Mide traducir inglés
3,364 traducción paralela
Mide bulandırıcı.
That's sickening.
Mide bulandırıcı.
That's sick.
- Mide bulandırıcı.
Ugh, that's disgusting.
Robin'in, mide yıkandıktan sonra, 6 ay boyunca eğlenemeyeceğimi söylerken abartıp, abartmadığını araştırıyorum.
I'm seeing if Robin was exaggerating about not being able to party six months after getting your stomach pumped.
Frankie Muniz * gibi çirkin ve mide bulandırıcı!
It's ugly and disgusting, like Frankie Muniz!
Ve Frankie Muniz gibi iğrenç, mide bulandırıcı olan bir kozanın içine girecek!
And it's just going to become a moth and stay ugly and disgusting... like Frankie Muniz.
Şimdi mide yoklaması yapacağım.
Now I'm gonna do a stomach count.
- Mide ekşimesi.
- Heartburn.
- Mide ekşimesi felan değildi.
- That was not heartburn.
Yemek borusunda iltihaplanma ve mide mukozasında kanamalar var. Derinin soyulduğu bölgeler mide kapısına kadar iniyor.
There's gross inflammation of the oesophagus, and haemorrhages of the gastric mucosa with excoriated areas extending all the way down to the pylorus.
Mide bulantım ve yaklaşan baş ağrım hariç.
Except for my deep nausea and impending headache.
Mide bulandırıcısın.
You're disgusting.
Mide bulantim ve yaklasan bas agrim hariç.
Except for my deep nausea and pending headache.
Dekan Haley'de mide virüsü yalanını her defasında yutmayacaktır.
Dean Haley's not gonna buy the stomach virus story forever.
Mide rahatsızlığın ne durumda diye sordu.
Wanted to know how the stomach flu's treating you.
Baş ağrıları, mide bulantısı, mutluluk hissi, sesler duymak.
Hmm. Headaches, nausea, euphoria, voices..
Sende bunları kaldırabilecek mide yok bu yüzden gidip Olivia Pope'a iyi davran.
And you... you don't have half the stomach for it, so you go and you make nice with Olivia Pope.
Mide bulandırıcı. Ve artık daha fazlasını kaldıramayacağını düşündüğün zaman eğlenceli hale geliyor.
And just when you think you can't take anymore, it gets fun.
Bu benim için bir süreliğine kötü olacak korkunç mide bulandırıcı bir şekilde devam edeceğim. Ama daha sonra bazı şeyler sonra solup gidecek. Ve yaptığımdan zevk almaya başlayacağım.
But I'm gonna push through the horrible and the sickening and then something's gonna fall away and I'm gonna start enjoying myself.
Aşık bir adamdan daha mide bulandırıcı bir şey yok.
There's nothing more sickening than a man in love.
Sersem gibi ve mide bulantılı...
Groggy... and nauseous.
Tanrım, bu mide iltihabı kafamı sıkıştırıp kıçımda fırtınalar kopartıyor.
- Excuse me. God, this gastric bug, it's got my head all jammed up and my ass is like the Thunderdome.
Onun da mide iltihabı varmış.
He has the gastric flu, too.
Başkan, Devlet fonksiyonunda geleneksel barbekü sonrasında mide yanması yaşadı.
POTUS just suffered heartburn after a traditional barbecue at the state function.
Bir de bana seni sordu ki bu da mide bulandırıcıydı. Akrabanmış gibi davran.
And then she asked me about you, which was sickening.
Mide yanmam var.
I got acid reflux.
Mide bulandırıcı.
Okay, that's just sick.
Tahminimce ambulans şoförlerini mide rahatsızlıkları için işe almıyorlardır.
Guess they don't hire ambulance drivers for their guts.
Bu hem etkileyici hem de mide bulandırıcı.
It's particularly effective. And particularly disgusting.
Mide bulandırıcı.
Ugh! Gross!
Mide kanamasına bağlı geçici azot yüksekliği olabilir.
I'm only here to help. Could be transient nitrogen load from a G.I. bleed.
Mide bileşkesine ilerliyorum.
Moving on to the G.E. junction.
Baş dönmesi ve mide bulantısı yapabilir ayrıca tümör küçülürken davranışsal değişimler de meydana gelecektir.
Some nausea, dizziness, and as the tumor shrinks, there will be behavioral changes.
Kötü sözcükler kötü rüzgar, kötü rüzgar kötü nefes demektir, kötü nefes de mide bulandırır, o yüzden öpülmeden gideceğim.
Foul words is but foul wind, and foul wind is but foul breath, and foul breath is noisome, therefore I will depart unkissed.
Bu günlerde yapılan, bu anlamsız fiziksel temaslar mide bulandırıcı.
It's sickening the amount of meaningless physical encounters that happen nowadays.
Mide bulantısı?
Nausea?
Mide bulandırıcı.
That's disgusting.
Çok fena mide bulandırıcıydı... ama başka tarafa bakamamıştım.
It was so super gross... But I could not look away.
- Ateş, mide bulantısı var mı?
- Do you have a fever?
Trakesine doğru daha fazla akış olmaması için mide basıncını azaltmamız gerek.
We need to decompress her stomach so she doesn't get more reflux into her trachea.
Ama ağzı, boğazı ve mide zarı yavaş yavaş aşınmış.
But the mouth, esophagus, and stomach lining were all eaten away.
Facebook'ta Pepto-bismol ( mide ilacı ) ile arkadaşlık kurdum. Hey, Moe, Senin en iyi arkadaşın kim?
Hey, Moe, who's your best friend?
Doktoruma göre kalsiyuma ihtiyacım varmış ve ben "Zengin Mide" değilim.
Doctor says I need more calcium, and I ain't "Tums Rich."
Geldiklerinde kız mide ağrısı çekiyor olacak.
She will have a stomach ache, when they arrive.
- Bu mide bulandırıcı.
- That's disgusting.
İlaçları mide yoluyla vermediği açık.
However he's dosing them, it's not through their stomachs.
Eğer Vanessa Campbell bunu yuttuysa mide asidi nedeniyle zarar görmeliydi.
If Vanessa Campbell swallowed this, it would be scarred by digestive acids.
Berbat bir mide ağrısı varmış.
He has, um, a terrible stomach bug.
Ama biz randevudayız, ve ben bütün gece bu mide ağrısıyla senin beni öpmeni bekledim.
But we're on a date, and I've been sitting here all night with a stomachache waiting for you to kiss me.
Dün, karnındaki ağrılardan bahsetti iştahsızlık ve de mide bulantısından.
Yesterday, she presented with abdominal pains, lack of appetite and nausea.
Bu mide bulandırıcı değil mi?
- No. That's disgusting.