Her zamankinden traducir inglés
2,925 traducción paralela
- Harika. Her zamankinden mi?
- Hey, you want the usual?
- Her zamankinden mi?
The usual?
Bu her zamankinden daha iyi.
It's better than ever.
Daha şimdi her zamankinden daha.
More now than ever before.
Her zamankinden olsun.
I'll have the usual.
Şimdi bu bok sana vurdu elinde yedi tane ölü Meksikalı ve Laguna'da beyaz bir avukatın var bana ihtiyacın her zamankinden daha fazla.
Now that shit hits the fan, you got seven dead beaners, you got a white lawyer in Laguna... you need me now more than ever.
Seni her zamankinden daha seksi buluyorum.
I find you sexier than ever.
Albayım için her zamankinden lütfen.
The Colonel's usual, if you please.
Gün boyunca epey yorgun hissettim. Geceleyin saatlerce sıkıntılı biçimde uyuklayarak karmaşık ve her zamankinden daha sahici düşler gördüm.
In the daytime I was tired yet wide awake, and at night I lay for hours in restless half-sleep with dreams that were more confusing and vivid than usual.
Şu an her zamankinden daha paranoyaklar.
They're even more paranoid than normal at the minute.
Daha fazla öğrenci stresli, depresyonda olduğuna....... ve her zamankinden daha fazla öğrenci okulu bıraktığına göre ne yaptığınızı biliyor olmalısınız.
YOU PEOPLE MUST KNOW WHAT YOU'RE DOING SINCE MORE STUDENTS ARE MORE DEPRESSED, MORE STRESSED
Her zamankinden mi?
The usual? - Yeah.
- Her zamankinden daha iyi.
Better than ever.
İşler her zamankinden daha karmaşık hale geldi.
Things are getting more complicated than usual.
Sonrasında bilirdik ki her zamankinden daha iyi balık yakalardık.
Then we knew we would fish better than ever.
Lorelei, her zamankinden lütfen.
Lorelei, I'll have the usual, please.
- Her zamankinden.
- Just the usual for me.
Görünen o ki, insanlar her zamankinden daha çok onur duyuyorlar.
They seem to honouring you more than ever!
Her zamankinden farklı değildi.
No more than usual.
Aslında Bloom için yaptığım plan her zamankinden daha karmaşık değildi.
Do you know? The plan for Bloom was not more complicated than normal.
Kalabalıklar her zamankinden daha kuvvetli.
The Crown is stronger than ever.
Her zamankinden, Hector.
Usual, Hector.
Evet, her zamankinden daha kötü.
Yes, worse than ever.
Her zamankinden daha iyi, bebek.
Better than ever, baby.
Chuck ve Blair arkamdayken her zamankinden daha güçlüyüm.
Well, with Chuck and Blair beholden to me, I'm more powerful than ever.
Bebe, Angel'ın ilgi çekici, çalıntı rolüyle, acımasız öfkeli bir seri katilden kurtulan tek kişi olarak her zamankinden daha ünlü biri oldu.
Bebe is about to become more famous than ever now that she has stolen Angel's juicy role as the lone survivor of a crazed killer.
Yetkililer olası bir elektrik kesintisi hakkında uyarıda bulunuyorlar, bu yüzden her zamankinden dikkatli olun.
The authorities are warning of possible blackouts, so take extra care
Krøyer her zamankinden daha popüler.
Krøyer is more popular than ever.
Biliyorum, senle kalmalıydım ve her zamankinden çok daha iyi bakmalıydım sana.
I know I should have stayed with you. And taken much better care of you than I did.
Her zamankinden. İki tane az şekerli.
It's the usual - two sweet'n lows.
Kendini her zamankinden daha çok adadığından.
How you're more dedicated than ever.
Her zamankinden daha güzelsin ablacigim.
More ravishing than ever, big sister.
Şimdi her zamankinden daha uzakta gibisin.
Now you feel further away than ever.
Reytingler her zamankinden daha yüksek.
The ratings are better than ever.
Her zamankinden daha güçlü!
He's more powerful than ever!
Selam Shelly, her zamankinden alayım.
Shelly! Hey, I'll have the usual.
Ve görünen o ki, şu aralar her zamankinden daha çirkef durumda. Hani şu Memory Mantor meselesi yüzünden.
And apparently, right now she's even more screwy than usual because of some Memory Madame.
Her zamankinden daha mı deli?
Crazier than usual?
Yine de yıldızlarımız her zamankinden çok barışıyor.
We're still pretty much as star-crossed as ever.
Bu küçük canavarın, babasına her zamankinden çok ihtiyacı var.
That little mutant needs a father more than ever now. - Ow!
Çocuklara göre her zamankinden daha saldırgan, kırıcı konuşmuşsun.
According to the kids, you were typical abusive belligerent self, only more so.
* Duramam * * Her zamankinden daha yükseklere *
♪ Can't stop ♪ ♪ Higher than any other ♪
* Her zamankinden daha yükseklere *
♪ Higher than any other ♪
* Her zamankinden daha yükseklere *
♪ Higher than any other. ♪
Her zamankinden
You know, the usual.
Kızlarının sana her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
Your girls need you now more than ever.
Her zamankinden daha çok.
More than ever.
Her zamankinden alırım.
* and never again * i'll go sailin i'll have my usual.
Her zamankinden, şeker çocuk.
( laughter, indistinct conversations ) the usual, beautiful boy.
- Her zamankinden daha güçlü.
Stronger than ever.
* Her zamankinden daha yükseklere *
♪ Oh, oh ♪ ♪ Higher than any other ♪