Iki haftadır traducir inglés
1,118 traducción paralela
iki haftadır seyehat ediyorum, babamı kaybettim ve şu an gerçekten pek iyi değilim.
I've been traveling for two straight weeks and I've just lost my father, and I'm just not in the best shape.
Bakın bayım, kimsiniz bilmiyorum ama iki haftadır boş depolarda ve ucuz otellerde bekleyip ıssız bir yerde birileriyle buluşmak için taksilere biniyorum.
TOBY : Look, mister, I don't know who you are... but for two weeks, I've been waiting in empty warehouses... cheap hotels, and taking taxicabs to meet someone in the middle of nowhere.
Son iki haftadır çok gerginim.
I've been on edge the last couple of weeks.
Son iki haftadır seni izliyorum.
I've been watching you these past two weeks.
Bu şirkette sadece son iki haftadır çalışıyorum, ama söylemeliyim ki, bütün bunlar gerçek.
I've only been with the company two weeks, but I have to tell you, these things are real.
Bu operasyon için iki haftadır çalışıyorum, ve torbacıların dörtte üçü polis çıkıyor!
Two weeks of legwork I put in on this bust, and three-fourths of the dealers turn out to be cops!
Şehirde son iki haftadır gerçekleşen tüm cinsel tutuklamaları çıkarın.
Check out all sexual arrests in the town for the last two weeks.
Şey, iki haftadır.
Uh, two weeks.
- Demek istiyorsun ki, iki haftadır Miami'desin...
You mean you've been in Miami for two weeks- -
Bunu iki haftadır planlıyorsunuz.
You've been planning it for two weeks.
Siz iki haftadır nelere baktığınızı açıklarsınız..... biz de sizi kulüplere götürürüz. O halde anlaştık.
Then it's settled.
Küçük kızım iki haftadır komada ve siz çıkarmayı başaramadınız.
My little girl has been in a coma for two weeks, and you have not been able to bring her out.
Bu ulaşılamama sorunu beni delirtti ben ofis sahibi kira iki haftadır bana iletilmedi - tuvalet bozulmuş, ortalık pis pis kokuyor, tamir mi istemiştiniz?
I AM NOT AMUSED BY YOUR TRIP OUT-OF-STATE. THIS IS YOUR LANDLORD - THE RENT'S 2 WEEKS LATE.
Ama iki haftadır yataktasın.
But you've been in bed for two weeks.
Wilson, siklotron datasını iki haftadır bekliyoruz.
- Oppie? - Wilson! We've been waiting for the data for two weeks.
Bayan Sadie Millstein, iki haftadır aynı garip konumda. New York'lular için hayatın bir parçası haline geldi
It has been two weeks now since Mrs Sadie Millstein... has been in her strange predicament... and, typically, New Yorkers have come to accept it... as just another fact of life in the city.
Aferin, tatlım. Yalnız, iki haftadır modelsin.
But, honey, you have been a model for two weeks now.
İlk olarak, iki haftadır hangi cehennemdeydin?
Well for starters, where the hell have you been the past two weeks?
Buck iki haftadır bodrumda kilitli. Dişilerle hiçbir temas kurmadı
Well, Buck's been locked down in the basement for two weeks now with absolutely no female contact whatsoever.
Üst üste on iki haftadır sıfır çekiyoruz.
God, nothing for 12 weeks in a row.
Bart tuhaf davranmaya başladı ve şu pizza kamyonu iki haftadır karşı kaldırımda duruyor.
Bart's been acting very strangely... and that pizza delivery truck... has been parked across the street for two weeks.
Son bir iki haftadır Ray'le takılıyormuş.
He's been hanging with Ray the last couple of weeks.
Bir iki haftadır.
A week or two.
- Hayır, iki haftadır cansızmış.
- No. Been dead two weeks.
Kafanı boşaltsan iyi olur yoksa... Anneniz iki haftadır sizi bekliyordu.
You'd better clean out your head, or else... your mother's been expecting you for two weeks.
Son iki haftadır gelen her kovboyla yattılar.
Been humping them cowboys who been in town the last 2 weeks.
Yaklaşık iki haftadır hastahanedeydi.
But there was this one patient, and he'd been in the hospital, I guess about two weeks.
Son iki haftadır konaklama bölgelerine asker yığıyor, vuruş kuvvetleri topluyor ve gemileri normal devriyelerinden çekiyorsunuz.
For three weeks, you've been massing troops, assembling strike forces and pulling ships from their patrols.
- Bu adamın bana 20 dolar borcu var ve iki haftadır ödemedi.
This guy owes me 20 bucks. It's been two fucking weeks now.
Lanet olası beni iki haftadır atlatıyor.
Fucking guy's been ducking me for two weeks. When I see him, I'm gonna break his face.
Artaud'yu iki haftadır görmedim.
I haven't seen Artaud for two weeks.
Allan Dallis, 25. Başıboşun teki, iki haftadır çetede.
A drifter, on the crew just over two weeks.
James zaten tam iki haftadır yoksun.
James you've already been gone for two whole weeks.
Yvonne, bizimle neredeyse iki haftadır konuşmuyor.
Um... Yvonne hasn't spoken to me for... um, nearly two weeks.
Çünkü seni son iki haftadır görmemiş!
Because he hasn't seen you for the last two weeks!
İki haftadır oynuyorum ve sadece 1 kez öldürüldüm.
I played your war games for two weeks and I only got killed once.
İki haftadır birbirimizden hiç ayrılmadık.
We haven't left each other's side for the last two weeks.
İki haftadır çocuklarımı görmedim, bunu nasıl söyleyebilirsin?
I haven't seen my kids in two weeks, how can you say that?
İki haftadır zam almamış Bay Zekice-Küçümsenen-Kahyaya mı?
Mr Brilliantly-Undervalued-Butler who hasn't had a raise in a fortnight?
İki haftadır banyo yapmıyorsun.
You haven't bathed in two weeks.
İki haftadır sana ulaşmaya çalışıyorum.
I've been trying to speak to you for two weeks.
İki haftadır üstündeler.
You've been in them for over a week!
İki haftadır kafamda binlerce tilki dolaşıyor ve görüyorum ki sana fayda sağlayabilecek tek şey yine de benim.
I've had an octopus squatting on my brain for a fortnight, and I suddenly see that I am the only one that can help you.
İki haftadır sivilceler hakkında endişelenmekten bıktım büyük, küçük, erken patlayan iğrenç şeylerden.
It would be pointless to go into the reasons why, but I've been worried sick about boils for a fortnight. Large boils, small boils, fast eruptors.
İki haftadır kamuoyu yoklaması yaptırmadık.
Haven't taken a poll in two weeks.
İki haftadır ilk defa izinliydim.
I just had my first day off in two weeks.
İki haftadır güzümü kırpmadım.
I haven't had a bit of sleep in two weeks.
- İki haftadır çamaşır yıkamadım. Neyse eşofmanla uyumlular.
Anyway, they look great in the gym.
İki haftadır, Kaptan Picard'ın... Germarianlar ve en yakın komşuları Dachlydler arasındaki... ticari anlaşmazlığı çözmeye çalıştığı Gemaris V'ten ayrıldık.
We have departed Gemaris V, where for two weeks Capt Picard has been mediating a trade dispute between the Gemarians and their nearest neighbour, the Dachlyds.
İki haftadır evde durmuyorsun.
You haven't been home in two weeks.
İki haftadır seni çekiyorum!
Two weeks of this shit!