Geç kaldık traducir inglés
2,298 traducción paralela
Düğüne geç kaldık, şimdi de töreni kaçıracağız!
We're late for the wedding, we missed the ceremony!
Çok geç kaldık.
We're running pretty late.
Geç kaldık.
We were too late.
Bugün için biraz geç kaldık.
It's a few hours too late for today.
- Hadi geç kaldık.
- Come on, we're late.
- Anne, geç kaldık.
- Mum, we're late.
Biz geç kaldık. - Sizin adamlarınızdı!
It was your people...
Çok geç kaldık.
We were too late.
Çok geç kaldık.
We're already late.
Bakma bana öyle, geç kaldık.
Don't look at me like that, we're late.
Geç kaldık.
We're too late.
Tamamen geç kaldık zaten.
I guess... now we've said that.
Şimdi, uçuşa geç kaldık.
Now, we are late for a flight - -
Bunun için biraz geç kaldık.
That's a little late by that point.
Korkarım biraz geç kaldık.
I'm afraid we're slightly late.
Mevsimsel açıdan geç kaldık.
We were there late in the season.
Sanırım partiye biraz geç kaldık.
Oh, I think we're a little late to the party.
- Hadi gidelim, geç kaldık.
- Let's go, we're late.
Bu şampanya için geç kaldık.
We're late with this campaign.
Geç kaldık!
We're late!
Çok geç kaldık.
We're getting late. - Me too here.
Hikayeyi izlemek için geç kaldık.
Looks like it's too late to follow that story anyway.
Video oyununun denemesine geç kaldık.
We're late for the video-game shoot.
- Kusura bakmayın geç kaldık.
Sorrys we's late.
Yani biliyorum evet, ikimiz de geç kaldık ama biz öyle, yani aynı yerden falan gelmiyoruz, değil mi Cole?
I mean, I know, yes, we're both late, but we're not, like, Coming from the same place or anything, right, cole?
- Yemeğe geç kaldık.
We're late for dinner.
Çok geç kaldık.
We're so overdue.
Geç kaldık.
We're late.
Çıkmaya başlamak için biraz geç kaldık gibi.
I... it's a little late to start dating.
Çantanı tak. Çok geç kaldık.
Put this on, we're really late.
Bakın, sanki geç kaldık gibi...
But, look, it's, uh, kind of getting late...
Senin koruman altına girmek için çok mu geç kaldık?
Is it too late for us to get your protection now?
- Çok geç kaldık.
We're too late!
Geç kaldık.
we're late.
Geç kaldık zaten!
We're late already, we're late already.
Geç kaldık.
We're late already.
Hâlâ öğrenemediysen göstermek için geç kaldık bence.
Well, if you don't know by now, I'm sure it's too late to show you one.
Yola çıkmak için zaten çok geç kaldık.
We're getting out too goddamn late as it is.
Zor da olsa başladık, üstüne üstlük çok geç bile kaldık.
We've barely started and we're already running late.
- Geç mi kaldık?
- Are we late?
- Geç mi kaldık acaba?
- We were too late?
Kızlar, neden geç kaldınız?
Girls, why were you out so late?
Bence geç bile kaldık.
It is long overdue.
Çok geç kaldık.
We're too late.
Hiçbir zaman beni tamamen kabullenemedin ama artık bir ailem var ve biraz geç kaldın.
You've never been completely accepting of me. And now that I have a family, it's getting a little old.
Tam da kadeh kaldırmaya geç kaldığın için sana kızgın olduğum saatler.
That's exactly the moment I was furious at you for missing our toast.
Onları korumak için sessiz kaldığını biliyorum ama artık çok geç.
Look, I know that you stayed quiet To protect your parents, But it's too late now.
Geç kaldığımdan bana kızıyormusun?
You blame me for being late?
NYU'da sıkışıp kaldım ve geçiş yapmak için artık çok geç.
I'm trapped at N.Y.U., and - and it's too late to transfer.
Geç mi kaldık?
Are we late?
Geç kaldık.
We're running out of time.