Gönder traducir inglés
7,516 traducción paralela
Eğer birini göndermek isiyorsan, al ve gönder.
If you want to tell someone to go to hell, you would say.
Demir Lejyon'u gönder.
Send in the Iron Legion.
Veronica, bana bir el gönder.
Veronica, give me a hand.
Gönder gelsin.
Hit it.
Adresini ver, işaret gönder.
Just give me your address. Send me a signal.
Bu kadarı yeter, eve gönder hepsini.
Right, enough's enough Send them home.
Yemi yutmayacağız! Bunu Sigel'e gönder.
Send this to Sigel!
Adamları gönder.
Han did it. Send them in.
Ve gönder.
And send.
Simons'a da kartını gönder bence.
You can send Simons a card, too.
Evet, gönder bakalım.
Yep, bring it on.
Hedefin adresini gönder.
Send me the link to the asset.
Sen git, Anatoli'yi gönder.
You go, send Anatoli.
Oksijeni Anatoli'yle birlikte gönder.
Send Anatoli back with some "O".
Guy, çocukları gönder.
Guy, send them boys.
Predator'ı gönder!
Send in the Predator!
İçeri gönder.
Send him in.
Hava hortumunun ucuna tak o zaman, hortum boyu kadar yukarı gönder, orada yüzdür.
Take the umbilical as far as she goes and then float the beacon from there.
Sadece, herkese bağlantı gönder.
Just send a link to al l, to everybody.
Fine'ın yerine beni gönder demiştim sana ben. Ama göndermedin.
I told you to send me in there instead of Fine, and you didn't.
Cemilo benim selamlarımı gönder.
Send my greetings to Cemilo.
Düzenlemeler için ailenizi gönder.
Send your family for the arrangements.
- Gönder şunları.
- Get rid of them.
- Teminatlar için yeni bir hesap aç. Bana da kodu gönder ki uzaktan işlem yapabileyim.
Open a new account for this deposit and give me the codes so that I can work with it from here.
BANA BİR NOT GÖNDER Holden'in algı yeteneğinin yanı sıra eşcinselliğe bakış açısını da düşünmemiz gerekiyor.
Holden's attitudes about homosexuality come into question as do his ability of perception.
Bana biraz gizli resim gönder.
Text me some peeps.
- Peki o zaman. Taslağı sen gönder, Nikola.
Well, all right, then, Nikola, you'll deliver the draft.
- İçeri gönder.
Let them come.
Adamı önce bir ısıt ama. "Marshall Field's" a bir armut sepeti gönder.
Send a basket of pears to Marshall Field's. The one thing Dan likes is a nice pear.
"Gönder" e basacak zamanı olmamış.
Never got to hit "Send."
- Pekala içeri gönder.
All right, send him in.
- Oraya birini gönder.
- Send someone over.
Şimdi, gönder bizi bakalım.
Now, send us up.
Gönder onları buraya!
Send people here!
Gönder gitsin.
Send them out.
Ruhun gücüyle doluyuz, onu aşağı gönder.
We are filled with spirit power, send it down.
Ruhun gücüyle doluyuz, onu aşağı gönder. Zinciri serbest bırak.
We are filled with spirit power, send it down, release the chain.
GÖNDER
ENTER
- Maksimum gözetim. Fare casusu gönder.
- Maximum surveillance, send in the rat spy.
Bana acilen dosyaları gönder.
Send me those classified files as soon as possible.
- Hemen videoyu gönder.
Send his video quickly.
Tanrı aşkına gönder.
For God sake send them.
Plakasını Karachi polisine gönder.
Send the car number to Karachi police.
- Bunu gönder.
- Send this one
- Gönder.
- Send it to me.
Ekibini oraya gönder.
Send this out to your team.
Gönder bana.
Send it to me.
Ödeneni gönder, Willie!
- Send it paid, Willie!
Gönder, al, gönder, al...
Sending, receiving, receiving, sending...
Hava postası ile gönder. Özel teslimat, taahhütlü mektup.
Send it air mail, special delivery, registered.
Ekibimizden daha gönder.
Send more than our team.