Oluyor traducir inglés
142,760 traducción paralela
Neler oluyor?
Ow. What... What's happening?
Bebeğimiz oluyor. Hem de şu anda.
We're having a baby right now...
Neler oluyor Alex?
What the hell, Alex?
Neler oluyor?
What's going on?
Neler oluyor?
What is happening?
Neler oluyor anne?
Mom, what is going on?
Grey nereden ağır topumuz oluyor?
What makes Grey our power hitter?
Gittikçe daha da korkutucu oluyor.
This is getting scary.
- İlk kez oluyor.
- This is... - This is a first.
Neler oluyor? Hazır mıyız?
Hey, what's going on?
Bazı günler sürücü koltuğuna geçmek bile zor oluyor.
It's just some days, I- - It's hard to just even get in the driver's seat.
- Ne oluyor baba?
What's going on, Dad?
Ne oluyor?
What's going on?
- Ne oluyor?
- What's going on?
Bu ne demek mi oluyor?
God, what does this mean?
Neler oluyor Renee?
What's going on, Renee?
- Ne oluyor lan?
- What the hell?
Sayın yargıç, bu durum avukat-müvekkil gizliliğini ihlal etmiş oluyor.
Your Honor, this all comes down to attorney-client privilege.
- Asıl şerefsiz kim oluyor bu durumda?
Who's the bigger asshole?
Neler oluyor?
- What's wrong?
- Ne oluyor?
What's up?
O da ne demek oluyor yahu?
What the hell does that even mean?
Ona bir buz banyosu yaptıracağız demek oluyor.
It means we're gonna make him an ice bath.
- Ne oluyor burada?
What's going on in here?
Bu da demek oluyor ki içeride çok sıra dışı bir şey var.
Which means there's something very irregular inside.
Evet, DEFCON nükleer tehlike sistemi üstüne kuruldu ki yerinde bir karar, çünkü Walter'ın EQ'su düştüğünde aynı zamanda uygarlık için radyoaktif, yo kedici bir tehlike oluyor.
Yeah, it's based on the DEFCON nuclear threat system, which is apt, since when Walter's EQ is low, he is also a radioactive, destructive peril to civilization.
- Bir de demek oluyor ki...
And a one means...
- Gördün işte, gayet güzel oluyor.
See, it all works out.
Gerçek oluyor yavrum.
It's all happening, babe.
Bu kadar yeter Ron. Neler oluyor?
All right, come on, Ron, what's going on?
Evet, bu da yardımcı malzeme olmuş oluyor.
Yes, which is supplying material support.
Ne oluyor orada?
What's going on?
Ne oluyor bu tam olarak?
What is that?
Bu yüzden birinci anayasa ek maddesiyle ilgili oluyor.
That makes it a First Amendment issue, Julius.
Bildiklerini zaten biliyorsunuz, bu da demek oluyor ki bilmediğiniz başka şeyler de var.
Well, the fact that you know what you already know... well, it means there is something more you don't know.
Diğer yemek ise, akşam yemeği sonrasında sikişme oluyor.
Dinner dinner is a date, then fucking.
Neler oluyor burada?
What's going on?
- Neler oluyor?
What's going on?
Ne oluyor yahu?
What the hell is going on?
Jer rahatsız oluyor biliyorum.
It bugs out Jer. I'm sorry.
Bu her geçen gün daha zor oluyor, değil mi?
This gets harder every day, doesn't it?
Aynı şey ben tabakları yıkamak yerine çöpe attığımıda da oluyor.
Same thing happens when I throw the dishes in the trash instead of washing them.
O halde bu demek oluyor ki oğlum gerçekten ciddi şekilde kırıldı.
Then that would mean that my son is really, truly broken.
Dur biraz, burda neler oluyor?
W-Wait, what the hell's going on?
Ne oluyor, Decker?
What the hell, Decker?
Neler oluyor?
- What? What is it?
Jer tedirgin oluyor sonra.
It bugs out Jer.
Sanırım bu evet demek oluyor.
I'll take that as a yes.
- Ne oluyor yahu?
What is wrong with you?
- Bunlar ne oluyor?
What is it?
- Bildiğimiz yemek sikişmek oluyor.
Dinner is fucking.