Kadın da traducir inglés
9,094 traducción paralela
Her neyse, bu kadın da sonradan zombi çıkıyor.
Anyway, this young woman later revealed herself to be a zombie.
Bir kadın daha buldu, aşağıda hemen.
He's got another woman. He's down the street.
Kadın da istedi.
So did she.
- Burada olmak istedi, kadın da öyle.
He wanted to be here, and so did she.
Arabasını çaldı ve kadın da onu öldürdü mü?
He steals her car, and she kills him?
Büyük ihtimalle Maria'yı soymaya çalıştı, kadın da karşılık verdi.
Probably tried to rip Maria off ; she fought back.
Vicky denen kadın da kim? Neden soruşturmanın başında o var?
Who is this Vicky woman, and why is she in charge?
Üç kadın da son bir kaç günde soyulmuş ve her olay bir öncekinden daha fazla şiddet içeriyor.
All three women were robbed over the past few days, and each incident was more violent than the one before it.
Üç kadın da aynı avukatlık şirketini kullanmış.
All three women used the exact same law firm- -
Yeni arkadaşlara ihtiyacım oldu. Bu genç kadın da çok cazibeli bir arkadaş olabilir doğrusu.
I have need of new companions and this young woman would be a charming companion indeed.
Kadın da "Dert değil sabaha orada olacağım." dedi.
And she said, "No problem, it will be there in the morning."
Belki adam maçonun tekidir ve kadın da... artık onunla olmak istemiyordur.
"Maybe he's a, he's a, he's a banana " and she doesn't just want to involve herself with him anymore. "
- Çünkü öyle olduğunu söyledi kadın da.
- Cos she said he was.
Adam sigorta işinde çalışmış, kadın da öğretmenmiş.
He worked in insurance, and she was a schoolteacher.
Adam öldürüyordur, kadın da suç mahallini düzenliyordur.
- He shoots, and she makes the artwork.
Kadın da sanatsal eklemeleri yapıyor.
She makes the art installations.
Hazır elin değmişken Wonder Woman denen kadını da ortadan kaldır.
And, while you're at it, un-invent someone called Wonder Woman.
Kalbimi ona verdim ve o da kalbini bana verdi. Kraliyet evliliğiyle o kadın babamın Kral'ın karısı oldu.
I gave her my heart and I was given her heart. that woman became the King.
Sadece bir kadın ve çocuk için yük arabasını almaya geldim. Alamo'da katledileceklermiş.
I just come to get the wagon on account of some women and young'uns that they were gonna slaughter at the Alamo.
Düşünüyorum da tombul bir kadın bulmanın tam zamanı bence. Her yeri tombul ama.
Been thinking it's high time to find me a nice, plump woman, and I mean real plump.
Her girinti, her yara izi, her kusur,... bir kadını daha da güzelleştiriyor.
And every dent, every scar, every imperfection just makes a woman all the more beautiful.
Her sabah bir gündelikçi kadın geliyor. Benim işlerim olunca da yeğeni yardıma geliyor.
A charlady comes every morning and her niece helps when I'm entertaining.
Diğer bir deyişle, herhangi bir kadın Amerika'da her kürtaj olduğunda...
In other words, at the same moment, any woman in America...
Ya da bir kadın, bilirsiniz işte.
Or girl, you know.
Ya da bir nedenden dolayı o kadın estetikle Susan Watts'a tıpatıp benzetilmiş.
Or Nieman surgically changed that woman to look like Susan Watts for some reason.
Kamyoneti bulursak, kadını buluruz onu götüren adama da ulaşmış oluruz.
We find the truck, we find the woman along with the man she took a ride with.
Her an kadın doğum uzmanına ihtiyacın olabilir. O da benim.
Well, you happen to need an ob-gyn right now, and I am it.
Şu kadını bırak da buraya gel bir önce.
Look, forget about her for a second and get in here.
Kadın evli. Belki adam da evlidir.
_
Bu Félicité. Kendisi Nunu ve sakallı Kadın olarak da bilinir.
First compliment... we called it Nanny or The Catfish... it depends.
Bu da size muhtaç olan kadın ve erkeklere hap bulmanız için gerekli nedeni veriyor.
Providing you with clear motivation to get the pills to the men and women you feel need them.
Georgetown'da bir yerlerde, uzun boylu, güzel saçlı, canlı ve neşeli bir kadın var.
Well, somewhere in Georgetown, there's a woman... a very tall, happy, perky woman with a lot of great hair.
Bak, 1955'te kadın ismi Marty olan bir adama aşık olur ondan çocuğu olur da ismini Marty koyarsa ve çocuk büyüdüğünde sevdiği adam Marty'nin tıpatıp aynısı olursa, onlar da sevişir mi yoksa kadın sinir krizi mi geçirir yoksa ikisi birden mi?
Look, if she's in love with a guy named Marty in 1955, then she has a kid, she names him Marty and that kid grows up to look exactly like the Marty that she fell in love with, they're either gonna bone or she's gonna have a nervous breakdown or both.
- Yani? Bir barda ya da bir partide ya da sadece yolda yürürken tanıştığın her kadının tam tersine.
As opposed to every single woman you meet in a bar
Eğer bu kadar gerekliyse size kadının adını da verebilirim. Gerekecek.
I can give you her name if it's absolutely necessary.
Şimdi diyeceksiniz ki, "Biz kadınız da sen manganez pili misin?"
You'll say, "If we're women, you're an alkaline battery, huh?" No.
Charles, zamanında da bir kadını aldatmıştım şu zamanlarda da.
Charles, I have cheated on women in the past and on this one too.
Muhtemelen başka biriyle aldatmıştır onu o kadının da dairesine ve bagajına erişimi var.
Presumably, he has to do that with someone, and that someone would have access to his apartment and his bags.
Orası da kadınların beni yargıladığı dalga geçtiği başka bir yer.
Another room where women take turns judging me, ridiculing me.
Ayrıca bana yazar, sanatçı yada iş kadını da diyebilirsin.
You can also call me an author, an artist, a businesswoman.
Tüm profesyonel başarılarımı, senin evdeki kanepeye kurulup Biyonik Kadın'ı izlemek gibi çok ama çok cesurca bir kararına bağlamadan önce gidip Lily'yi alayım da, bana her zaman güvenebileceğini bilsin.
Before you claim that all my professional success stems from your very, very brave decision to stay at home on the couch watching "The Bionic Woman," I am going to go get Lily so that she knows she can always count on me.
Kadın olarak da kutsanmış birisiniz.
As a woman, you are full of luck.
Başka birisini sarışın bir kadını öperken gördüğü anısına istemsizce Oren'ı da eklemiş olabilir.
But she might have transposed Oren into the memory of someone else kissing a blonde woman.
Cora teyzeyi öldüren ve kadını yaralayan her kimse dışarıda bizi bekliyorsa ne yapacağız?
What if whoever chased her here and killed Aunt Cora is just out there waiting for us?
Serbest kaldı ve tam olarak 5 yıl sonra Peru'da başka bir genç kadını kaçırıp öldürdü.
He was free, and five years later, to the day, he abducted and killed another young woman in Peru.
Kadının da son isteği ona yük olmak.
The last thing she wants is to be a burden.
Adam ya da kadın, çoktan odadaymış.
He or she was already in the room.
Siz de bir komplo iddiası uydurdunuz ki kadın örgüt üyesiymiş gibi görünsün. Sonra da kadına tanıklık yaparsa hakkındaki suçlamaların düşeceğini söylediniz.
So you trumped up a conspiracy claim, make it seem like she was part of it, and then told her you would drop the charges only if she testified.
Aklıma peruk fikri geldi... sonra da dedim ki madem kadın kılığına girdim... sessiz kalmam gerek... çünkü sesim kadın gibi değildi.
I just came up with the idea of a wig, and then, since I'm going to be a woman, I've got to be mute because I cannot sound the way I sound.
Kadın Sandberg'e takık ve adam da Holst'tan pek hoşlanmıyor.
She was obsessed with Sandberg, and he wasn't exactly sweet on Holst.
Oğlunun ihtiyaçlarını mı karşılamak istiyorsun ya da o adi kadına yardım etmeye çalışırken hem oğlunu hem de kadınını mı kaybedeceksin?
Do you want to at least save your son, or to give relief to some shallow woman from somewhere who has no basic principles, and lose both your son and your woman?