Mysterious traducir inglés
4,496 traducción paralela
Tanri'nin isine akil ermez.
The Lord works in mysterious ways.
Beyin çok gizemlidir.
Brain very mysterious.
- Öyleyse beyne bir sonda sokulunca beynin gizemli yollardan etkilenebileceği daha önceden öngörülebilirdi.
- So, it might be foreseeable, then, that sticking a probe into a brain might affect that brain in mysterious ways.
Ona beyin fizyolojisinin çok gizemli olduğunu kafasına bir şeyler sokulduğunda gizemli bir şeyler olabileceğini söylediniz mi?
Did you tell her that the physiology of the brain is so mysterious that anything could happen once you start sticking probes into heads?
[ ]
[Mysterious music]
Diğer insanlara bu gibi durumlarda Tanrı gizemli davranır ama bize değil.
Look, in other people's cases, God works in mysterious ways, but not in ours.
O bazi seyleri gizemli sekilde yapar.
Uh, he works in mysterious ways.
Evet gizemli bir serseri seklinde.
Yeah, mysterious, douche-y ways.
Niall'ın gizemli rolünü üstlenmesi gerekirdi.
NiaII would have to be the mysterious one.
Gizemli bir ortadan kayboluştan sonra geri döndünüz ve hemen bir dizi değişiklik önerileri ile sürpriz yaptınız.
You return after a mysterious absence, and immediately surprise us proposing a change of line.
Geçmişi hakkında daima gizemliydi.
She was always mysterious about her background.
Yoo, böyle bir davada böyle sıçramalar yapabilmen mümkün değil, senin gizemli Birim 6'nın yardımları olsa bile.
Nah, there's no way you could have made those leaps, not even with the help of your mysterious section six.
Ayrıca senden Bay Escher'ı araştırmanı istiyorum.
I also need you to look into this mysterious Mr. Escher.
Görünüşe göre hayatındaki herkes senin o gizemli geçmişini paylaşıyor ve yine gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor.
Seems all the people in your life share your mysterious past and then vanish just as mysteriously.
Olay ne? Ölü zaman yolcuları, gizemli ceset hırsızları, bilirsin işte sıradan şeyler.
Dead time travelers, mysterious body snatchers, you know, the usual.
Tanrı çok gizli çalışıyor.
The lord works in mysterious ways.
Ve gizemli.
And mysterious.
Telefonu başkasına vermek için fazla gizemli.
Oh, too mysterious to relay over the telephone.
Gizemli uyuşturucu baronumuz izi sürülemesin diye parayı aklıyor.
Our mysterious drug lord is laundering his money, making it untraceable.
Anlıyorum, o halde bu gizemli maddeleri daha henüz görmediniz.
DIANE : I see, so... you have never seen this mysterious substance.
Yani ben ölü bir katilin gizemli şifreleriyle başa çıkabilecek kadar olgunum ama küçük bir ilişki draması için küçüğüm, öyle mi?
I'm mature enough to handle Mysterious codes from dead murderers, But not a little relationship drama?
Sanki gizemli bir içgüdü onları yönetiyor.
It is almost as if they are being directed by a mysterious internal instinct.
Leoparlar gizemli ve zarif yaratıklardır ve hayatlarının büyük bölümünü yalnız geçirirler.
Leopards are mysterious and graceful Creatures, and live most of their lives alone.
Konuşma şeklini göz önüne alırsak en azından bir uçak kazasında ya da gizemli bir araç kazasında ölmesini beklerdim.
The way he was talking, I half expected the guy to die in a "plane crash" or some kind of mysterious... "car accident."
Seni bayağı gizemli yapıyor.
Makes you very mysterious.
Hoş biriyle tanıştım, bana ilgi duyuyor. Ama ben, beni aramayan gizemli komşuya takılıp kaldım.
I meet this totally nice guy who's completely into me, and I'm still hung up on the mysterious man next door who hasn't called.
M'nin kan olayı, kendisi kadar gizemli.
M's fascination with blood is as mysterious as the man himself.
gösterişli, Keskin, gizemli, yalnız.
It's sleek, sharp, mysterious, solitary.
Katrina Bennett'sin. Harvey'in gizemli yeni elemanı.
You're Katrina Bennett, Harvey's mysterious new hire.
Bana Jules Verne'den sıkça bahsederdin onun için ben de en sevdiğim kitabını getirdim : "Gizemli Ada"
You were always telling me about Jules Verne, so I brought you my favorite... "The Mysterious Island."
Kendini çok gizemli sanıyorsun.
You think you're so mysterious.
Senin Vincent Zalanski olduğunu sanıyor. Şu gizemli "Pislik."
She thinks you're Vincent Zalanski, this mysterious "Ass."
Ama akşam yemeğine gelirsen, daha az gizemli olursun.
But if you come over for dinner, then you'll become less mysterious.
Gizemli görüneceksin ama aklına bir şey gelmiyor aslında.
They'll think you're mysterious, when, in reality, you just have nothing to say. Yeah.
Gizemli görüneceksin ama aslında malın önde gidenisin.
They'll think you're mysterious, when you know... you're just an idiot.
Gizemli gibi olacaksın ama aslında aklına bir şey gelmiyor.
They'll think you're mysterious, when, in reality, you really just have nothing to say.
Uzun boylu, esmer, ciddi, gizemli...
He is tall, dark, intense, mysterious...
Bunu şimdi anlıyoruz. Gücün gizemli yollarla işlediğini anlıyoruz. Ayrıca, bu mahkeme sayesinde diğer türlü olacağından daha büyük bir Jedi haline geldin.
We understand that the Force works in mysterious ways, and because of this trial, you have become a greater Jedi than you would have otherwise.
Tanrı oldukça gizemli çalışıyor.
The lord works in mysterious ways.
Neden bu kadar gizemli davranıyorsun?
Why are you being so mysterious?
Tanrı'nın ne yapacağı belli olmaz.
He moves in mysterious ways.
Demek istediğim kolaya kaçmanın felsefi karşılığı'ne yapacağı belli olmaz'lafıdır.
I mean'moves in mysterious ways...' That is the philosophical equivalent of going... running away.
'Ne yapacağı belli olmaz'lafı oldukça garip.
You know? It's strange'moves in mysterious ways.'
"KADIN GİZEMLİ EVDE AİLESİNİ ÖLDÜRDÜ"
Woman kills his family in mysterious house.
Bazıları Tanrı'nın yollarının gizemli olduğunu söylüyor.
Some people say that the ways of the Lord are mysterious.
Bazen arkasında gizli video kasetleri bırakırlar 23 milyon dolarlık miras için kasette denilenleri yaparsın ki 1 milyonu
Sometimes they leave behind a series of cryptic videotapes that you have to follow in order to inherit a mysterious fortune of $ 23 million,
Evet, az önce onu gizemli bir adamla kamyonun arkasına tırmanırken gördüm.
Yes, I just saw her climb into a truck with a mysterious gentleman.
Üçüncü gizemli kurban "gülümseyen cinayetler"
The third victim in the mysterious "smile murders"
Gizemli Bay Grayson.
Ah, the mysterious Mister Grayson.
Tanrı'nın gizemli yolları vardır.
God moves in mysterious ways.
Bu gizemli dağlar nihayet sırlarını gösterdi... ve ardındaki ovalarda filler eve döndü.
These mysterious mountains have finally unveiled their secrets, and on the plains beyond, the elephants have returned to their home.