Morg traducir inglés
630 traducción paralela
Morg bize kredi açmalı.
The morgue must give us credit.
Bay morg bekçisi belki arkadaşım için de fazladan bir yeriniz vardır.
Monsieur, the Morgue Keeper, perhaps you have an extra slab for my friend here.
Bu hafta işlenen dört cinayetten Morg Sokağı'ndaki Dr. Mirakle sorumludur.
Dr. Mirakle in the Rue Morgue is guilty of four murders so far this week.
Bu ev morg gibiydi.
This house has been a morgue.
Morg aşağıda.
The morgue is the floor below, isn't it?
- Yalnız bilin ki ben hiç ceset görmedim. Morg da bile! Çirkinmiş, değil mi?
Not even in a mortuary... ugly devil, isn't he?
Morg ve Virg de öyle.
So will Morg and Virg.
Tucson'a Morg da bakabilir.
Morg's riding shotgun to Tucson.
Ağabeyim Morg'un silahı.
My brother Morg's gun.
Büyük olan, Morg.
The big one, that's Morg.
Gidelim Morg. Biz işimize bakalım.
Come on, Morg, let's get started.
Morg, otele git ve Bayan Carter'ı getir.
Morg, go get Miss Carter.
Ben ve Morg babamı ziyarete gidiyoruz.
Me and Morg are going out to see Pa.
Morg aracını gönderin.
Send morgue wagon.
- Seni morg meraklısı sandım.
- I thought you was a morgue buff.
Bir kısmının ses yalıtımlı hücre, öteki kısmının ise morg olduğu anlaşılıyor.
As it turned out, one part got to be a big padded cell and the other a mortuary.
Morg bununla ilgilenecektir.
The morgue will take care of it.
Ev sensiz adeta bir morg gibi.
House is like a morgue without you.
Sonun morg olacak!
You're gonna wind up in the morgue!
- Morg da öyle.
- So's the morgue.
- Morg beni aşırı korkutuyor Unut onu
- The morgue gives me the jitters. - Forget her. I've covered everything :
orada ne görüyorsun, bir yatak odası mı, bir morg mu?
What do you see in there, a bedroom or a morgue?
Tabii ki Harry, bu yüzden geldim. Daha çok morg gibi.
Sure Harry, that's why I come here.
Bütün mekan bir morg.
The whole place is a morgue.
Milano'da morg da görev yaparken..... böyle çok talihsiz gördüm.
I've known many of these wretches, when I lived in Milan. When I worked at the morgue.
Size onlarca kez söyledim, Ockham'ı dün morg dışında hiç görmedim.
I've told you a dozen times, I never saw Ockham... until I saw him at the morgue yesterday.
Tıpkı bir morg gibi.
It's like a morgue.
Morgan iyi bir çocuk.
Morg's a nice guy.
Morgan geldi, evlendik, bebeğimiz oldu.
Morg came along, we got married, had the baby.
Evet, merhaba, Morgan
Yes, hello, Morg.
Morgan söylesene, bebek nasıI?
Morg, tell me, how's the baby?
Bu harika, Morgan.
That's wonderful, Morg.
Hayır, Şimdi bunu açıklayacak vaktim yok, Morgan.
No, I haven't much time to explain right now, Morg.
Kapatmalıyım, Morgan seni sonra ararım.
I gotta hang up now, Morg. I'll call you back later.
İyiyim, Morgan.
I'm okay, Morg.
Bu gerçekten komikti, Morgan.
It's really pretty funny, Morg.
Yakında görüşürüz, Morgan.
See you soon, Morg.
Bayanlar baylar, gazetecilik dilinde... morg dediğimiz arşiv ilginizi çekebilir.
And now, ladies and gentlemen, what you may find of interest next... is what we term in newspaper parlance the morgue.
Morg aracı her an burada olabilir.
- Just left. The morgue wagon oughta be along most any time.
Bu gelen morg aracı olmalı.
Oh, that'll be the morgue wagon now.
Bayan DeLorca'ya morg konusunu söylediniz mi?
- You told Mrs. DeLorca about the morgue?
- Morg mu, komutanım?
- Mortuary, sir?
Kolayca bir morg olabilir.
It could be one so easily.
Bu benden kaçan eşimin morg maskesi.
It's the mortuary mask of my wife, who ran away.
Ev sanki morg gibi.
The place is like a morgue.
Morg konusu ne oldu?
What about the mortuary?
Morg, hastane ve ölü evlerinde yapılan geniş çaplı araştırma raporları, toprağa gömülmeyen ölülerin, daha sonra hayata dönerek, öldürülecek insan aradıklarını ortaya koydu.
A widespread investigation of reports from funeral homes, morgues hospitals has concluded that the unburied dead are coming back to life and seeking human victims.
Üniversitede, bu amaç için düzenlenen soğuk bir odayı morg olarak kullandık.
Destructive action taken with regard to the Venus probe.
Sen Morg değilsin.
You are not Morg.
Sen Morg veya Eymorg değilsin.
You are not Morg or Eymorg.
- Sen Morg değilsin.
- You are not Morg.