English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kaçırdı

Kaçırdı traducir inglés

24,945 traducción paralela
Annem gitti ya da daha çok babam onu kaçırdı demeliyim.
My mom took off... or he ran her off, more likely.
Kız arkadaşınla olmak uğruna kızının doğum gününü kaçırdın.
Will she? You missed your daughter's birthday to be with your girlfriend.
Bu yüzden geçen ay iki kere boşanma avukatımızla olan toplantıları kaçırdı.
Twice in the past month, he's missed meetings with our divorce attorney because of it.
Gözden kaçırdığımız bir şey var mı diye inceliyorum.
Been combing through it to see if we missed anything.
Kaçırdın.
Well, you missed.
- Beni kaçırdığında senin teklifime evet diyemeyeceğini söyledi.
When he kidnapped me he said you couldn't say yes to my proposal.
- Saniyelerle kaçırdık.
We missed it by seconds.
Ve Oleg bu anı kaçırdı.
And Oleg missed it.
Kaçırdı işte.
And he missed it.
Oleg'i yeteri kadar uzun süre bayıltmamız ve o bayıldığında bebeği getirip asıl doğumun ikincisini kaçırdığını düşündürmemiz gerek.
We have to make Oleg pass out long enough to bring the baby in and make him think he just missed a second of the actual birth.
Ne kaçırdım?
What'd I miss?
- O şu korkunç savaşçıyı yaratan Nazi serumu mu? Aklını mı kaçırdın sen?
Is that the Nazi serum that created that hideous berserker?
- Kaçırdığın bir şey olmalı.
There must be something you missed.
- Onlar da bizi kaçırdı.
They kidnapped us.
İhtiyarla Sara'yı kaçırdılar.
They took Grey and Sara.
Soruşturmamızdan sonra sizi bir sahtekarın kaçırdığını tespit ettik Capone'u devireceğim diye taklidinizi yapan bir salak.
After our investigation, we concluded you were kidnapped by an imposter, some idiot posing as you trying to bring down Capone.
- Epey şey kaçırdın.
- Yeah, you've missed a lot.
Julian'ı neden kaçırdığını bilmiyorlar mı yani?
So, they don't know why she took Julian?
Kafamı çok kötü vurdum beni kimin kaçırdığına dair en ufak fikrim yok.
I got hit pretty hard, and I don't have the foggiest who even kidnapped me at all.
Hakkımızda bilgi toplamak için insan kaçırdıklarını öğrendik.
We learned they were abducting humans to gather intel about us.
Birlik olup uzaylılarla savaşacaksınız. Aklınızı mı kaçırdınız?
You guys are just gonna get together and go fight some aliens...
Dominatörler başkanı kaçırdı.
The Dominators have the President.
Beni hapishaneden kaçırdığınıza inanamıyorum.
Can't believe you broke me out of prison.
Çırağını kaçırdın.
You kidnapped his protege.
Partiyi kaçırdım.
I missed the party.
Hakkımızda bilgi almak için insanları kaçırdıklarını biliyoruz.
We learned they were abducting humans to gather Intel about us.
Beş kişiydik, sonra da bizi kaçırdılar.
It was 5 of us, and then... And then we were taken.
- Onu kaçırdı mı?
He took her.
Kaçırdığın kişiyi saklamak için harika bir yerdir ama aynı zamanda ona yardım edecek biriyle buluşmuş da olabilir.
It's a great place to hold a kidnapping victim, but he also could've been meeting someone who was gonna help him.
Travis toplantıya gelmedi çünkü yüzüne patlayıp kaçırdım onu.
Travis didn't come to the meeting because I got in his face and chased him off.
Hayır, gözümüzden kaçırdığımız bir şeyler olmalı.
No, w-we got to be missing something.
Her şey yolunda gidiyordu, ta ki... 2.7 tonluk vahşi bir hayvanı kaçırdığını unutana dek!
Till you forgot you were dealing with a 6,000-pound wild animal!
Steve, onu bir kez kaçırdık.
Steve, we already lost him once.
Koruduğun müşterin, resimdeki adam bir kızı kaçırdı.
... the customer you're protecting, the guy in this picture, he kidnapped a girl.
Holm adamı kaçırdı ve itirafa zorladı yani.
I mean, Holm kidnapped him and forced this confession.
- Hayır, elimizden kaçırdık.
No, we lost them.
Yani şimdi, aylardır bana yalan söylüyormuşsun şimdi, Miranda Frank'e lanet bir sürtük demişim şimdi, aklımı kaçırdığımı sanmışım çünkü biliyordum çünkü biliyordum bir şeylerin ters gittiğini.
I mean, now that you've been lying to me for months, now that I called Miranda Frank a fucking whore, now that I thought that I was going crazy because I knew... because I knew something was wrong.
İlan panosundaki mesajını gördüm ve onu sutyenimi koklarken yakaladım ve az kalsın onu vuruyordum ve altına kaçırdı ve o zamandan beri birlikteyiz.
- I saw his billboards, - Mm-hmm. And then I caught him sniffing my bra, and I almost shot him, and then he wet himself... and we've been together ever since.
Aklını mı kaçırdın?
Are you out of your mind?
- Neden So Eun'u kaçırdın?
Why did you kidnap So Eun?
- O zamanlar, aklını kaçırdığını düşünmüştüm.
Back then, I thought he had lost his mind.
Birisi karımı kaçırdı, sizse kıçta parmaktan, iş arkadaşınızın testislerinden mi bahsediyorsunuz?
Someone kidnapped my wife and you talk about fingers in the ass? Your colleagues'balls?
O adamın birini kaçırdığını hayal edebiliyor musun?
Can you picture that guy kidnapping anyone?
Bir şey mi kaçırdım?
Did I miss something?
Müthiş bir partiyi kaçırdın.
You missed a kick-ass party.
Kaçırdığı bebek kimindi?
Whose baby did she take?
Çocuklarını kaçırdı, babanı öldürdü.
She took your kids, killed your father.
Bir efsaneyi kaçırdın.
Mm. You missed a blow out.
Tüh ya, baba. Sokağa çıkma yasağını mı kaçırdım yoksa?
- Gee, Dad, did I miss curfew?
Sara ve Stein'ı neden kaçırdılar?
But why kidnap Sara and Stein?
- Bu hızcı Rex'i öldürdü ve arkadaşlarımızı kaçırdı.
We need him in the brig before dawn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]