English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Farkindayim

Farkindayim traducir inglés

82 traducción paralela
Farkindayim!
I knows that!
Ne yaptiginin farkindayim, Billy!
I know what you did, Billy!
Saçma oldugunun farkindayim, ama Gard ¡ ner hakkinda h ¡ ç b ¡ Ig ¡ yok.
I know it's ridiculous, but there is no information about Gardiner.
- Farkindayim.
- I know that.
Evet, bunun tabii ki farkindayim ama ben ayni zamanda bayan oyuncuyum.
You're a man! Yes, I realize that, of course. But I'm also an actress.
Beni yalniz beklemeyeceginin farkindayim, seni en kisa zamanda aramaya çalisirim.
No, I realise that you of all people will not be waiting alone, so I will try and get back to you soon.
damlara ne dedigini az cok biliyorum, olan bitenin farkindayim.
I know pretty much what you told the fellas, so I kind of got the picture.
Evet, Bunun farkindayim, Sayin Yargiç,
Yes. I am aware of that, My Lord.
- Farkindayim.
- I see.
Hastalarimi tanimak için zamanim yok, fakat Naomi'nin özel biri oldugunun farkindayim.
I don't have time to get to know patients, but I do know that Naomi was a special woman.
Evet farkindayim sukurler olsun ki... o dazlaklik sacmaligini uzun zaman once astin.
Yeah, well, I know you grew out of... that shaved head bullshit a long time ago, thank God.
- Bunun farkindayim evladim.
- I'm well aware of that, my son.
tabi hayatimin parcasi olmak icin ugrastiginizin farkindayim ve escinsel oldugum halde beni sevdiginizi biliyorum.
Sure. I appreciate all that you're doing to try to be a part of my life and to show me you love me even though I'm gay.
Gercek su ki farkindayim...
And the fact that I know that... ooh. I know.
Bak, bunu sana sik sik soylemedigimin farkindayim ama duygularimi paylasabilecegim birine sahip olmak gercekten cok hos.
Look, I know I don't tell you this often, but it's really nice to have someone here I can share my feelings with.
- Farkindayim.
I hear it.
Farkindayim.
I know!
Evet, evet farkindayim.
yeah. yeah. oh, yeah.
Bak, yasadigin onca seyden sonra kuzenlerinle tikili kalmanin sana zor geldiginin farkindayim.
look, i know it's tough being stuck with your cousins like this after everything you've been through.
Bak, korktugunun ve aldigim risklerin farkindayim.
look, i know, it's scary and i know there are risks.
- Farkindayim.
- I know.
- Farkindayim!
- Oh. I know!
Farkindayim ama bu sadece alisma süreci, aslinda ne düsünüyorum biliyormusun?
Now, I know this is an adjustment, but you know what I think?
Farkindayim senin üzerinde baski olusturduk ama hersey ani oldu buyüzden seni suçlamiyorum. Bu konuda samimiyim.
Look, I know we sprung this on you a little bit abruptly so I don't blame you if you feel angry.
- Evet bunun farkindayim.
- Yes, I'm well aware of that.
Çok iyi farkindayim.
I'm well aware.
Seni bir süredir aramadigimin farkindayim ve sana anlatmadigim bir sürü sey var, ve çuvalladigimin farkindayim.
I know I haven't called you in a while and that there's a lot that I haven't told you, and I know I messed up.
Farkindayim. Ben de bu yüzden kamyonetine yeni lastik taktim.
That's why I had some new tires put on the truck.
- Ne gördügümün farkindayim.
I know what I saw.
Ne istedigimin farkindayim.
I know what I want.
Sanirim farkindayim.
I think I do.
Aklen, denklemin bir yarisinin ben oldugumun farkindayim, ama...
Intellectually, I get it, that I'm half of the equation, but...
Farkindayim.
Yeah. I had that.
Yuzyili askin suredir gizem icinde yasadim, su ana dek tehlikenin farkindayim, ama onu tanimam gerekiyor.
For over a century, I have lived in secret. Until now. I know the risk, but I have to know her.
.. ettigimin farkindayim.
.. by not listening to you.
Farkindayim.
I- - I know.
Yanlis yaptigimin farkindayim
I know I made a mistake.
Farkindayim.
Yeah, sure, I know.
Her seyin benim yüzümden mahvoldugunun farkindayim ama törenin devamini izlemek istiyorum.
I know I'm the cause of this royal screw-up, but I would like to see the show go on.
Farkindayim, bana zarar vermek niyetinde degilsin.
I know you don't wanna hurt me.
Arabaya yardim edemem ama tatsiz durumunuzun farkindayim.
Couldn't help but notice your predicament.
Neler olup bittiginin farkindayim.
I know what's going on.
Farkindayim.
I see.
- Bunun gerçek olmadiginin farkindayim.
- I know this wasn't real.
- Farkindayim.
I realise.
Onunla yakinlastiginizin farkindayim.
I realize you two have grown close.
Bir çok sorunun oldugunun farkindayim.
I realize you must have a lot of questions.
Farkindayim. Mide bulandirici. ... fakat yasal degil bu.
It's disgusting, but it's not illegal.
Kabul ettigimin farkindayim ama bebegime veda etmeyi hiç de kolaylastirmiyor bu.
I know I agreed to this, but it doesn't mean it's not hard to say good-bye to my baby.
Aklïndan çok daha degisik seyler geçtiginin farkïndayïm.
I know you've got something more bouncing around inside that head of yours.
Farkindayim.
I know.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]