or a birthday card.
- Evet! Süper değil miydi ya?
Wasn't that awesome?
Evet, kızım Nora'ya buraya gelmesi söylendi.
Yes, my daughter, Nora, was told to come...
- Evet! - Amerika'ya!
- Yeah!
- Evet... yerleşiyoruz, ya sen?
Good. We're settling in.
Evet, ama Dedektif Prima'ya ulaştığım zaman...
- through Chicago? - Yes, but when I reached out to Detective Prima...
Evet, gidiyor. Tatlıya da az kalmıştı ama, evet.
Well, I saw her, uh, leaving a little closer to dessert, but yes.
Ya evet.
Yes.
Cruella'ya yaptığım şeyi değiştirmek ister miydim? Evet.
Do I wish I could change what I did to Cruella?
Evet, bende ondan yok ya.
Yeah, I don't have that.
- Kapıya bakacak mısın? - Evet, affedersin.
- Are you gonna get that?
Ya, evet, feci şekilde.
Yeah, of course, it feels weird.
Evet, elbette Dünya'ya.
Well, yes, Earth, obviously!
Evet, Jethro'nun gizemli karısının ortaya çıkmasıyla birlikte benzer bir hatırlatıcıya ihtiyacımız olacak.
Yes. And with Jethro's mystery wife back on the scene, we're gonna need something similar.
- Evet ve sorun şu ki wogedan sonra, adam ya da kadın diğerine dönebiliyor.
Yeah, and the problem is, after the woge, it looks like he or she can return to him or her.
- Evet, tanrıya şükür ama yinede seni gelecek salı kontrol için görmek istiyorum.
- Oh, yes, by the grace of God, but I still want to see you back here next Tuesday for a follow-up.