Iyi yapmışsın traducir inglés
621 traducción paralela
İlk müdahaleyi iyi yapmışsınız.
It was a good thing to stop her bleeding.
Evet, gelmelerini gerçekten istiyorsan çok iyi yapmışsın.
Yes, that was very brilliant of you, if you want the Ferncliffes.
Hayır, hayır, iyi yapmışsın Poole.
Yes, yes, that was quite right, Poole.
Saçını erkek gibi kısa kestirmekle iyi yapmışsın. Daha serin hissedecek, değil mi?
You did the right thing by cutting her hair short lt will make her feel cooler, isn't that right?
Çok iyi yapmışsın.
It looks beautiful
Sizler iyi yapmışsınız.
Now fair befall you.
Gerçekten iyi yapmışsınız.
Now, you've done real good.
Çok iyi yapmışsın George.
You couldn't do better, George.
- Çok iyi yapmışsın.
You've done very well.
- Ev ödevini iyi yapmışsın.
You've done your homework.
- Evet, iyi yapmışsın.
- Yes, that's good.
Çok iyi yapmışsınız çocuklar!
I hope you gave them a hard time.
İyi yapmışsın.
That was good of you.
İyi yapmışsın.
That's good.
Sen çok iyi bir meslek seçimi yapmışsın!
You've chosen a fine profession!
İyi de, kendine ne yapmışsın sen böyle?
Well, what on earth have you done to yourself?
Açtıysan iyi bir şey yapmışsın.
It may have been a good thing if you had.
Oldukça iyi bir başlangıç yapmışsın gibi görünüyor.
You seem to have made a pretty good start.
İyi yapmışsın, Homer.
Glad you did, Homer.
İyi yapmışsın Jessie hala.
That's right nice of you, Aunt Jessie.
Bunu bitpazarından aldıysanız, iyi bir yatırım yapmışsınız. Çok ucuza alamadım.
If you bought it in the flea market, you made a good investment.
İyi ki yapmışsın.
I was glad you did it.
Sen de iyi de yapmışsın.
You have done well, good!
- İyi yapmışsınız.
- You did right.
- Peki, dinle, bu iyi bir kurtarmaydı, Tosh. İyi yapmışsın.
Lizzie's hair all wet from the rain, cold and crying.
- İyi yapmışsın.
- That's nice of you.
Yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın.
You had a good start in the wrong direction.
İyi yapmışsın, LeRoy.
Very well, LeRoy.
Çok iyi bir iş yapmışsın doğrusu.
You've really done well for yourself.
Görünen o ki baba, iyi iş yapmışsınız.
Looks like you made out fine, Pop.
İyi yapmışsın.
Good psychology.
İyi yapmışsınız.
Good.
- İyi yapmışsın.
You did good.
Henüz bir duygusal gelişme olmadan,... iyi niyetle teklifini yapmışsın.
You made your offer in good faith before any emotional advance.
Sen daha iyi bir seçim yapmışsın.
That would've been the safer choice.
İyi bir anlaşma yapmışsın.
You made a good deal
İyi iş yapmışsın.
You're doing well.
İyi yapmışsın, böyle bir şey yapsaydı benimkini öldürürdüm.
I'd kill my old man if he did that
Askerliğinizi yapmışsınız, sizi aramıza alamayacağımı çok iyi biliyorsunuz.
You have been a soldier... you know perfectly well that I cannot take you.
İyi stok yapmışsın.
Well, you laid in a good supply.
Çok iyi seçim yapmışsın.
You picked yourself a winner.
İyi araştırma yapmışsınız.
You boys dug deep.
- İyi yapmışsın, Cagle.
You thought right, Cagle.
İyi yapmışsın. Hepsi cana yakın insanlar.
They're all very nice.
İyi bir şey yapmışsın.
It's a good thing you did.
Bu sefer iyi pazarlık yapmışsın Chuncho.
This time, Chuncho... has done well for himself.
İyi bir iş yapmışsın.
You did a good job.
İyi iş yapmışsın Bill.
You've done well, Bill.
İyi yapmışsın.
You did a good job
- $ 100 ile iyi işler yapmışsın.
You've done remarkable things with $ 100.
Hayır Tony, sen iyi iş çıkardın, iyi iş yapmışsın.
No, Tony, you done very well. You done very well.