Kalkanlar traducir inglés
2,314 traducción paralela
Kalkanları kaldır.
Activate the shields.
Kalkanları kapatın, böylece bende ışınlana bilirim.
Lower the shields, so I can transport aboard.
- Kalkanları indirin...
- Lower your shields...
Kalkanlar.
Shields.
Kalkanları düştü.
Their shields are down.
Kalkanlar düştü.
Shields are down.
Kalkanlar yüzde 96 da.
Shields are at 96 percent.
Kalkanlarıda tam güce.
Full power to shields.
Kalkanlarımız düşüyor.
Our shields are failing.
Kalkanları düşütü.
Shields are failing.
Kalkanlarımız nebula akıntılarına karşı....... gerekli korumayı sağlar.
Our shields provide sufficient protection against nebula discharge.
Motorları kaybettik, silahlar, kalkanlar.
We've lost engines, weapons, shields.
Geminin hem koruma alanı, hem de kalkanları tetriyon bazlı.
Both the dampening field and the shielding of this vessel are tetryon-based.
Kalkanları kaldırın, silahları hazırlayın.
Raise shields and charge weapons.
Algılayıcılarımız kalkanlarını geçemiyor.
Our sensors can't penetrate their shields.
Kalkanlar yüzde 40'a düştü.
Shields down to 40 percent.
Ön kalkanlarımız düştü!
Our forward shields are down!
Merkezi ağ etrafında ki kalkanlar çok yoğun.
Too much shielding around the central plexus.
Kalkanlar tam güce.
Shields to full.
Kalkanlarımız indi.
Our shields are down.
Warp çekirdeği ve yön bulma sistemi devrede, kalkanlar % 20 seviyesinde.
The warp core is on line, navigational array, shields at 20 percent.
Hala iç kalkanları geçemiyorum.
I still can't penetrate their inner shields.
Kalkanları indi.
Their shields are down.
- Geminin çevresinde kalkanlar var,.. ... ancak zaten gemi kalkan koruma alanındaki bir silaha karşı koruma sağlamazlar.
- There are shields around the ship,..... but they would not protect against a weapon already inside the force field.
O halde hiper hıza çıkarlarsa bu silah ya da kalkanları olmayacağı anlamına gelir.
So if they did go to hyperspeed, it would also mean no shields or weapons.
Bu bölgenin güç kalkanları ile korunuyor.
The problem is, force shields are protecting this restricted area.
Goa'uld kalkanları frekans fazları prensibinde çalışıyorlar.
Goa'uld force shields operate by frequency oscillation.
Güç kalkanları yakında olmalı.
The force shields should be... somewhere around here.
Bütün kalkanları getirin Kale kapısını kırın İleri!
Bring all the shields. Break the fortress gate.
Ya zaferle kalkanlar ya da hemen uykuya dönenler.
It's morning glory or back to sleep.
Kalkanlarınızı indirin, Amiral.
Lower your shields, Admiral.
Eğer torpidolar kalkanları geçerse, dalgalanma reaksiyonu şeklinde kanallar çökmeye başlayacaktır.
If the torpedoes penetrate the shielding, the conduits should begin to collapse in a cascade reaction.
Kanalların kalkanları bozuluyor.
The conduit's shielding is destabilizing.
Kalkanları kaldırdım.
I had to raise shields.
Koruma kalkanlarını indirdi.
She let down her defenses.
Kalkanları düştü.
Their shielding is down.
Sensörlerimiz savunma kalkanlarını delemiyor.
Our sensors can't penetrate their shielding.
Bay Reed? Baş ve arka kısımda plasma topları. Kalkanlarının torpidoları tutabileceğinden şüpheliyim.
Mr Reed.
Kalkanlarının torpidoları tutabileceğinden şüpheliyim.
I doubt those shields of theirs would hold up to our torpedoes.
Şu an güneş yörüngesinde dönüyor... kalkanları açık ama.. Talyn'in göremediği ya da hissedemediği kısımlar var.
He's now orbiting the sun... his sheilds are holding but... there are parts of Talyn I can't see or feel.
Kalkanları sensörlerine bağlı, onu ortam koşulları hakkında bilgilendiriyorlar.
His shields are linked to his sensors to inform him of ambient conditions.
Belki kalkanlarını yeniden ayarlayabilir, böylece bir darbe tayfını kesebiliriz.
Perhaps we could recalibrate his shields, to block out that one pulse spectrum.
Talyn bir Leviathan melezidir, muharebe için imal edilmiştir, bu nedenle çok daha güçlü kalkanları vardır.
Talyn is a hybrid Leviathan, built for combat, with much tougher sheilding.
Ancak ışını onların yansıtıcı kalkanlarından sekti ve Ajuris 4'e doğru gitti.
His beam bounced off their deflector shield and shot toward Ajuris-4.
Kalkanlar devre dışı.
Shields are off-line.
Kalkanlarımız da değişlikler yapıp, yapısal bütünlüğü güçlendiririz.
We'll have to modify our shields, reinforce structural integrity.
Kalkanlar?
Shields?
Kalkanlar üzerine yoğunlaşmaya çalışıyorum, Bay Neelix.
I am trying to concentrate on the shields, Mr. Neelix.
Kalkanları kaybettik.
We've lost shields.
Mekiklerden birisinin kalkanlarında o türden patlayıcılara dayanabilecek şekilde değişiklik yapın.
Try to modify the shields on one of the shuttles to withstand these explosions.
Kalkanlarımızı hedefliyorlar.
They're targeting our shields.