English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Görevli

Görevli traducir inglés

2,744 traducción paralela
Ambulansı lobideki görevli çağırmış.
Lobby guard called it in.
FBI'da görevli psikoloğum.
I'm a psychologist with the FBI.
- Ancak girişte bir görevli bulunmuyormuş.
But no one was manning the entrance to this soundstage. Oh!
Görevli sağ olsun.
Concierge.
O gece yükleme alanında görevli tek bekçinin Reggie Walsh olduğunu söylediler.
And they said that the only guard that was stationed at the loading bay that night was some guy named Reggie Walsh.
Görevli gelip bakana kadar pek bir şey öğrenemeyeceğiz.
We're not gonna know anything more until the coroner takes a closer look.
Görevli cesetler arasında bağlantı kuramamış.
The coroner couldn't make a connection between the bodies.
Görevli o cesetleri incelemiyordu Lois.
The coroner wasn't examining those bodies, Lois.
Larissa Bay bugün pediatri bölümünde görevli.
Larissa Bay is scheduled to work today in the pediatric wing of the tower.
Gizli görevli ajan olduğunu bile bile neden Sam'a, Yemen'e gitmesi için bilet verdiler?
Why give Sam a fake passport and an airline ticket to Yemen if you know he's an undercover federal agent?
İstihbarat Ajanlığında görevli iyi eğitilmiş ve oldukça saygı gösterilen istihbarat memuru.
He's a fully trained and highly regarded intel officer assigned to the Defense Intelligence Agency.
Görevli ortalığı temizleyecek.
The custodian would like to vacuum.
Empire'daki görevli burada olduğunu söyledi.
Concierge at the empire said that you were here.
Orta bölge müdürlüğünde görevli adam önümüzdeki ay dağıtıma tekrar başlayabileceklerini söyledi.
The man at the mid-city branch said they might start delivering again by next month, or not. Or not.
Ben Eyalet İmtiyaz Vergi Dairesi'nde görevli bir müfettişim.
I'm an investigator with the State Franchise Tax Board.
Biraz nüfuz kullandım, yarın bombalama olayı ile ilgili olarak görevli dedektif ile görüşmeye gidiyoruz.
I pulled some strings, got a meeting with the detective working the consulate bombing.
Bunlar ön kapı için. Bu ön kapıdaki görevli için.
Uh, these are the key cards for the front gate and that gets you past the guard in the front.
Sadece ikimiz görevli olduğumuza göre sanıyorum ki amacımız hırsızı durdurmak değil.
Since it's just the two of us, I take it we're not here to stop the thief.
Bu sadece başımızda görevli polis olmayan ilk buluşmamız.
It's just our first without a chaperone.
Eğer görevli işimize karışacak olursa...
If the authorities find us...
Brennan'ın kardeşi görevli doktor.
Brennan's brother is the commission doctor.
Şu Inoue denen adam, bugün nerede görevli?
That Inoue guy, where is he assigned to today?
Görevli olmaması gerek.
He should not be having duties.
Ateşli silahlardan vazgeçmek çok duygusal olacak, ve ayrıca yanında sürekli bir görevli bulunacak.
Relinquishing a firearm can be a very emotional moment, and there always must be another deputy in attendance.
Loretta'la ilgilenen görevli arıyor.
- The girl, Loretta. It's her social worker.
- Görevli aramadan önce bir saat kadar beklemiş.
The receptionist sat on her ass for over an hour before she called it in.
- Görevli danışmanın nereye gittiğini biliyor mu?
Does the receptionist know where he's headed? - Nope.
Ve bu göreve asla başka bir kadını atamazlar çünkü birincisinin görevli bir FBI özel ajanına karşı hormonlarını kontrol edemeyecek kadar zayıf kaldığını söylerler.
And they would never hire another woman for this job, because they would say the first one was too weak to control her hormones with an FBI special Agent in charge.
Ayrıntılar için bir görevli gelecek, buralardan ayrılmayın.
One of the guys is going to get your contact details, so just hang around.
Sosyal görevli yapmamamı söyledi.
The social worker told me to stop.
Kendisini uyaran, halk kütüphanesindeki görevli genç kızı edepsiz sözler ile aşağılamış.
Nestor "Needle Dick" Molina, has been harassing a mute, young clerk at the public library, humiliating her with his dirty insinuations.
İnan bana, o görevli şaka gibi biri ama evet, bir sosyal hizmet görevlim var.
Believe me, my social worker is a joke. But, yeah, I do have one.
Bugün Phoenix'de sürpriz bir gelişme yaşandı. Amenabar davasındaki görevli savcı Allison Dubois geri çekilme isteğinde bulundu.
WOMAN And a surprising turn of events in Phoenix today, as lead prosecutor in the Luis Amenabar trial,
Orduda görevli pek çok kişinin ikinci evi.
Well, it is for a lot of service people.
Amiral Hargrove uzakdoğuda USS Blue Ridge gemisinde görevli.
Hargrove's overseeing operations in the Far East, aboard the flagship USS Blue Ridge.
Gizli görevli olduğunu söyledi,
He says he's undercover.
Geldiğinde görevli olan hemşirelerden biriyim.
I was one of the nurses on duty when she came in.
Kolombiyalı bir resmi görevli, Birleşik Devletler'deki ahbaplarından yardım istemişti.
Basically, a local Colombian official with connections in the States... called in a few favors.
- Ne? Hayır. - Sosyal görevli uyuşturucudan şüphelenirse,
Every time a social worker suspects drug use, a drug test is automatically ordered.
Hey millet, benim sadece çanta taşıyan bir görevli olduğumun farkına varın artık!
- You have to figure out something. - Hey! I just move the bags, people.
En azından bir görevli çağırayım size tekerlekli sandalye getirsinler.
Let me at least call you an orderly and get you a wheelchair.
Görevli düştü!
Official down!
Bir keresinde görevli bayana, işçilerinden birinin zor ayakta durduğunu söyleyip şikayette bulundum.
I once complained to a madam that one of her employees could barely stand.
Görevli geldim, bu yüzden sinirlerim biraz yıpranmış durumda. Adım Holly.
I'm here on assignment, so my nerves are a little frayed.
- -14. seçim- -Görevli, seçmenlere sesleniyor.- -
... 14th election, the incumbent addresses the voters.
- Bu davada görevli değilsin.
You aren't on the job.
D hücresine tıbbi görevli gönderin
I need medical care in the cell D. Exchange Rates.
Sosyal görevli olmalıymışsın.
You should've been a social worker.
Kendisi başsavcılıkta görevli. Bunu doğrulayacaktır.
He's an A.D.A, and he'll vouch for me.
- Yeni görevli tamamını ıskartaya çıkartmışta.
The new diener had them completely out of order.
Muhakkak onu tanıyan bir görevli vardır.
I'm sure he's got a social worker there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]