English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Okûl

Okûl traducir inglés

20,797 traducción paralela
Okul olayı NYPD'ye bildirmiş.
The school reported the incident to the NYPD.
Okula gittin. Okul seni zayıflattı.
_
Okul başlıyordu ve...
And school was starting up, and
- Meçhul. Okul ya da iş arkadaşı değiller, ortak arkadaşları da yok.
They didn't go to work or school together, and they didn't share any social media friends.
Kaynaklarım, okul saksafonlarını internette satarken yakalandığını söylüyor.
My sources say that he was caught selling school saxophones on Craigslist.
- Ne oldu minnoşum? Luke okul konseyi başkanlığında bana rakip olmaya karar vermiş.
Luke decided to run against me for Student Council President.
Pazartesileri okul yok.
" Mondays off.
Bando takımımız sahaya çıkıp Zac Efron'un filmlerine övgü gösterisi yapmadan önce okul konseyi başkanlığı için yarışan iki adayımızı dinleyelim.
All right, everybody. Before our marching band takes the field with their tribute to the films of Zac Efron, let's hear from our two candidates for Student Council President.
Okul tarihinin en düşük katılım oranıydı.
It was the lowest voter turnout in school history.
Kapına geldik üstadım. Luke okul konseyi başkanı oldu fakat profesyonel yardıma ihtiyacı var.
Well, oh wise one uh, Luke here is President of the Student Council, but he needs some professional help.
Kimin okul sonu partisine ihtiyacı var?
Who needs Schoolies?
- Evet, okul gezisi.
Field trip.
Lisedeyken okul çıkışında inşaat firmasında çalışırdım.
Used to work construction after high school.
Bugün Anma Günü, okul yok.
It's Remembrance Day. There's no school.
Kızımın yeni ayakkabısının ve okul malzemelerinin parası var orada.
That's my daughter's new shoes, and her school supplies and...
Matthew da okul çıkışını bekleyip çocuğun ağzını burnunu yamultmuş.
So, Matthew waited till after school... gave him a real ass whoopin'.
Okul hemşiresi aradı.
That was the school nurse.
Okul konusunda haklıymışsın.
You were right about school.
O gün amcam sınav sonuçları açıklanacak ilk okul öğrencisi gibi gergindi.
That day uncle was as anxious as a student, whose high school results were due.
- Bence alacak..... ve okul baştan neden bu kadar uzun sürmesini sorgulayacak çünkü annen yeteneklerini...
- I think she will, and then the school is gonna wonder what took them so long in the first place, because your mom's not wasting her talents
Brakebills adında bir okul var.
There's a special school, called Brakebills.
Okul raporuna göre Emir Bayar bir öğrenciye saldırınca uzaklaştırma cezası almış.
According to this school report, Emir Bayar was suspended for an assault against another student.
Bir gün okul çıkışı birkaç kişi benimle takıldığı için ona sataştı.
On day after school, some guys started hassling her for hanging with the rag head.
Okul idarecileri Emma'nın onurunu korumaktan bahsetmedi.
Defending Emma's honor isn't exactly how school administrators put it.
Okul bürokrasisi tam bir saçmalık.
School bureaucracy is such bullshit.
Evet ama bu hakkın da sınırları var. Tiyatronun ortasında durduk yere yangın var diye bağıramazsınız ya da orta okul öğrencilerine beyaz üstünlüğünden bahsedemezsiniz.
Yes, but there are conditions to those rights, like yelling "fire" in a public theater or preaching white supremacy to middle school students.
Yatılı okul düşündün mü?
Have you ever considered boarding school?
Bir avuç okul çocuğuna katlanmak mı?
Enduring a bunch of school children?
Sadece okul, akşam yemekleri ve çocuk yemekleri için güzel.
Good for nothing but school dinners and nursery food.
Ya da eski okul arkadaşlarıyla fazla samimi olarak.
Or by cozying up to old school chums, right?
Conway yemi yutup, "okul çocuğu" ve "güzel" ile ekmeklerine yağ sürdü.
And Conway took the bait and played right into "schoolboy" and "pretty,"
Okul veli toplantısı istiyor.
The school wants a parent meeting.
Okul buna değmez.
The school is not worth it.
Ben de dün okul kanalıyla öğrendim. Yalnızca şimdi senin için ne ifade ettiğini anlayabiliyorum.
I only learned yesterday through the school and only just now realized who she was... to you.
- Bu okul yüzüğü mü?
Is that a class ring?
Okul-okulu öğrenmek için.
Like a school-school, for learning.
Orta okul çağında öğrenci getireceğini bilseydik Caleb kimlik kontrolü yapılan bir yere gelmezdik.
If we'd known you were bringing a middle school student, Caleb, we wouldn't have come to a place that cards.
Pekala, buradaki okul nasıl?
So how's the school here?
İşte, şu anda okul zamanı hiçbir şey yolunda gitmiyor.
Oh, nothing's working out with the school times at the minute.
Daisy uyandı ve okul projesiyle ilgili sana danışmayı unutmuş.
Daisy woke up and she forgot to ask you about her school project.
Büyük bir okul olduğunu biliyoruz.
We're aware it's a big school.
Bu okul, içindeki herkes, benim sorumluluğumda.
This school - everyone in it - it's my responsibility.
Okul futbol maçlarına bahis oynamam için biraz fazla para kazanmak iyi olacak.
It'll be nice having a little extra cash to bet on college football.
Okuldan sonra bir işim vardı. Okul mu?
Um, school?
Burası hoşuma gidiyor. Burası gördüğüm en ama en güzel okul ve yaptıklarımdan dolayı, çok ama çok üzgünüm.
It is the most beautiful school I've ever seen and I am very, very sorry for my actions.
Terapötik yatılı bir okul var
There's a therapeutic boarding school...
- Yatılı okul mu?
- Boarding school?
- Terapötik yatılı bir okul.
- Therapeutic boarding school.
Abisi, bir dönem okul dışında kaldı ve geri dönmedi.
Her brother took a semester off college, and he never went back.
Eğer eski okul arkadaşında gizlice anlaşarak bir tanığın gözünü korkuttuğunu herkese söylememizi istemiyorsan onu imzalayacaksın.
And unless you want us to tell the world that you intimidated a witness by colluding with your old law school buddy, you're going to sign that.
Yıllık okul kitabında bir fotoğrafı bile yok.
There isn't even a simple picture in the yearbook.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]