Martini traducir inglés
1,957 traducción paralela
İki Martini, beyefendi.
Two martinis, sir.
- Martini'yle ilgili ne derler bilirsin.
- You know what they say about martinis.
- Elmalı martini.
- Appletinis
Elmalı martini içerken kürtajdan söz edebileceğimizi düşündüm.
I thought that we could discuss abortion over appletinis.
- Elmalı martini.
- Appletinis.
Cin martini konusunda dikkatli olmalısın.
You oughta be careful of the gin martini, you know.
İşte burada, buzlu gin martini.
Here we go, one ice-cold gin martini straight up.
Size sek martini?
- Yes. Dry martini for you?
Bir tane daha... karpuz martini almayı tercih ederim.
I'd rather have another... watermelon martini.
Bu sefer normal bir martini alacağım.
This time I'm gonna have a proper martini.
Elmalı martini seviyorsun, değil mi? - Evet.
You love apple martinis, right?
Bayan da sek martini alacak.
I'll have a scotch and soda. The lady will have a dirty martini.
Benim değil mi?
A martini?
Martininin ve senin.
Not me? A martini and you.
Hmm, evet, evet, ve iki martini sonra tekrar sor.
Mmm, yes, yes, and... talk to me after two martinis.
Bir Martini alabilir miyim, lütfen?
Can I have a martini, please?
Emin ol şu an Vegas ya da Cabo'da limonlu martinisini sipariş ediyordur.
You just know she's in Vegas or Cabo asking for a twist with that martini.
Ben bir cin martini alacağım, buzsuz ve çok soğuk.
Uh, I'll have a gin martini, straight up, very cold.
Ne yapıyorsun? Ekşi limondan limonata yaptım.
I took lemons and made a lemon martini.
Kusura bakmayın efendim, elmalı martini yok, isterseniz şeftalili yapabilirim.
Sorry, sir, we don't have Appletinis, but I could make you a Peachtini.
Ben çikolatalı martini alayım.
I'll take a, uh, chocolate martini.
Striptiz kulübüne gideriz, birkaç hatun memesine bakarız, birkaç tek atarız, belki elmalı Martini takılırız.
And go to a strip club, look at some female breasts, and pour in some shots, maybe do some Apple Martinis.
Sen ne zamandan beri Martini içiyorsun?
- Since when do you drink martinis?
Ben Martini alayım.Çalkalanmış ve karıştırılmış.
I'd like a martini, barkeep, shaken and stirred.
Martini.
MARTINI.
Bana bir sağlam Martini hazırla, yoksa ellerimle birini bile boğabilirim.
Pour me a dirty martini or I may strangle someone with my bare hands.
Kötü bir günse, votka martini.
Now, a bad day, that's a vodka martini.
Kesinlikle üç martinilik bir gece.
Definitely a three-martini night.
Bir martini içip yatağa giriyorum.
I'm having a martini and going to bed.
" Senin neslin martini içti,
" Well, your generation had a martini,
Bu işi kesin halletmeniz gerek. Martini'li öğle yemekleri, güzel kadınlar ortada salınır. Hayata bir daha gelirsem reklamcı olacağım.
I'm telling you - you boys, you've got it made, martini lunches, gorgeous women parading through, in my next life, I'm coming back as an ad man.
Votka martini.
Vodka martini.
- Bayan için Votka Martini lütfen...
- Vodka Martini for the lady, please.
Limon Şekeri Martini'yi tavsiye ederim.
I recommend the lemon drop martini.
Peki, bir Noel Martini'si içmeye ne dersin?
Ok. Now, do you feel like a holiday Martini?
Aslında sıradan birşey ama birazcık daha votka koymuşlar.
It's like an everyday Martini just with a lot more vodka.
Birkaç martini içeriz...
We'll... A couple of Martinis.
Görünüşe göre çetenin tercih ettiği içki martini değil.
Well, it seems that the gang's preferred drink wasn't a martini.
Martini'nin 3'de 2'si,
TWO THIRDS OF A MARTINI,
Elmalı martini.
Apple martini.
Bu martini tanıtım partisi her Cuma gecesi saat 21.00 civarında yapılıyor.
This martini ad party goes off every Friday night around 9 : 00.
- Martini kadehinde mi boğulmuş? - Hayır.
She drowned in the martini glass?
Normalde insanlar böyle bir durumda ambulansa koşar devasa içki kadehine değil.
Most people would've jumped into an ambulance, not an oversized martini glass.
Şu Martini kadehinin içinde tam olarak ne vardı?
What exactly was in that martini glass?
O martini reklamını ben hazırlamıştım.
I created the martini mix campaign.
Sloganı, partiyi, hatta martini kadehinde dans eden kızları bile.
The slogan, the tone, even the girl in the martini glass.
Annem bir kadının kendisini kocasına adaması ve eve geldiğinde onu martini ile karşılaması gerektiğini düşünür.
Well, my mother feels that a wife should devote herself to her husband, greet him with a martini when he comes home.
Bu herifi öldüreceğiz sonra da gidip lanet martinilerimizi içeceğiz, tamam mı?
We're gonna kill this guy, and then we're gonna go get a fucking martini, okay?
Martininin mi?
I've been dreaming about a martini all day.
Martini!
Jawa :
Mirado martinisinin içinde ölmüş.
Dead in a Mirado martini.