Harika bir gün traducir inglés
1,071 traducción paralela
Çok harika bir gün geçiriyorum.
I have had a wonderful day.
Sizinle harika bir gün geçirdik.
We've had a delightful day with you.
! - Harika bir gün.
- It's a lovely morning.
Harika bir gün, değil mi?
A real nice day isn't it?
Ne harika bir gün, değil mi?
Isn't this a wonderful day?
Ne harika bir gün!
God, it's a great day!
Ne harika bir gün geçiriyoruz, değil mi?
Well, we are having a wonderful day, aren't we?
Kahvaltı ve pazar gazetesini okumak için harika bir gün.
A day made for breakfast and reading the Sunday paper.
Ne harika bir gün.
What a beautiful day it turned out to be!
Harika bir gün.
Marvellous day.
Ne harika, harika bir gün.
What a wonderful, wonderful day.
Yeni hava komutanınız olarak ilk günüm olduğu için bugün harika bir gün olsun istedim ve hepimizi askeri hastane helikopterine gönüllü yaptım.
Now, since this is my first day as your new aircraft commander, I wanted to make it a great day so I volunteered us for medevac duty.
- Araba kullanmak için harika bir gün.
- ( Fozzie ) Yep. terrific day for a drive.
Harika bir gün.
A day of wonders.
Harika bir gün, değil mi?
A perfect day, right?
Burada yoksa, harika bir gün geçirebilirim.
If she is not here, I can have a great day!
Bu harika bir gün.
It's a gorgeous day.
Harika bir gün.
Gorgeous day.
Ne harika bir gün.
What a fine day!
Harika bir gün, değil mi?
Great day, isn't it?
- Harika bir gün sizin olsun.
Have a fantastic day.
Harika bir gün.
Wonderful day.
Piknik için harika bir gün, Maggie!
Great day for a picnic, Maggie!
Bugün dolaşmak için gerçekten harika bir gün.
It really is an extraordinarily nice day for a trip.
Harika bir gün.
It's a lovely day.
Ben! O harika bir gün geçiriyor.
He's havin'a wonderful day!
Etheria için harika bir gün kızım. Mutluluklarını bir dinle. Mutlu olduklarını duymak çok güzel.
it's a great day for Etherya my daughter listen to them here it's good to hear them so happy what about you?
Ne harika bir gün geçirdik ama.
What a wonderful day we've had.
Bugün harika bir gün.
It's such a gorgeous day.
Harika bir gün.
This is a great day.
Duvarlara haykırnak isterdim : lütfen bugün harika bir gün olsun.
I'd like to shout over the wall : please note today is certainly a wonderful day.
- Sen nasılsın? - Harika bir gün değildi.
It wasn't such a great day.
İyi bir konuşma için harika bir gün.
Wonderful day for a good speech.
Amerikalılar için harika bir gün.
It's a great day for Americans.
Harika bir gün geçirdim Frank.
I had a wonderful day, Frank.
Harika bir gün.
It is a wonderful day.
Harika bir gün!
Oh, happy day.
Harika bir gün.
Oh, it's a wonderful day.
Harika bir gün batımı.
A beautiful sunset.
Amerikalı olmak için harika bir gün.
Great day to be an American, isn't it?
- Yapma, bugün harika bir gün.
- Come on, this is a great day.
- Hayır, harika bir gün.
- No, it's a beautiful day.
Kesinlikle harika bir gün.
What an absolutely gorgeous day.
Yağmurlu bir gün için sakladığım harika bir şişe şarabım var.
And I have a bottle of very good wine tucked away for a rainy day.
Siz bu ulusun bir gün büyüyüp harika doktorlar... ve harika doktorlar olacak gençleri için... mükemmel bir esin kaynağısınız.
You are a great inspiration to the young of this nation... who will one day grow up... and be great doctors and great patients.
Tin Lung, senin bu oğulların bir gün harika koca olacaklar!
Tin Lung, these filial sons of yours I really like them very much!
Bir gün bir subay olarak geri dönmen... bizim için harika olurdu.
How wonderful it would be... if you would return as an officer.
Bir gün burası harika bir kasaba olacak doğayla uyum içinde yaşayacağız.
This is gonna be a thriving village someday living in harmony with nature.
Herhangi bir gün geri gelebilir şu kapının içinden ıslık çalarak girer ve her şey eskisi gibi olur. Gerçekten harika.
Any day he might come romping back... just come whistling back through that door... and everything will be the same... real peachy keen.
Bir gün, Rousseau V'i sen de ziyaret edeceksin, ve hepsi birbirinden harika pek çok yeri daha ziyaret edeceksin.
Someday, you'll visit Rousseau V, and many other places, all more spectacular.
Bir gün banyo yaparken neden harika biri olarak yaratıldığımı fark ettim.
I was in the bath one day when I realized why I was destined for greatness.
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir yer 43
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir şey 123
harika bir haberim var 16
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir yer 43
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir şey 123
harika bir haberim var 16
harika bir hikaye 23
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir gün 730
bir gün gelecek 22
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir gün 730
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
günaydın tatlım 25
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
gündüz 49
günahkar 29
günah 39
günaydın hayatım 17
günler 45
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın anne 30
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
günün sonunda 21
günaydın anne 30