Orm traducir inglés
77 traducción paralela
Orm, oğlum, neden bira getirmiyorlar, bak bakalım.
Orm, my boy, see what's holding up the ale.
- Hayır, teşekkürler, Orm.
- No, thank you, Orm.
- Orm, daha uzağa gitme.
- Orm, don't go any further.
Orm, geri dön.
Orm, come back.
Dokunma ona, Orm.
Don't touch him, Orm.
Orm, oğlum, git de şu aç fareler hiç bira bırakmış mı bir bak.
Orm, my son, see if those thirsty rats have left a drop of ale.
Orm ve ben çocukken, hatırlıyor musun?
Remember when Orm and I were boys?
- Orm?
- Orm?
- Korkuyorum, Orm.
- I'm frightened, Orm.
Önemli değil Orm, en azından hala hayattayız.
It's all right, Orm, at least we're still alive.
Hayır, Orm!
No, Orm!
Orm!
Orm!
Orm, bak bakalım, her tarafı bağlı mı?
Orm, see that all lines are secure.
- Taklidimi yaptın.
- I don't look at you. - You just imitated my f orm.
Ne bir A-K ne de bir M-60.
Not no A-K orM-60.
Oğlum un bana söylediğine göre, y aşlı görünüy orm uşum v e evlenmem gerekiy orm uş.
My son said to me that I look old and that I should get married again.
Affedin beni Lord Orm. General Brak, danışmanlığınızı düşüneceğim.
Lord Orm.
Ancak bu süre zarfında bu hareketin öcü alınmalı.
\ nThis insult must be avenged Orm...
Orm duydun mu?
Did you hear?
ORM!
Orm!
ORM!
Orm! What treason is this?
Orm! Kocam döndü dediler.
Orm, they said my husband has returned.
Orm ne-re-de.
Where is Orm?
O zaman denizaltıdaki plütonyumu kullanarak Orm çalıştırmış olmalı.
Then Orm must have, using the plutonium from the submarine.
Her şey yok olur. Orm'u durdurmalıyız.
Everything will be destroyed.
Orm! Dur!
Orm, stop!
Orm'un planına asla inanmadık ancak kardeşiniz bizi zorladı.
We never believed in Orm's plan, but your brother forced us.
Bu Orm.
This is Orm.
Orm, az önce bir ödül kazandık.
Orm, we just won an award.
Orm bir kafe açacak.
Orm is going to open a coffee shop.
Şu an Orm ile misin?
Are you with Orm now?
Orm, Dan'i daha önce tanıyor muydun?
Orm, do you know Dan before?
Orm'un yaşlı bayanla ne alakası var?
What's Orm got to do with the old lady.
Orm ile konuşmak istediğimi söyleyince....... telefonu suratıma kapattı.
He turned it off since I said... I wanted to talk to Orm.
Orm yarın kafeyi açacak.
Orm will open her coffee shop tomorrow.
Resimdeki gerçekten Orm ise şayet.
If it was really Orm.
Orm'da bir cevabı olmalı.
Orm must have the answer.
İnşallah, resimdeki kız sadece Orm'a benziyor olsun.
I wish the lady in the picture only happened to look like Orm.
Orm'u bekletmek istemiyorum.
I don't want Orm to wait.
Orm'un lokantasına birlikte gitmek zorundayız.
We have to go to Orm's shop together.
Orm'un işyerine başka bir zaman gidersin.
Go to Orm's place some other time then.
Orm'a söylemek zorunda olduğun şey ne?
What have you got to say to Orm.
Orm ile aranızda ne var?
What's with you and Orm.
Peki ya, yaşlı bayanın dediği gibi Orm'un başına bir şey gelirse?
What if something happens to Orm like the old lady said.
Beam, Orm'un yerinde misin?
Beam, are you at Orm's place?
Orm nerede?
Where's Orm?
Orm.
Orm.
Aum-Embar!
Orm Embar!
Affınıza sığınarak, Lord Orm bu emri verecek konumda değilsiniz.
\ NLord Orm.
OOOORRMMM!
Orm!
Zaten durduracağız.
Orm must be stopped. And he will be.