Kovulursun traducir inglés
298 traducción paralela
Ya yaparsın ya da kovulursun.
"You'll do it or quit!"
- Bir dahakini kabul edersen, kovulursun.
- If you accept another one, you're fired.
Yakında kovulursun... ve Star birinci sınıf bir gazete olur.
Soon, you'll be out on your ear... then the Star will be a first-class sheet.
Bizi rahat bırak, yoksa madama söylerim, kovulursun!
Leave him or I'll tell Madame and you'll be fired!
Bıyığının tek bir lanet kılı dahi stüdyoya girecek olursa kovulursun.
If you let him put one whisker in the studio, you are out.
Bu insanları buradan def et, yoksa kovulursun!
Get rid of those people or I'll fire you.
"Dave'in başı bir daha böyle belaya girerse kovulursun" dedim.
I said, "Next time Dave gets in a mess like that, you're fired."
Gelecek sefer içkilerden otlanırsan, kovulursun.
Next time I catch you mooching drinks, you're fired.
Pencereleri kapatmazsan kovulursun!
If you don't shut those windows, you'll be fired!
Uymazsan "Özür dilerim hanımefendi." diyemeden kovulursun.
Break'em and you're out before you can say, "Excuse me, ma'am."
Aç yoksa kovulursun.
Open it or you're fired.
- On dakikan var, yoksa kovulursun.
- Ten minutes, or you're fired.
- Kapa çeneni yoksa kovulursun ve bir günlük yevmiyeni keserim.
- Watch your lip or you'll be out and I'll dock you for a full day's pay.
Dikkat et, yoksa kovulursun.
Just watch it, or you're out.
Bir daha o kağıtta yazan diyalogları değiştirecek olursan kovulursun!
Next time you change the dialogue on that piece of paper you're fired!
- Dönersen, kovulursun.
- Lf you turn, you're fired.
Bir kez daha amerikan futbolu gibi oynarsan kovulursun.
You use that bloody American style again here, and you'll be barred.
- Kovulursun koç.
- You could get fired, Coach.
Sokarken yakalarsam, buradan kovulursun.
If I catch you doing it again, you are out of here.
Şansın varsa sadece kovulursun.
If you're lucky, you'll just get fired.
Park et şunu, yoksa kovulursun.
Do it now or you're fired.
Kovulursun.
Fired.
% 300 zam alacaksın ve kabul etmezsen kovulursun.
It's a 300 % raise and if you don't take it, you're fired.
Hikaye 11 : 30'a kadar masamda olmazsa, kovulursun.
If your story is not on my desk by 11 : 30, you're out of a job.
Bir daha pat diye içeri dalarsan, kovulursun!
Another raid like this and you're fired!
İşe koyul dedim sana, yoksa kovulursun.
Get to work, I said, or else you're fired.
Yakalanırsan, kovulursun.
If you get caught, you get canned.
- Şova çıkmazsan kovulursun.
- You're fired if you don't show.
Eğer bu Bundy kredisi başarısız olursa sen de kovulursun.
If this Bundy doesn't come through, you're fired.
Bu gece de geç kalırsan, kovulursun.
You come late again, you're fired.
Ya götünü verirsin ya da kovulursun!
Do it or you're out!
Tek kelime edersen, kovulursun.
One word, LaPlante, and you're fired.
"Tek kelime edersen, kovulursun", demedim mi?
Didn't I say, "One word and you're fired"?
Projeyi durdur yoksa kovulursun!
Shut it down or you're gone!
Bir hata daha yaparsan, kovulursun. Anlaşıldı mı?
One more slip-up, and you're bounced, you got it?
Bir hata daha yaparsan, kovulursun.
One more slip-up like this, one more, and you're bounced.
Şimdi ya yaparsın ya da kovulursun.
Now move your ass or you're fired.
Ya emirlere uyacak ya da kovulursun.
That means you make him predictable, or look for a new job, sweet cheeks.
Çağrı cihazını aç yoksa kovulursun diyor.
He says turn on your beeper or you're fired.
- Eğer birdaha gecikirsen... kovulursun. Tren saatinde geldi, Mr. Stoneman, ve sen birkez daha geicikirsen.
The train is on time, Mr. Stoneman, and you are once again late.
Altıya kadar metni fakslasan iyi olur, yoksa kovulursun!
Fax a new script to Garvin by 6 : 00 a.m. or you're fired!
İzin gününde nasıl kovulursun?
How the hell you go get fired on your day off?
Bir daha böyle bir şey olduğunu duyarsam buradan kovulursun.
I ever hear this again, you're out of here.
Pazartesiden önce seni buralarda görürsem, kovulursun!
If I see you here before monday, you're fired.
Gidersen, kovulursun.
- You leave... you're fired.
Yumruluk mu? Bir daha sarhoş olup arabama bir çizik daha atarsan, kovulursun.
I warned you the next time you get drunk and there's as much as a scratch on my car, you're out.
Ve sen, bir dahaki sefere kovulursun.
As for you, next time, you're fired.
Kovulursun.
You're fired.
Eğer bir ev satamazsan, kovulursun, kovulursun, kovulursun.
If you don't sell a house, you're fired, fired, fired.
Perde kalktığında eğer sahnede olmazsan kovulursun, bilmiş ol.
If you're not on-stage by curtain, i'll... - you're fired!
Daha hızlı vurmazsan kovulursun!
Cut! It's OK! Frankie...