Istemek mi traducir inglés
232 traducción paralela
- Seni istemek mi?
- Want you?
Onu istemek mi?
Want him?
- Onu istemek mi?
- Want it?
Bu çok fazla bir şey istemek mi?
Is that so much to ask?
Bu çok şey istemek mi olur?
That seem like a lot to ask?
- Babamdan para istemek mi?
- Ask my father for the money?
Geri almayı istemek mi?
Ask for her?
Sizin gibi aptal ve kırılgan hiçliklerden bir şey istemek mi?
Want something from you foolish, fragile nonentities?
Oh demek istediğiniz, kabul etmek istemediğiniz birşeyler istemek mi
Oh, you mean where you want something you don't want to admit to.
Seni istemek mi?
Want you?
İstemek mi?
Like you to?
"İstemek mi"?
Let her?
- İstemek mi?
- Want it?
Hayat kurtarmayı istemek delilik mi?
Is it crazy to wish to rescue life?
Yardım istemek için arabaya binen adam değil mi o? "
Ain't he the fellow that had to ride for help? "
Sence bu çok şey istemek değil mi?
You think that's not asking much.
- Yardım istemek için. - Yardım için mi?
Tatyana Serjeyevna, excuse me.
Bir tank ve zırhlı birlik istemek için mi?
For what? To ask for a tank and a couple of armored divisions?
- İstemek mi?
Wanted?
Ondan istemek garip mi geliyor?
You feel awkward asking him?
Ovayı güvenlik altına almak istemek sağduyulu bir davranış değil mi?
Isn't it plain common sense to want to harness it?
Efendim, siz birşey istemek için mi gelmiştiniz?
Your Honour, you came in here for something?
Yakalamam gereken birisine yardım için altı adam istemek için mi?
Ask for half a dozen deputies to help a man I should arrest?
İstemek mi?
Want?
Hep beraber kalmamızı istemek bencilce mi?
Is it selfish to want us all to stay together?
İstemek mi?
- Nonsense.
İstemek mi?
Ask you?
Günahlarınızın bağışlanmasını istemek için mi geldiniz, Yüzbaşı?
You have come to obtain absolution, Captain?
İstemek mi?
Want her?
Sabahın sekizinde, zam istemek için, beni evimde rahatsız etme yüzsüzlüğünde mi bulunuyorsunuz?
So you have the nerve to wake me at 8 AM for that?
Babbaluche, sahip olamayacağın birşeyi istemek, çok gülünç değil mi.
Babbaluche, to want something you can't have is ridiculous.
"Wollen..." İstemek mi?
- "Wollen?" "Voluntary?"
Dünyayı yok edecek bir- - kıyımı durdurmak için bir adamın... hayatını istemek... çok şey mi?
It is little enough to ask- - the life of one man... against a holocaust... that could destroy the globe.
İstemek mi?
Wants you?
Sorarım sana Sally, 2 yıl birlikte olduğun birinden bunu istemek çok şey mi sence?
I ask you, is that too much to expect... From somebody that you've been with for two years?
Değiştirmek mi istemek?
You want change?
- İstemek mi?
Want?
Her 1000 milde bir mola vermek doktordan çok şey istemek olmaz herhâlde, değil mi?
Giving Doc a mercy stop every 1,000 miles ain't asking too much, is it?
Hoşunuza gitmeyeceğini biliyorum ama şunu istemek zorundayım.... Konu hakkında daha fazla şey öğrenene kadar, herkes bina içinde kalabilir mi?
Now, I know this won't be very popular, but I'm going to have to ask... that everybody please stay in the building until we know more about this.
Yardım istemek için benim adımı telaffuz etti mi?
Did he ask for me by name?
- İstemek mi?
- Want?
- Şoför yardım istemek için buraya geldi mi?
- Did the driver come in here for help?
Para istemek için mi aradın?
Are you callin'for some money?
Para iadesi istemek için mi?
Ask for a refund?
Nerede olduğunu bilmek, sana yakın olmaya çalışıp anlamak istemek kibirlilik mi?
Is it arrogant to want to know where you are? What's happening to you? To want to be close to you?
İstemek mi?
Go-between?
İstemek mi?
Like to?
İznini istemek için mi?
To ask permission?
Babamdan bir şey istemek zorunda değilim, değil mi?
I don't have to want anything from my daddy, do I?
İstemek mi?
Wanted?
- İstemek mi?
- Would?