Hayatini traducir inglés
288 traducción paralela
BİR TABAK ÇORBA İÇİN HAYATINI VERDİ
FOR A SPOONFUL OF BORSCHT
Akilli bir kumarbazsin ama hayatini riske atiyorsun.
For a smart gambler, you sure play sucker odds.
HAYATINI YAŞAMAK Oniki Tablodan Oluşan Bir Film
MY LIFE TO LIVE A film in twelve scenes
KASET DÜKKANI - 2000 FRANK - NANA HAYATINI YAŞIYOR
The record shop.Two thousand francs. Nana lives her life
KIZININ DAVRANIŞLARI HAYATINI KURTARDI.
YOUR DAUGHTER'S ACTIONS HAVE SAVED YOUR LIFE
Hayatini kurtarmak, son hakaretti,
Saving his life was the final insult.
Bu, hayatini kurtarmamdan ölümcül utanç duyan çocuktu,
It was the boy whose life I'd saved, to his mortal embarrassment.
Hayatini tehlikeye atarak para kazanmak, evlat.
Dying ain't much of a living, boy.
SONDAJCI ALEXEI USTYUZHANIN YANARAK HAYATINI KAYBETTİ. "
DRILLER ALEXEl USTYUZHANIN WAS BURNED TO DEATH. "
Hem eski Iskenderiye'deki bir bilimadaminin, bir hesabini ispatlamak için, bazi denizcilerin hayatini tehlikeye atmanin bir alemi var miydi?
What tales of adventure and daring must earlier have been told as sailors and navigators, practical men of the world gambled their lives on the mathematics of a scientist from ancient Alexandria.
- Bu kadar hosuna gidiyorsa, - hayatini zehretmeye devam et!
You keep them, if it makes you happy.
Hayatini mahvetmekle mi suçluyorsun beni?
I've ruined your life?
Kulüp kızı olarak hayatini kazanmanın kolay olduğunu söyledi.
She said it was easy to earn a living being a club girl
Ben hiç bir insanin hayatini mahvetmedim.
I've never taken anyone's life.
Hayatini yasamak disinda her seyi yaptigini soyluyorsun yani.
So, what you're saying is, you do everything that has nothing to do with having a life.
Joe'nun hayatini kurtarisini seyretmistim.
Watched him save Joe's life.
Sonra ona bir kahraman oldugunu ve pek çok kisinin hayatini kurtardigini soylerdim.
Then I'd tell him he's a hero. And he's saving a lot of lives.
- Hayatini mahvetmedim.
- Come on, I didn't ruin your life.
Hayatini kendin mahvettin.
You ruined your life.
Ama bazi adamlar organlariyla hayatini kazaniyor.
But some guys make a living with their organ.
Dogru, senin onunla hayatini kazanamayacagin kesin.
It sure won't make you a living.
Senin hayatini altüst ettigimi düsünüyordum.
I always felt like I'd thrown you a curve ball.
Kimsenin bilmedigi bir yerde baskasinin hayatini yasayacagim, ve gununbirinde, otoyola cikarken arabam infilak edecek, oyle mi?
I live somebody else's life in some nowhere place, and one day, I'm backing out of the driveway and my car explodes?
Patlamadan çanini kurtaranlardan Bazilarini, insan hayatini nasil açimasizça hiçe saydiklarini gÖrdünüz,
You have seen some of those who survived... their callous disregard for human life.
Giuseppe Conlon "un çanini aldiniz, Carole" un hayatini kararttiniz!
You got the blood of Giuseppe Conlon and the lifeblood of Carole Richardson!
Aptal arkadaslarin sen onlara ihanet edesin diye hayatini kurtardi!
Your stupid friends have saved your life so you can betray them!
Hayatini.
MAGNETO : Your life.
Bir dahaki sefere hayatini kurtarmaya çalistigimda, bunu yapmama izin ver.
Next time I try to save your life, have sense enough to let me do it!
Yaratik, hiç kimse Shi'ar imparatoru'na karsi gelip hayatini sürdüremez.
Creature, no one defies the will of the Emperor of the Shi'ar and lives.
Kiz arkadasin olarak... hayatini bir daha asla tehlikeye atma diyorum.
Speaking as your girlfriend... don't ever risk your life like that again.
ikimizin de hayatini kurtardim.
I saved both our lives, you... ( BOTH SCREAMING )
Juggernaut'un hayatini kurtaracagiz.
We're gonna save the Juggernaut's sorry life.
X-Men, güçlerini geri verecek, hayatini kurtaracak Cyttorak Yakutu'nu getirdi.
The X-Men have brought the Ruby of Cyttorak to give you back your powers, to save your life.
Hayatini kurtardigimi bilmenin hazzi.
The satisfaction of knowing I saved your life.
Hayatini bocek oldurerek kazanmak ister misin?
I'm serious. it's not funny.
Ilk evladimin hayatini mahvetmesine... seyirci kaldim diye bebegimin ayni... bok yoluna gitmesini izleyebilirim mi, saniyorsun?
You think because I watched my firstborn... fuck up his entire life that I can sit here... and see my baby follow him down the same toilet?
Unutma, senin, çocugunun hayatini destekleyebilmek gibi lüks bir avantajin var.
Remember, you have the luxurious advantage of being able to sustain your son's life.
Isin ironisi, kriyojenik teknolojisi, kendisinin Mr. Freeze'e dönüsmesine sebep olan, Nora'nin esi tarafindan bulunmustu ve Dr. Johnston tarafindan, hayatini kurtararak uygulandi.
Ironically, the cryogenic technology invented by Nora's husband which tragically transformed him into the criminal Mr. Freeze was credited by Dr. Johnston as having saved her life.
senin hayatini kurtardim.
I saved your life back there.
Neden hayatini mahvetmek istiyorsun?
Why do you want to ruin your life?
Butun hayatini hamamda geciremezsin
Who can afford to spend their whole day in a bathhouse?
Cok calisti ve kendi hayatini yavrularinin... hayatini garantiye almak icin feda etti.
She has worked hard and ultimately sacrifiiced her own life... to ensure the life of her offspring.
Bokstan hayatini kazanmak zordur, bu yuzden simdi ve sonra prensiplerine ters gelen seyler yaparsin.
It's hard to make a living in boxing, so now and then you do something against your principles.
Evini duzenle. Cocuklarinla ilgilen. Hayatini duzene sok.
Fix your house up, fix you're bloody kids up, get your life in order.
Brian'in sağlık durumunu öğrenmeliyiz. Ya da bu bir eşek şakası mı yoksa ciddi bir durum mu anlamalıyız. Böylece Bay McMinn'in hayatini tehlikeye atmamış oluruz.
We have to know Brian's state of health whether or not this is a hoax, and we have to you have to make sure that if there is a real problem here that we don't jeopardize Mr. McMinn's well-being by our actions.
Hayatini kurtardım bayım.
I saved your life there, mister.
Sinir kontrolü sirasinda kaçmaya çalisirken, iki kisi hayatini kaybetti.
Two men died when they tried to skip border controls.
hayir belki sende endise etmelisin bu kizinin hayatini mahvedebilecek bisey.
No, it isn't. And maybe you should concern yourself with the fact that your daughter could have ruined her life.
Herneyse varoşlardaki gençlerin hayatini anlatacağım bu filmim için konular arıyorum.
Uh, well, anyway, so I'm looking for subjects for this documentary on teenage life in suburbia.
Bu kimseye ihtiyacim yok sacmaligini yedin. Ve bunu ; ailenin alkolik olmasindan, igrenc bir evlilikleri olmasindan dolayi kendine bir kalkan gibi kullaniyorsun, herkesin hayatini mahvettin.
You got this bullshit "I don't need anyone" thing, and you use that, thinking it's going to shield you from the fact that your parents were drunks, had a lousy marriage, and fucked up everyone in their lives.
Ayrïca Yüzbasï Komutan Joseph Blake'i de anïyoruz. O basïnç elbisesi deneyinde kahramanca hayatïnï kaybetti.
We also honor the memory of Lieutenant Commander Joseph Blake who heroically sacrificed his life in first testing the pressure suit.
hayatını 28
hayatını yaşa 16
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını yaşa 16
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayatın 30
hayata 34
hayat dolu 30
hayattayım 45