Hey dostum traducir inglés
9,241 traducción paralela
Onu kapma zaman Hey dostum, sen şikayet etmedi.
Hey, man, you didn't complain when we were grabbing him.
Hey dostum.
Hey, man.
- Hey dostum.
- Hey, man.
Hey dostum!
Hey, buddy!
Hey dostum.
Hey, partner.
Merhaba, dostum.
Hey, bud.
Merhaba, affedersin dostum.
Hey, excuse me, man.
Merhaba dostum.
Hey, buddy.
Selam dostum.
Hey, buddy.
Nasılsın dostum?
Hey, Tandy. What's up, buddy?
Dostum, sen beni dinliyor musun?
Hey, man, you listening to me?
Hey Ike dostum, seni güzel sıcak bir saunaya götürecek adamlar göndereceğiz.
Hey, Ike, buddy, we're gonna send some people to go take you to a nice warm sauna.
Hayır, dostum!
No, hey, man! I need to see her, man!
Selam Ike. Beni duyabiliyor musun dostum?
Oh, hey, Ike.
İyi bir haberim var dostum.
Hey, good news, man.
Dostum, buna inanmayacaksın.
Hey, bud. You are not gonna believe this.
Dostum benden çekinmene gerek yok.
Hey, man, no worries from me.
Neden itfaiyeye gelmiyorsun dostum?
Hey, why don't you come inside the firehouse, huh, man?
Dostum bana bir dakika ver, tamam mı? Duyacakların hoşuna gitmezse gideceğim.
Hey, man, just give me a minute, all right, you don't like what you hear, I'll leave.
Dostum sadece bilmeni istedim...
Hey, man, um, I just wanted to let you know,
Dostum.
Hey, bud, hey.
Dostum, elçiye zeval olmaz.
Hey, man, don't kill the messenger.
Selam dostum, susadın mı?
Hey, buddy, you thirsty, hmm?
Bak dostum, biz o yangını söndüren itfaiyecileriz.
Hey, pal, we're the firefighters who put out that fire.
Dostum, nereye gidiyorsun?
Hey, pal, where you going?
Yaylan dostum.
Hey! Move along, pal.
Selam dostum.
Hey, bud.
Sana ihtiyacım var burada, dostum.
Hey, Todd, come on.
Sana yalan söylemeyeceğim, dostum.
Hey, buddy, I'm not gonna lie to you.
Dostum, Noel partini unuttuğumuzu fark ettim.
Hey, man. So I just realized we all just forgot your Christmas party.
Selam dostum!
Hey, buddy!
N'aber dostum?
Hey, what's up? My friend.
Selam, dostum.
Ah, hey, buddy.
- Dostum, uzun sürdü seninki.
- Hey, man, you're taking too long.
Selam, dostum.
[ Hey friend.
Hey, dur, dostum. Dur, dostum.
Hey, hold it, buddy, hold it, buddy.
Sakin ol dostum.
Hey, chill, man.
Bana bak dostum.
Hey, look at me, man.
Mükemmel bir ceketmiş dostum.
Hey. That's a dope jacket, man.
- Nasılsın dostum?
Hey!
Burada olmaman gerekiyor dostum.
Hey, you're not supposed to be down here, man.
- Dostum, kimse Clark Kent striptiz şov siparişi vermedi.
Hey. Man, nobody ordered a Clark Kent strippergram. Clark Kent?
Dinle dostum.
Hey, listen- - listen, man.
Dostum.
Hey, pal.
Dostum, onu bana yolla.
Hey, forward that to me.
Merhaba dostum.
Hey, man.
Ne tür bir kamera o dostum?
So. Hey, what kind of a camera is that, man?
- Geri çekil dostum.
Hey. Hey. - Give it back.
- Selam dostum, nasılsın?
- Hey, buddy, how are you?
- Nasıl gidiyor, dostum?
- Hey, how's it going, buddy?
- Hey, dostum, her şey yolunda mı?
- Hey, buddy, are you all right?