Hatırlıyorum da traducir inglés
1,559 traducción paralela
Buraya ilk çıktığım seferleri hatırlıyorum da nefret etmiştim.
Oh, man. I remember the first few times I came out here. Oh, I hated it.
Kendi başına bir pizza yapmaya karar verdiği zamanı hatırlıyorum da.
I remember this one time she decided that she'd make one herself.
Kendi kendine kaydettiğin ilk rap kasetinin... sokaklarda nasıl çalındığını hatırlıyorum da. O müzik, tüm Memphis'ten kasırga gibi geçmişti.
I just remember when your first underground crunk hit the motherfucking streets, man, that shit flew through Memphis like a motherfucking typhoon.
Hatırlıyorum da, her sabah evden işe giderken annem gömleğime formalin sıkardı. Belki de bu yüzden yakalanmadım.
Every day, when I left to go to work... my mum would spray some formalin on my shirt... and maybe that's why I didn't catch it.
İlk kız arkadaşımı hatırlıyorum da.
I remember my first girl.
... birisini hatırlıyorum da ;
I'd ever had with Jeff.
Bir gün eski binanın bazı katlarına. ... çıktığımı hatırlıyorum da. ... ortalık korkunçtu.
I can remember going into the old building, on certain floors, ah, late in the, afternoon or evening.
Hatırlıyorum da, kiliseye giderken yol boyunca bağırmak istemiştim ; " Arabayı durdurun!
I remember all the way to the church I just wanted to shout... " Stop the car!
- Hatırlıyorum da.
I remember.
Çocukken hatırlıyorum da, Annem ve ben o çirkin maskeleri görmemek için kasabayı terkederdik.
I remember when I was a child, Mother and I used to leave the country so we wouldn't have to look at those ugly masks.
Hatırlıyorum da küçücük tatlı bir kızdın.
I remember you were such a cute little girl
Hatırlıyorum da eskiden burada sigara içilirdi.
Man, I remember when you used to be able to smoke in here.
Onun kim olduğunu çok iyi hatırlıyorum da, onu nasıl unutabilirim, bilmiyorum.
I know exactly who that is, how can I forget him.
Hatırlıyorum da, o da böyleyken...
I can remember when he was like this...
- Evet, hatırlıyorum da... Ben, Kadeem Hardison ve CT Howell Hef'in masasında oturuyorduk. Etrafımız Playmate'ler ile doluydu.
Yeah, I remember back in the day... me, Kadeem Hardison and C.T. Howell used to sit at Hef's table surrounded by Playmates.
Evet.Adam olmaya başladığım zamanı hatırlıyorum da.
Yeah. I remember when I became a man.
Çünkü hatırlıyorum da Sipowicz'in oğlu bir uyuşturucu satıcısına benziyor diye yanlışlıkla tutuklanınca Sipowicz,.. ... oğlu sistemde kayıtlı olacak diye delirmişti.
Because I just remembered when Sipowicz's son accidentally got arrested... because he looked like a drug dealer, Sipowicz was freaked out... that the son was gonna wind up in the system.
Hatırlıyorum da ilkini George Takai'nin ev sahibesinin evinde düzenlenmişlerdi.
I REMEMBER WHEN THEY HELD THE FIRST ONE IN GEORGE TAKEl'S LANDLADY'S HOUSE.
Ah, hatırlıyorum da üçünü sınıfta, güzel bir kız vardı
Ah, I remember in third grade, there was this beautiful girl
Annemi hatırlıyorum da, her aklıbaşında erkek gibi, dizlerinin üstüne çöker ve yerleri pırıl pırıl olana kadar silerdi.
I remember my mother, smart as any man, down on her knees in the kitchen, scrubbing that floor'til it shined.
Seni son görüşümü hatırlıyorum da, dakikası dakikasına herşeyi anlatabilirim.
You know, I remember the last time I saw you down to the day and the minute. I can tell you exactly where I was standing...
Hatırlıyorum da tören boyunca Ağlamıştı,'Evet'bile diyememişti
I remember, during the service, she was crying so hard, she couldn't even say the words, "I do."
Bana ilk defa Summer'dan bahsedişini hatırlıyorum da...
You know, I remember when I first heard about Summer.
Illyria'lı korsanları yok ettiğim günleri hatırlıyorum da hatırladığım kadarıyla özellikle yaşlı bir deniz yılanı Liburnia'lıydı.
I remember back when I destroyed the Illyrian pirates, there was one particular old sea snake, a Liburnian, if I recall.
Hatırlıyorum da... hemen hemen senin yaşlarındaydı.
I remember... when he was not much older than you.
Hey, dördüncü sınıftaki küçük inek halini hatırlıyorum da.
Hey, I remember when you were a nerdy little fourth-grader.
Hatırlıyorum da... Galiba yedinci sınıftaydım.
I just remember I don't know, I was in seventh grade,
- Hatırlıyorum da ikinizin...
- I remember when you two...
Hatırlıyorum da onun yaşında ben de bir kere böyle bir şey hissetmiştim.
I remember feeling like that... -... when I was his age. - Really?
Evet.Ona aşık olduğum zamanları hatırlıyorum da.
Yeah. I remember when I was in love with him, too.
Hatırlıyorum da kafası çok karşıktı, Onunla çay hakkında konuştuğumu, "hesaplamalar yapıyor ve bu garip sonucu alıyorum" dediğini hatırlıyorum.
I remember he was very puzzled, I remember talking to him over tea and he saying he was doing calculations and getting this strange result.
"Hatırlıyorum da, sabahın köründe gelmeleri bizi biraz ürkütmüştü." "Yanımıza üç günlük yiyecek almamızı söylediler, yani... "... en azından aklımda öyle kalmış. "
" l remember we were a bit frightened because it was so early in the morning, they told us to take 3 days worth of food, I seem to remember they said for three days.
Hatırlıyorum da bir gün annesini feci şekilde dövmüştü.
I remember. He... He beat up my aunt real bad.
Hatırlıyorum da, o ayrılmadan önce... O ve Lorna...
I do remember, before she split, her and Lorna...
Hatırlıyorum da babamın bir arkadaşının işini yapmıştım.
I remember... I did a job for this friend of my father.
Şimdi hatırlıyorum da, bundan daha sıradan olamazdı.
Come to think of it, it couldn't have been more ordinary.
Hatırlıyorum da, yaklaşık on yıl önce, Julie Dwyer'in cenazesine gittiğimiz gece, "ya yapmam lazım ya da bırakmam" triplerindeydin.
I remember, like, ten years ago the night we went to Julie Dwyer's funeral you were all like, "I need to shit or get off the pot."
Eva'nın ailesiyle ilk tanıştığım günü hatırlıyorum da, o gün domuz gibi terlemiştim.
I remember meeting Eva's parents for the first time. Sweating like a pig.
Hatırlıyorum da, amcam beni oraya götürürdü. Bir sürü yavru köpekle oynardık.
When I was little, my uncle used to walk me over there and we'd play with all the little puppies.
Ayağının nasıl da ters döndüğünü dün gibi hatırlıyorum.
I could see how her foot twisted around.
Osorno'da geçirdiğim yazı hatırlıyorum. Arkadaşlarım orada değildi, tek başınaydım, tamamen yalnız.
I remember this summer I spent in Osorno... all my friends weren't there, I was on my own, all alone.
Bence ışıkların sönmesi için yemek odasındaki lambayla da o oynadı. Çünkü çok iyi hatırlıyorum, oradaki "çoban kız" dı, "çoban oğlan" değil. Oysa ertesi gün- -
And I think he fiddled with that lamp in the dining room, to make the lights go out, because I distinctly remember it was the shepherdess, not the shepherd and the next day...
Ama o vasiyetname okunduktan sonraydı. Susannah'nın da bir yere gittiğini hatırlıyorum.
And I remember Susannah going somewhere too.
Bu yatağa bakıyorum da,... üçümüzün lanet eşyalar için dükkandaki kötü peruklu adamla bütün gün... 200 dolar için pazarlık ettiğini hatırlıyorum.
You know, I look at his bed, and I remember the 3 of us spending all day in that damn furniture showroom haggling over $ 200, remember, with the salesman wearing the bad toupee.
Revolutions'da yazdığın makeleyi hatırlıyorum, şu, hissedarları kandıran şirket başkanlarıyla ilgili olan.
Oh, I remember that article you wrote in Revolutions about those corporate heads that cheated the stockholders.
Ama sanıyordum ki... Keçeli kalemle çok uzun bir mektup yazıp sonra da kafayı yiyip yaktığını kesinlikle hatırlıyorum.
I definitely remember you writing that very long letter in marker pen, and then having a freak-out and burning it.
- 13 Lejyon'u Alesia'da diye hatırlıyorum.
- I recall the 13th was at Alesia.
Küçükken yazları orada geçirdiğimi hatırlıyorum okuldan arkadaşlarım yaz kampına ya da YMCA'e giderlerdi.
I remember spending summers there when I was still a teenager, while my friends from school were at sleepaway camp or the YMCA.
Babamın da aynı konuşmayı yaptığını hatırlıyorum.
I heard my father give that exact speech once.
O resmi, bana babamı anımsattığı için hatırlıyorum. O da savaştaydı.
I remembered it because it reminded me of my father.
Elbette. Janine ne giyiyordu onu da hatırlıyorum.
Of course. I remember what Janine was wearing.