English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kaçmaya çalıştı

Kaçmaya çalıştı traducir inglés

774 traducción paralela
Aptal herif bataklıktan kaçmaya çalıştı.
The stupid fellow tried to escape through the swamps of Fog Hollow.
Yağmurdan kaçmaya çalıştım.
Trying to keep out of the rain.
- Bugün kaçmaya çalıştı.
- He tried to escape today.
Gemiden kaçmaya çalıştı.
He tried to break ship.
Demek kaçmaya çalıştın?
Break ship, would you?
Bu herif kaçmaya çalıştı.
The fellow tried to escape.
Mahkum kaçmaya çalıştı ben de icabına baktım.
The prisoner tried to escape, and I had to, uh - to deal with him.
O gece kaçmaya çalıştı.
She did try and run away that night.
Kaçmaya çalıştım.
I tried to leave.
İlk olarak Meksika'da ondan kaçmaya çalıştım.
The first time, in Mexico, I ran away from her.
Osceolalar kaçmaya çalıştılar.
The Osceolas tried to get away.
Evet. Ama Robert'le evlendikten sonra niye ondan kaçmaya çalıştım?
But why, after I was married to Robert... why did I want to run away from him?
Sen bundan kaçmaya çalıştın.
You tried to escape from it.
Kaçmaya çalıştım ama beni yakaladı ve boğmaya çalıştı.
I tried to run away, but he grabbed me by the neck and tried to choke me.
- Onlardan kaçmaya çalıştım.
- I turned to avoid them.
- Kaçmaya çalıştılar.
They tried to run away. Twice.
Benden kaçmaya çalıştı.
He tried to run away from me.
Kaçmaya çalıştı ve atladı.
He tried to get away, made a jump for it.
O arabasıyla kaçmaya çalıştı fakat fazla uzaklaşamadı
He escaped in his automobile, but not for long.
Jean Valjean iki defa daha kaçmaya çalıştı sonunda serbest bırakıldığında...
Jean Valjean tried two more times to escape... and when, at last, came the day of his release...
O sokaklardan kaçmaya çalıştı...
He tried to escape from those streets...
O sokaklardan o dar sokaklardan aşağı kaçmaya çalıştığında, binaların arasından her yerden geldiler.
When he tried to escape from those streets down those little side streets, between the buildings they came from everywhere.
Kaçmaya çalıştı ama motoru raylara takıldı ve düştü.
He tried to escape, but his bike got stuck in the streetcar tracks and he fell.
O bir kaç kez kaçmaya çalıştığını söyledi.
She said she tried to run away for several times
Jandarmalar durmalarını söyledi ama haydutlar kaçmaya çalıştılar.
The carabinieri ordered them to stop, and the two outlaws tried to run.
Kaçmaya çalıştım, ama- - O burada.
I tried to get away, but- - He's here.
- Kaçmaya çalıştı, onlar da vurdu.
- He tried to get away and they hurt him.
Kaçmaya çalıştı... ama Lord Gilbert'in askerleri onu yakaladı ve... lordun gözü önünde onu öldürdüler.
He tried to escape but Lord Gilbert's soldiers caught him and in the presence of his Lordship, killed him.
Hiç kimse kaç tane kızılderilinin kaçmaya çalıştığını sormuyordu.
No one asked how many Indians had escaped.
Fırsatları olduğu sürece hepsi kaçmaya çalıştı.
Now, if they had a chance, they always ran.
Seni gördüğümde neden kaçmaya çalıştığımı sanıyorsun?
Why do you think I ran when I saw you?
Neden kaçmaya çalıştınız?
You have tried to escape. Why?
Kaçmaya çalıştın, değil mi?
You tried to run, didn't you?
İnsanları tanımayı başaramayanlar, hayatlarının tehlikede olduğuna inanarak kaçmaya çalıştılar.
Subjects failed to recognize acquaintances, became hysterically convinced that they were in mortal danger, and were seeking escape at any cost.
Benden kaçmaya çalıştığını biliyorum.
I know you're trying to escape me.
Buraya onu aramaya gelmiştim, zira içimde benden kaçmaya çalıştığına dair bir his vardı.
I came here looking for her, because I had the feeling she was trying to escape from me.
- Virgil kendi kaçmaya çalıştı!
- Virgil tried to escape by himself!
Kaçmaya çalıştı. Muhtemelen içeride, rahibi ve onun telkinlerini hatırladı.
Perhaps already in prison he remembered his priest and his words.
Ama kaçmaya çalıştığın sırada kazara kapıların arasına sıkışıp kaldın.
But when you tried to escape you're casually trapped between the doors.
Birbirimizden kaçmaya çalıştık ama hiç yararı olmadı. Öyleyse neden güçlerimizi birleştirmeyelim ki?
We tried to avoid each other, but it was no use, so why not join forces?
Sonra öyle görünüyor ki eşiniz çocukları öldürmeye başladığında Sturdevant'ın adamlarından biri kaçmaya çalıştı.
Then it seems that, when your husband started killing the children, one of Sturdevant's men tried to make a run for it.
Öyleyse neden hapishaneden kaçmaya çalıştı?
So why did she try to escape from prison?
Direndi ve kaçmaya çalıştı.
She resisted... and attempted to escape
Neden kaçmaya çalıştın? Güzel yüzünüzü görmek için buraya gelmedim.
Why'd you try to run off?
Kaçmaya çalıştılar, ama yakalandılar.
- Yes.
Kaçmaya çalıştım.
I was too frightened to say anything.
O sokaklardan kaçmaya mı çalıştı?
He tried to escape from those streets?
Alt katta annenle tartışmıştı ve annen kaçmaya çalışmıştı.
WHEN YOU WERE CALLED MARKI E. I'M YOU, HELEN, I'M YOU WHEN YOU LIVED WITH YOUR MOTHER
Kaçmaya mı çalıştınız?
ANIMUS : You attempted escape?
- Kaçmaya çalıştı.
- He tried to escape.
Kaçmaya mı çalıştı?
Did he try to escape?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]