English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Hey dinle

Hey dinle traducir inglés

3,121 traducción paralela
Hey dinle, kelleni benim için okkanın altına koyuyorsun.
Hey, listen, you stuck your neck out for me.
Hey, dinle beni. Düşündüm taşındım.
Hey, listen, I've been thinking about this.
Dinle.
Hey, listen.
- Merhaba Lois. Dinle.
Hey, Lois.
Dinle.
We are ready to get started, but before we can do that, we need her... Hey, listen.
Dinle, Klaus'a avci kiliciyla ilgili bir kaç sey daha söylettim.
Hey, listen, I got Klaus to tell me a little bit more about this hunter's sword.
Dinle, eğer koltuğa uzanıp 3 yaşımda kaybettiğim evcil tavşanımdan bahsetmek zorunda kalırsam peşinden düşerim, Ajan Gibbs.
Hey, listen, if I have to lie back on a couch and talk about the pet bunny that I lost when I was three, I'm coming after you, Agent Gibbs.
Dinle.
Hey, um, listen.
- Dinle Toast, Toast.
- Hey, Toast, Toast.
- Hey, dinle Crosby.
- Hey, listen, Crosby.
- Bak, dinle.
Hey, listen.
- Bak, dinle. Marvin'i özlediğini biliyorum ama resmi giyinilen bir yere onu getiremezdik zaten.
Hey, listen, I know that you miss Marvin, but it's not like we could've brought him to a black tie event anyway.
So Hee, iyi dinle!
Hey, listen!
bak! dinle! yazini okuyacagim.
Hey, look, I'm getting closer on your manuscript.
Hey, dinle, numaralarını kendin yaptığını biliyorum.
Say, listen, knowing how you do all your own stunts -
- Dinle beni.
Hey, look.
- Selam Russ. - Dinle ben çok...
- Hey, Russ, listen, I'm sorry.
Dinle dostum.
Hey, man.
Dinle Wilson!
Hey, Wilson!
Hey, dinle, deniyorum, tamam mı?
Hey, look, I'm trying, OK?
Hey, dinle.
Hey, listen.
Dinle bak.
So, hey, listen.
Dinle beni, pislik.
Hey, listen, you asshole.
Dinle, artık döndüğüne göre ve her şey...
Hey, listen. Now, you know, because you're back and everything- -
- Dinle, bunu... - Hey!
- Listen, we could- -
- Dinle beni.
Wait, just listen to me, please. Hey.
Beni dinle bu hayat, yaşamak için var. Gelecek nesiller ya da tarih kitapları için değil.
Hey, hey, listen to me... this life is about living, not about posterity, not about history books.
Hey, dinle, Louis, herşeyi biliyorsun.
Hey, listen, Louis, you done heard all about it.
Hey, Richard, dinle ah...
Hey, Richard, listen, uh...
Hey, dinle, bilgin olsun diye söylüyorum ben her zaman % 100 mümin oldum.
Hey, listen, for the record, I have always been a 100 % believer.
Baksana Anna, dinle.
Hey, Anna, look.
Hey, dinle. Dün gece olanlar aramızda kalırsa sevinirim. Tüm o Çinli vibratör muhabbeti, aramızda.
Hey, yeah, listen, I would appreciate it if you kept what happened last night all that Chinese vibrator talk, between us.
- Hey, beni dinle.
- Hey, listen to me.
- Hey, dinle, Charlie.
- Hey, listen, Charlie.
- Hey, Al, beni dinle.
Hey, Al, listen to me.
- Geciktim. Dinle, provalar için İngilizce dersinin birkaç tanesini çaldığımı söylemek istedim sadece.
Hey, listen, I just wanted to say that I've stolen a few hours from your English class for rehearsals.
- Dinle, özür dilerim!
- Listen, I'm sorry! - Hey!
Hey, dinle...
Hey, listen...
Danni, beni dinle.
Danni, listen to me. Hey...
- Beni dinle, dinle.
- Hey. Listen to me. Listen.
- Hey, dinle, çok çabuk.
- Hey, listen, real quick.
- Hey, dinle, kimse ne olup olmadığını bilmek istemiyor.
- Hey, listen, who knows what the fuck went on.
Şimdi dinle, sen uçağa göz kulak oluyorsun.
Hey, now listen, you keep an eye on the plane.
Dinle, sana yardım ettim.
Hey, look. Look, I helped you.
Dinle Robyn.
Hey, listen, you know, Robyn.
- Dinle, haklıymışım.
Hey, listen, I was right.
Bak dinle, bana bak, tamam.
Um, look, listen, hey, hey, look, look, listen.
Dinle.
Hey, hey, hey, hey. Listen.
- Hey, dinle, hayatımı kurtardığın için sana adamakıllı teşekkür etme şansı bulamadım hiç.
- Hey, listen, I never got the chance to properly thank you for saving my life out there.
Hey, dinle, az önce bir ara kazandık.
Hey, listen, we just got a fucking break.
Dinle, bak.
Listen, hey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]