Henüz hazır değilim traducir inglés
526 traducción paralela
Henüz hazır değilim!
I'm not quite ready.
Henüz hazır değilim efendim.
I am far from ready, sir
Yerle bir olmaya henüz hazır değilim.
I'm not ready to be turned into a piece of chalk just yet.
- Sanırım, evlenmeye henüz hazır değilim.
- I ain't the marrying kind
Henüz hazır değilim.
I'm not ready yet.
Henüz hazır değilim.
I'm still not done up.
Henüz hazır değilim.
I'm just not ready for it yet.
Ölmeye henüz hazır değilim.
I'm not ready to die yet.
Fakat henüz hazır değilim.
And I'm not ready yet.
Henüz hazır değilim.
I'm just not ready.
Henüz hazır değilim. Görüşürüz.
I still have to get dressed!
O engin kıyıya kadar sana rehber olmaya henüz hazır değilim...
I am no pilot, yet, what thou as far as that vast shore...
Buradan hazır olduğumda gideceğim ve henüz hazır değilim.
I'll get out when I'm good and ready, and I ain't good and ready, just yet.
Senin için henüz hazır değilim.
I'm not ready for you, yet.
Gördüğün gibi, henüz hazır değilim.
You see, I'm just not ready yet.
Koloninin yeni kahramanlarından birini kaybetmeye henüz hazır değilim.
Indeed... and I am not prepared to loose one of my colony's new heroes.
Sanırım henüz hazır değilim, anlıyor musun?
I guess I'm just not quite ready yet, okay?
Bu konuşmayı yapmaya henüz hazır değilim.
I'm not really ready for this conversation.
Bu doğru fakat ben henüz hazır değilim.
That's true, but I'm just not ready yet.
Tam zamanlı aşka henüz hazır değilim.
I'm not ready for full-time love yet.
Ama, Raziel, Henüz hazır değilim
But, Raziel, I'm not ready yet.
Sanırım onu çıkarmaya henüz hazır değilim.
I don't know. I guess I'm just not ready to take it off.
Henüz hazır değilim.
I don't feel right yet.
- Marie, henüz hazır değilim.
- Marie, I'm not ready yet.
Hayır, henüz hazır değilim!
No, I'm not ready!
- Henüz hazır değilim!
- I ain't ready for all that yet!
- Henüz hazır değilim.
- I'm just not ready for that.
Henüz emekliliğimi almaya hazır değilim.
I'm not exactly prepared to retire yet.
Sadece konuşmak istiyor olabilirler ama henüz buna hazır değilim.
They may just want to chat, but I'm not ready for them yet.
St. Anthony henüz kül yığını olmaya hazır değil, tabi bende değilim.
St. Anthony's is not ready for the ash heap, and neither am I.
Henüz dönmeye hazır değilim baba.
I'm not ready to go back yet, Pop.
- Hazır değilim henüz.
- I'm not ready to leave.
Bekar olduğum için, henüz böyle bir şeye hazır değilim.
Being single, I'm not quite ready for that.
Tartıştığımız gibi, ama ben henüz o teoriyi kabul etmeye hazır değilim.
SO WE DISCUSSED, BUT I'M NOT READY TO ACCEPT THAT THEORY.
- Hayır, henüz buna hazır değilim
I'm not ready to remove it.
Henüz emekli olmaya hazır değilim.
I'm not ready to retire yet.
Ama biliyorsun, henüz kurtarılmaya hazır değilim.
But, you know, I just ain't ready to be saved yet.
Sorun şu ki, henüz "Hoşçakal" demeye hazır değilim.
Because the thing is, I just can't say goodbye yet.
Henüz ölmeye hazır değilim!
I ain't ready to die yet!
Henüz büyükanneleri oynamaya hazır değilim.
I'm not ready to play grandmothers yet.
Endişelenme Akane, henüz ölmeye hazır değilim.
Don't worry, Akane, I'm not ready to die yet.
Henüz evliliğe hazır değilim... ama bir göçmenle birlikte yaşayabilirim.
I'm not ready for marriage yet but I would love to live with an immigrant.
Henüz Lorraine'e benimle dansa gelme teklifini yapmaya hazır değilim ve ne sen, ne de yeryüzündeki herhangi biri fikrimi değiştirebilir.
Look, I'm just not ready to ask Lorraine out to the dance, and not you or anybody else on this planet is going to make me change my mind.
Henüz sizi görmeye hazır değilim, Saygıdeğer papaz.
i'm not ready to see you yet, reverend.
Sanırım henüz buna hazır değilim.
I guess I'm not ready yet.
Henüz vedalaşmaya hazır değilim.
I'm not ready to say goodbye.
- Ben henüz buna hazır değilim.
- Well, you know, I'm... I'm not ready.
Henüz söylemeye hazır değilim.
I'm not prepared to reveal that at this stage.
Henüz % 100 hazır değilim, ama olacağım.
I'm not 100 % cured yet, but I soon will be.
Henüz bununla uğraşmaya hazır değilim.
I'm not ready to deal with this now.
Ama ben henüz evliliğe hazır değilim.
But I'm just not ready for marriage.
henüz hazır değil 20
hazır değilim 49
değilim 815
henüz 162
henüz değil 1250
henüz yok 168
henüz bilmiyorum 200
henüz gelmedi 78
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19
hazır değilim 49
değilim 815
henüz 162
henüz değil 1250
henüz yok 168
henüz bilmiyorum 200
henüz gelmedi 78
henüz bitmedi 76
henüz çok erken 19