Nün traducir inglés
2,296 traducción paralela
Junop Köprüsü'nün çöktüğünü sanıyordum.
I thought Junop Bridge was going to collapse the other night.
Pastayı afiyetle yiyin. Tüm köy halkı ve Lidice Futbol Kulübü'nün size bir hediyesi.
Enjoy the cake which, in the name of the entire village and the Lidice football club, I am pleased to hand over.
Bu gece, Çek Dörtlüsü'nün birinci kemancısı yerini bana bıraktı, umarım sorun olmamıştır.
I hope the Czech Quartet didn't mind that I substituted for their first string tonight.
FBI Beşinci Kol Görev Gücü'nün başı olarak, oldukça yardımcı olabilir.
As the head of the FBI Fifth Column task force, she could be quite helpful.
Toledo'ya gidiyor olabilir. Eerie Gölü'nün hemen yanında.
Could be going to Toledo, right near Lake Eerie.
Sevgililer Günü'nün yaklaşmasıyla ortayan çıkan bir vesvese.
The looming specter of Valentine's Day fast approaching.
Yılın en sevdiğim günü olan 13 Şubat Umutsuzluk Günü'nün iki ana etkeni.
The two key ingredients to my favorite day of the year, Desperation Day.
Tıpkı Sevgililer Günü gibi Umutsuzluk Günü'nün mazisi de binlerce yıl eskiye dayanır.
Much like Valentine's Day itself, Desperation Day dates back thousands of years.
Gördüğünüz gibi Sevgililer Günü'nün gücü işte.
I'm telling you. The power of Valentine's Day.
Sevgililer Günü'nün gücünden bahsetmişken...
Speaking of the power of Valentine's Day...
Aziz Patrick Günü'nün en iyi yanı nedir?
Best part of St. Patrick's Day?
Berg Köprüsü'nün yıkılması sonuncusuydu.
Burial Berg bridge was the last.
İtüzümü'nün zehri.
- Nightshade's poison.
Bilmeyenler için söylüyorum, Aile Günü'nün hakkını veririz.
For those of you who don't know, we go all out on Family Day.
- Tıp Bölümü'nün başkanıdır. Beni o işe aldı.
He's the head of medicine and the man who hired me.
Sevgililer Günü'nün baskı uygulaması hakkında dediklerin.
The whole Valentine's Day, pressure point thing.
Sevgililer Günü'nün ilişkiler açısından büyük bir gün olduğunu biliyoruz.
I mean, Valentine's Day- - you know it's a big day for relationships.
Biz Yeryüzü'nün ilk melekleriyiz.
We are the first angels on Earth.
45 Kulübü'nün felsefesi 45 kat ya da daha yüksekten atlamanın bilinci sonsuza kadar kaybetmenin tek kesin yolu olarak görmeleri.
That's the philosophy of the 45 Club - people who believe that jumping from 45 floors up or higher is the only guaranteed way to lose consciousness forever.
Şili'deki Atakama Çölü'nün bazı yerleri, Mars yüzeyi kadar tenha.
In the Chilean Atacama desert, some areas are as desolate as the surface of Mars.
Afrika'nın sonunda, Kalahari Çölü'nün ucunda konumlanan kuru otlaklar çok daha az hayvana ev sahipliği yapıyor.
At the other end of Africa, on the edge of the Kalahari Desert, lies a much drier grassland, supporting far fewer animals.
Victoria Chase Fan Kulübü'nün başkanıydı.
He was president of the Victoria Chase Fan Club.
Hatta eğer isterseniz sizi orada Michigan Gölü'nün şifalı sularıyla vaftiz edebilirim.
And if the spirit moves you, I can baptize you in the healing waters of Lake Michigan. Did you happen to bring a white t-shirt?
Peki. Beni, Monet Japon Köprüsü'nün replikasına götürdü.
He took me to the replica of Monet's Japanese bridge.
Biwa Gölü'nün suyu!
The water of Lake Biwa!
Desolation Köprüsü'nün orada.
Over Desolation bridge.
Büyücü'nün nereye gittiğini bilmeliyim!
I need to know where that mage went!
... BQE'den Pulaski Köprüsü'nün kuzeyinden çıktılar.
Atwater and Camia both just got off the BQE just north of the Pulaski Bridge.
Sophie ve ben "Romen Düğünü" nün sadeleştirilmiş bir versiyonunu oynayacağız.
Sophie and I are gonna run an abbreviated version of Roman Wedding.
Yurt İçi İnsan Ticareti Görev Gücü'nün başı.
She's the head of the Domestic Trafficking Task Force.
Bu cuma günü öğle arasında Özel Eğitim Bölümü'nün spor salonunda bir sunumu olacak, taam.
There will be a presentation by the special education department in the gymnasium Friday during lunch and recess, mkay.
Özel Eğitim Bölümü'nün ilk komedi ödülleri törenine hoş geldiniz.
Welcome to the special ed. Departments'first annual comedy awards.
Sivil Hakları Koruma Örgütü'nün konuşma özgürlüğümü savunmasındansa onu kaybetmeyi tercih ederim.
I would much rather lose my rights to freedom of speech than ever have the aclu defend my right to freedom of speech.
Siyaset Günlüğü'nün bu akşam yine çok değerli bir konuğu var.
We have again a precious guest this evening in "Political Diary".
Eğer burada birbirimizi öldürürsek, bu tam da Sarı Gözlü'nün bizden yapmamızı istediği şey olur.
If we kill each other here, that's exactly what the Yellow-Eye wanted us to do.
Ama Sarı Gözlü'nün istediği gibi de yapmak istemiyorum.
But I don't want to do as the Yellow-Eye pleases, either.
"Burun tecavüzü" nün anlamını tam olarak bilmiyorum ama ben de postacımdan nefret ediyorum.
I don't really know what snout rape means but I hate my mailman too.
Willendorf Venüsü'nün bir kopyası.
A copy of the Venus of Willendorf.
Böyle davranmaları "hapishanede hayatta kalma içgüdüsü" nün sonucudur.
This is a result of what's called "prison survivalist mentality."
Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü'nün daveti üzerine Budapeşte'ye gittim. Sırbistan Muhalefet Hareketi'ne destek veriyorlardı. En önemli muhalefet hareketlerinden biri Otpor'du.
I went to Budapest at the request of the International Republican Institute, which was providing support to the Serbian Opposition Movement, and one particular part of that opposition movement was Otpor.
"New York'un Sosyal Günlüğü" nün ana resmi olmayı isteyeceklerinden mi?
I'm not sure that they're gonna want to... To be the lead photo on "New York Social Diary"?
Süt Kulübü'nün bir zaferi daha.
Another triumph for the Milk Club.
Onu, PBA ve Liman Yetkili Müdürü'nün arasına koydum.
I've slotted him in between PBA and Port Authority Superintendent.
Korsan Günü'nün keyfini çıkarın.
Oh, uh, Happy Planksgiving.
Sen büyü'nün onun göl evinde Gördüğü herşeyi ona unutturması gerektiğini söylemiştin.
You said the spell was just supposed to make her forget everything that she saw at the lake house.
Klein'ın Georgica Gölü'nün yanındaki evini alan adam bu işte.
He's the one I was telling you bought Klein's house over by Georgica Pond.
Biz, Saklı Çimen Köyü'nün diğer köylere karşı üstlendiğimiz vazife buraya gönderilen ninjaları kesinlikle elimizden kaçırmamaktır.
Here in the Hidden Grass, our assignment from the various villages is to ensure that those who get sent here do not escape.
Artık Saklı Çimen Köyü'nün yeniden diriliş zamanı.
The time for the revival of the Hidden Grass Village has finally arrived.
Saklı Çimen Köyü'nün gizli birliğindenim.
An ANBU from Hidden Grass.
Şimdi Cezaevi Müdürü'nün ofisinden yollandı.
This just came from the Warden's office.
Kendisi Irak Bölümü'nün baş analizcisidir. Çavuş Brody, sizinle tanışmak bir zevk.
Sergeant Brody, it's a pleasure.