Hiç duymadın mı traducir inglés
1,333 traducción paralela
- B-G-B.Hiç duymadın mı?
You never heard of it?
Sadece aptallar lisede aşık olur Brad. Bunu hiç duymadın mı?
High school love is for saps, Brad, or haven't you heard?
- Hadi. "Üç kişi kalabalıktır" lafını hiç duymadın mı?
Didn't you ever hear the expression "two's company, three's a crowd"?
Dink Jenkins'in adını hiç duymadın mı?
And you haven't heard of Dink Jenkins?
Hiç duymadın mı?
Ain't you ever heard of amor fidelis?
Vlad the Impaler'ı hiç duymadın mı?
Have you never heard of Vlad the Impaler?
Hiç duymadın mı?
You haven't heard?
- Adını hiç duymadın mı?
- What, you never heard of him?
Çikolatanın afrodizyak olduğunu hiç duymadın mı?
Haven't you heard that chocolate's an aphrodisiac?
Adını daha önce hiç duymadım.
Never heard of it.
Sen hiç duymadın mı?
Haven't you heard of that?
Daha önce hiç ağladığını duymadım...
I never heard him cryin'before.
Üstelik adını da hiç duymadım.
Especially since I've never heard of you or anything.
- Adını hiç duymadım.
I've not heard of that name.
- Adını hiç duymadım.
- I never heard of you.
Hiç süt ve sporu duymadınız mı?
Milk and sports, man. You never heard milk and sports?
Hiç müsterek mülkten bahsedildiğini duymadınız mı, beyler?
Have you ever heard of community property, Lawrence?
- Hiç gürültü patırtı duymadın mı?
Didn't you hear any noise?
İntikamı hiç duymadınız mı?
Have you never heard of revenge?
Adını hiç duymadım.
- Never heard of them.
Ne, hiç duymadınız mı?
What, you never heard of them?
Sanırım, kitap özeti denen küçük şeyleri hiç duymadın.
UH, PERHAPS YOU'VE NEVER HEARD OF A LITTLE THING CALLED... CLIFF NOTES?
Adını hiç duymadığım bir herifin benim gibi bir adamla takıldığına inanamıyorum.
Wow. I can't believe someone I never heard of... is hanging out with a guy like me.
Hiç baskı altındayken erdemi elden bırakmamak diye bir şey duymadın mı?
Haven't you heard of grace under pressure?
- Hiç bent diye bişey duymadın mı? Kunduzlar?
You ever hear of a dam?
Başım senin hiç duymadığın dertlere girdi.
I got trouble you never even heard of.
Buzkıran'ı hiç duymadınız mı?
Yeah. Never heard of the Icebreaker?
Neden bu şirketin adını hiç duymadım?
How come I've never heard of this firm?
Yarısını hiç duymadım.
- I haven't heard of most.
Sanırım Thomas'ın benden neden hoşlandığını ondan hiç duymadım.
Adaline : Rich, they look fantastic. Had you really never heard of him?
Rich, harika görünüyorlar. Gerçekten de hiç ondan duymadın mı?
No, I was more of a visual person, I suppose.
Ben çocuğun ağladığını hiç duymadım.
I don't even know her.
Duymadınız mı? Hayır, hem de hiç.
Didn't you hear?
- Bulimiayı hiç duymadınız mı?
- Haven't you heard of bulimia?
- Otomatik sulama makinelerini duymadın mı hiç?
- err.. don't you know about auto sprinklers?
Kancığın kutsandığını ise hiç duymadım!
But I've never heard of blessing a bitch!
Sen hiç çevre edinmek diye birşey duymadın mı?
Ever hear of networking?
Sen hiç "uyuyan vampirleri rahat bırak" deyimini duymadın mı?
Haven't you heard the expression "Let sleeping vampires lie"?
Bak bunu hiç duymadın... Kişisel sağlığım hakkında bile bir sürü soru sordu.
You didn't hear any of this... but he asked lots of questions about my personal hygiene, too.
Siz hiç sigorta diye bir şey duymadınız mı?
Haven't you people ever heard of fuses?
Hiç kendini gerçekleyen kehanetten söz edildiğini duymadın mı?
Have you never heard of a self - fulfilling prophecy?
Hata adını bile hiç duymadım. Luke.
Oh, God, you got me again.
Biliyor musun, daha önce bir kızdan hoşlandığını söylediğini hiç duymadım.
AND THERE'S NOTHING WRONG WITH ASKING FOR HELP. I...
Sana ölümlü kulakların hiç duymadığı bir şey söyleyeceğim.
Well, what I'm about to tell you has never fallen upon mortal ears.
Hiç kadın ön sezgisi diye bir şey duymadın mı?
You ever hear of a little thing called female intuition? Well, yeah.
Adını hiç duymadım.
- Never heard of him.
Adını hiç duymadım.
Never heard of him.
Adını hiç duymadım dedim.
Said I'd never heard of him.
Sadece, görünürde senin kadar... zeki birinin nasıl olurda başka bir... insana bu kadar kötü zarar verebildiğini ve... bundan hiç pişmanlık duymadığını merak ediyorum.
I'm just curious how someone... as seemingly intelligent as you... could hurt another human being that bad... and have no remorse for it whatsoever.
- Adını hiç duymadım. Savaş öncesi sigortacı mıydın?
Jeez, and I've neverheard ofhim!
Hayır inanın adını hiç duymadım.
No, I-doesn't ring a bell.