English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Gelebilirsin

Gelebilirsin traducir inglés

2,941 traducción paralela
Hey, belki sen gelebilirsin.
Hey, maybe you could come.
Tabi, Gelebilirsin seviniriz.
Of course, you're more than welcome.
Neyse sen yarın sabahtan da gelebilirsin. Ne bulmaya çalışıyorsan ben de sana yardım ederim.
well, maybe you could, uh, come back tomorrow morning, and I'll help you search for what you're trying to find.
Yani istersen sen de gelebilirsin.
I mean, you're welcome to come over, too, if you like.
Canın ne zaman konuşmak isterse bana gelebilirsin.
I'll listen.
Her zaman, biliyorsun, buraya gelebilirsin.
Any time, you know, you can come here.
Gelecek misin? Gelebilirsin misin?
Are you going to come?
Sen de benimle gelebilirsin.
You can come with me.
Gelebilirsin umarım.
I hope you can make it.
Tüm o kaderlere lanet olsun. Peki ya Hela'nın gazabını nasıl olur da görmezden gelebilirsin, Laufey oğlu?
Hell destiny the wrath of Hela think you dismiss it so'easily Laufeyson?
Bu heyecan verici projenin bir parçası olmak istiyorsan gelebilirsin.
If you want to be part of what will be a very exciting project, come along.
- Gelebilirsin.
Come in.
Her zaman geri gelebilirsin.
You can always come back.
- İstediğin gibi gelebilirsin.
You come however you wanna come.
Gözünde belalı bir bakışla, onu görmezden gelebilirsin.
You can look trouble right in the eye and just wink at it.
Bizimle gelebilirsin. Gideceğin yere bırakırız.
can come to us or we can leave the streets..
Burada kalıp, fark edilme riskini göze alabilirsin, ya da benimle gelebilirsin.
You can remain here at risk being discovered, or you can come with me.
Geri gelebilirsin seni bi daha rahatsız ederlerse, haber ver
You can get back if they bother you again, let us know.
Eğer istersen sen de gelebilirsin.
You can follow me up if you want.
- Ne kadar çabuk gelebilirsin?
- How fast can you get here?
- Evet evime gelebilirsin.
- Yeah, you could come back to mine. - Yeah.
Hakkımdan gelebilirsin.
Overpower me.
Elbette, yani istersen gelebilirsin.
Well, yeah, I mean, you're welcome to come if you want.
İçeri gelebilirsin.
You can come in.
Yani, biliyorsun Tucson'a geri dönebilirsin ya da Washington'a bile gelebilirsin.
I mean, you know you can go back to Tucson, or you could even come to DC.
Yani, ekibim benimle sen de programını bırakırsan, memnuniyetle gelebilirsin.
Well, you know what, I have my crew, and you are welcome to leave your show and come along.
Buraya ne kadar çabuk gelebilirsin?
How soon can you get here?
Gelebilirsin.
Yeah, you can come by.
- Sana gelebilirsin dedim.
- I told you you could come along.
Düğünlere ve cenazelere gelebilirsin.
You'll come for weddings and funerals.
İstersen yarın da gelebilirsin, istersen tabii.
You can come back tomorrow, if you prefer.
Elbette, onu almaya gelebilirsin.
Oh sure, come here to pick it up.
Spor salonum için sana izin aldım, istersen benimle pilatese gelebilirsin.
Uh... I got you a pass for my gym, if you want to do Pilates with me.
O uyurken sen de banyo yapmak ve yemek yemek için gelebilirsin.
You can come out at night to bathe and eat when she's asleep.
Bu yüzden, gelebilirsin.
So, sure.
Yılan ısırığından kurtulabiliyorsan Herşeyin üstesinden gelebilirsin demek istediğim yenilmez olabilirsin
You can survive a snake bite, you can survive just about anything.
Yani eğer istiyorsan gelebilirsin...
I mean, if you want to, you could....
- Benimle bir partiye gelebilirsin.
- No - You should go to a party with me.
Sen buraya gelebilirsin.
Well, you could come down here.
Ofise ne zaman gelebilirsin?
When can you come to the office?
Vereceğim parti'ye gelebilirsin.
You can come to my party.
Kafayı bulunca her şey için ağlayabilecek duruma gelebilirsin.
Get drunk enough, you'll cry over anything.
- Yarın geri gelebilirsin.
- You could be back on tomorrow.
Sorunum yok diye düşündüğünü biliyorum ama sonunda sen de buraya gelebilirsin.
And I know you don't think you have a problem... but you could end up here too?
Uyandığında görmeye gelebilirsin.
When he wakes up, you can come see him.
Biliyor musun, benimle gelebilirsin.
You know, you can come with me...
Olur da işin yaver gitmezse, ben ve Paul'le yemeğe gelebilirsin.
All right. In case that doesn't work out, why don't you come to dinner with me... and Paul tonight?
Bak ne diyeceğim sana benimde yarın izin günüm zaten ne zaman istersen gelebilirsin.
I tell you what, tomorrow it just so happens to be my day off, so you're welcome to come any time you like.
Sen de gelebilirsin, evlat.
You may also come.
Eve gelebilirsin.
- All right?
- Bunun üstesinden gelebilirsin.
You might just get this.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]