English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kilise

Kilise traducir inglés

6,268 traducción paralela
Kilise?
Church? Yeah.
Belki de tüm söylediklerim yalandır ve ileride kilise falan yoktur.
Maybe I'm lying about everything an there's no church ahea at all.
Kilise için geç kaldın.
Oh, yeah, you're late for church.
Kilise okulumuzda öğrenmeyi en çok umduğumuz ders ne?
What subject are we most hoping to find at our Little Church School?
Kilise'nin başındaki reis yani Papa unvanını taşıyan kişi, Konstantinopolis'e gidip Topkapı Sarayı'nda sürünerek ilerleyip sultanın ayaklarını öpecek.
your Church's Holy Father, the man who has taken the title of Pope, must journey to Constantinople, crawl across the Topkapi Palace, and kiss the feet of the Sultan.
- Kâfir bu. - Kilise'yle ve sizle alay eden bir katildir.
A murderer who's made a mockery of the Roman Church and every one of you.
Konseyde tanıdıkları var, ve onların da kilise kayıtları ile bağlantıları var.
They have contacts in the council, and they have contacts with the people who keep the parish records.
Saat 10.30'da başlayan kilise ayinine gitmeye başladığından beri pervasızlaştı.
She's been a loose cannon ever since she started going to that church service that starts at 10 : 30.
Kilise çiçeklerini organize etmek için bir toplantı yapıyoruz.
We've got a meeting to organise the church flowers.
Lord Gillingham ile öğle yemeği yedim ve eve gitmem gerekti,... ertesi gün kilise şenliği vardı.
I'd had lunch with Lord Gillingham and I needed to get home, as the Church fete was planned for the following day.
Bölgede restorasyon yapılan en eski kilise.
Oldest church in the area renovated.
Kilise orada.
There's the church.
Kilise kayıtları çok düzenli tutulur.
The parish records are usually kept in very good order.
- Neden kilise kayıtlarını istedi?
Why would she want the parish records?
Neden kilise kayıtlarını istesin ki?
Why would she want the parish records?
Kilise meclisi şovu devam ettirmeli.
Parish councils should keep running the show.
- Kilise 24 km. geride kaldı.
The church is just 15 miles back that way... No.
Karım burada düzenlediği bir kilise şeyi için almıştı bunları.
My wife got these for a church thing she had over here.
Ama cidden bu adam mütevazi, nazik ne kadar cömert olduğunu veya kilise için neler yaptığını benim için veya bu şehrin halkı için neler yaptığını söylememi istemiyor.
But seriously, this man, well, he's humble, he's gracious, he doesn't like me saying how generous he is or what he's done for the church, what he's done for me or the people of this town.
Kilise bunu nereden biliyor?
How does the church know?
Ne çeşit bir kilise bu?
What kind of church is this?
Council Bluffs'daki kilise Ezra'yı oradaki öksüzler yurduna yollamamı istiyor.
The church in council bluffs wants me to send Ezra to the orphanage there.
Bu kilise onaylı bir şeytan çıkarmadır, genç bayan.
This is a church-sanctioned exorcism, young lady.
- Yani sen ve Donnie kilise takviminden çıkarıldınız ve artık iptaliniz Sibirya'ya giden bir posta treninde diyebiliriz.
- Yeah, so, suffice it to say, you and Donnie are off the church calendar, and your annulment is, uh, on a slow train to Siberia.
Bak Don, kilise düğününün senin için önemli olduğunu biliyorum.
Look, Don, you know that I understand that a church wedding is important to you.
Sen kilise için güzel bir şeyler yaparsın, o senin için güzel bir şeyler yapar.
You do something nice for the church, he does something nice for you.
Bunu telafi etmek için kilise adına bir şeyler yapmak istiyorum.
To make up for it, I would like to do something for the church.
Yarınki kilise çekilişinde onlarla bir servet elde edebilirsiniz.
- Mm-hmm. You should be able to get a fortune for them tomorrow at the church raffle.
Onu nereye götürüyorsunuz? - Kilise meclisi onu sorgulamak istiyor.
- Parish council want to question him.
Kilise bekçisinin yanında olduğumu söyle.
Say I'm with the church warden.
Kusura bakmayın Bay Brant, acil kilise işi çıktı.
I'm so sorry, Mr. Brant.
İlgilendiğim şeyler yalnızca kilise ve cemaat Bayan Maguire.
The church and the parish will be my only concern, Mrs Maguire.
Ben eskiden kilise korosundaydım.
I, erm... used to be a choir boy here.
Eskiden kilise korosundaymış, belki faydası olur.
Erm... erm... he used to be a choir boy, if that's any use?
Kilise'nin bu konudaki konumu gayet nettir.
The Church has made its position on the subject clear.
Kilise ayini?
A mass?
Bay Brant, kilise bahçesindeki salkımdan bahsetmek için mi geldiniz?
Mr Brant, is this about the wisteria in the churchyard?
- Kilise gazetesini mi?
Parish newsletter?
Kilise meclisine adaylığınız için tebrikler.
Congratulations on your nomination to the parish council.
Bu yapıyı kilise meclisinin bu toplumun gelecek dönemlerdeki güvenliğini garanti etmek için uyguladığı yeni politikalar olmadan başaramazdık.
We couldn't have achieved this construction without the parish council adopting new policies that will guarantee the safety of this community for generations to come.
Kilise'ye gitsen daha iyi hissederdim.
I'd feel a lot better if you went to mass.
Örnegin ben telefonda agustos böcegi ve kirlangiç duydum. Ama asil kafamda ampulü yakan sey kilise çani oldu.
For instance, I heard cicadas, and I heard terns, but the real giveaway was the church bells.
Hayatının hiç bir anında, kilise mezarlığına gömülmeye layık bulunmadın, sonra da seni buraya atıp gittiler.
Every day of your life, making you unfit for burial in the churchyard, so they dumped you here.
Kilise bir Aztek tapınağının kalıntılarının üstüne inşa edilmiş.
The church was built over the ruins of an Aztec temple.
Aşağıya indiğimde bir kilise kadar vakur olacağım.
I'll be as solemn as a church when I go down.
Evlendirme dairesinde bir nikah ve kilise töreninin insanların beklediği şey olduğunu sanmıyorum,... ve Londra, Susan'la Shrimpie için daha mantıklı olur.
I don't think a registry office wedding and a church blessing would be what the county expects, and London makes more sense for Susan and Shrimpie.
Kilise harabesinde bize saldıranlardan.
One of them came after us in the church ruins.
Kilise mülkünün geri kalanında toplu konut inşa etmek istiyor.
He wants to build low-income housing on the rest of our church property.
- Bay Madoc kilise grubuyla dışarıda.
Oh, Mr. Madock is still out with the church group.
- Hangi kilise grubu?
What church group?
Kilise...
The church.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]