Ne için bekliyorsun traducir inglés
132 traducción paralela
- Ne için bekliyorsun?
- What you waiting for?
Hey, hadi Joe, ne için bekliyorsun?
Hey, come on Joe, what are you waiting for?
Ne için bekliyorsun burada?
What you've been waiting for.
Ne için bekliyorsun?
What are you waiting for?
Hâlâ ne için bekliyorsun?
What are you waiting for?
Ne için bekliyorsun!
What are you waiting for!
ne için bekliyorsun?
What are you waiting for?
- Ne için bekliyorsun o zaman?
- And what are you waiting for?
Ne için bekliyorsun, seni yaşlı huysuz?
Oh-ho! What are you waiting for, you old grouch? [Chuckles]
Hadi, Charley, ne için bekliyorsun?
Come on, What are you waiting for?
- Ne için bekliyorsun?
For what do we wait?
Krax, orada ne için bekliyorsun?
Krax, what are you standing there for?
Piyon file beş, selam, Clyde, Ne için bekliyorsun?
Pawn to bishop five, Hi, Clyde, What are you waiting for?
Daha ne için bekliyorsun, Stanley?
What the fuck are you waiting for, Stanley?
Ne için bekliyorsun?
What're you stopping for?
Ne için bekliyorsun? Gidelim!
Let's go!
Yani, ne için bekliyorsun, kanıt için mi?
I mean, what are you waiting for, proof?
- Ne için bekliyorsun?
What are you waiting for?
Ne için bekliyorsun? Eve gitmeyi teklif etsene?
WELL, WHAT ARE YOU WAITING FOR?
Ne için bekliyorsun?
What're you waiting for?
Pooh, ne için bekliyorsun?
Pooh, what are you waiting for?
- Hey, ne için bekliyorsun?
Hey, what're you waiting for?
- Ne için bekliyorsun?
Then what are you waiting for?
- Ne için bekliyorsun?
- What are you waiting for?
- Öyleyse ne için bekliyorsun?
- So what are you waiting for?
Ne için bekliyorsun?
What the hell is he waiting for?
Ne bekliyorsun? İçin gidiyor sıvışmak için.
Clear out, you're dying too.
Hadi, bir kaç kadeh içmek için ne bekliyorsun.
Here. Have a couple of drinks while you're waiting.
Baksana Alfredo evlenmek için sen ne bekliyorsun?
Why don't you get married as well? Me?
İyi de, onunla ilgilenmek için hâlâ ne bekliyorsun?
What are you waiting for?
Dışarı çıkmak için ne bekliyorsun, Hank?
What are you waiting for to come out, Hank?
Ne için bekliyorsun, seni zavallı?
What are you waiting for, you wretch?
Tıka basa dolu tımarhane şehrini bırakmak için daha ne bekliyorsun?
What are you waiting for to leave that crowded madhouse city?
Onu bize vermek için ne bekliyorsun haydut?
What are you waiting for to give it to us, bandit?
Bunun için benden ne yapmamı bekliyorsun?
What do you want me to do because of that?
Ne için bekliyorsun?
Waiting for what?
Pis kaltak, onun yanına gitmek için ne bekliyorsun?
Why don't you join him, you slut?
Senin için ne yapmamı bekliyorsun tam olarak?
What exactly do you expect me to do for you?
Bunu söyleyebilmek için ne kadardır bekliyorsun?
How long you been waiting to squeeze that into a conversation?
- Bunu söylemek için ne kadardır bekliyorsun?
- How long you been waiting to say that?
Suyunu götürmek için daha ne bekliyorsun?
What are you waiting for to bring him the water?
İşe başlamak için daha ne bekliyorsun?
What are you waiting for to get started?
İki yıl. E-1'e düştüğün Çöl Fırtınası esnasında kasıtlı olarak emirlere itaatsizlik ettiğin için ihraç edilmişsin. - Beyaz adamın ordusundan ne bekliyorsun, dostum?
Dishonorable discharge for willfully disobeying orders during desert storm, where you were reduced to an E-1.
Onu söylemek için ne zamandır bekliyorsun?
How long have you been waiting with that one?
Tanrı'nın senin için ne yapmasını bekliyorsun?
What hope that God does by you?
Ne yani benden seni gizlice üniversiteye sokmak için bir entrika mı çevirmemi bekliyorsun?
And you want me to come up with some scheme to, what, smuggle you into college?
Onun için daha ne yapmamızı bekliyorsun ki?
What more have we got to do for him? Now that he's pissed away everything.
Dönüştürülmek için ne kadar bekliyorsun?
How much time for you're turned?
Bunu söylemek için ne kadar zamandır bekliyorsun?
How long have you been waiting to say that?
Eee, satın almak için ne bekliyorsun?
So, what are you waiting for? Get Jumpin'Johnny today!
- Büyümek için ne bekliyorsun?
- - What are you waiting for to expand?
ne için 2038
ne için mi 19
ne için bu 20
ne içersiniz 58
ne içersin 99
ne içmek istersiniz 17
ne içiyorsun 56
ne içmek istersin 41
ne için mi 19
ne için bu 20
ne içersiniz 58
ne içersin 99
ne içmek istersiniz 17
ne içiyorsun 56
ne içmek istersin 41