Plan mı traducir inglés
22,361 traducción paralela
Riskli bir plan mı dersiniz?
Risky plan? Yes.
Plan mı?
Idea?
Noel için bir planın var mı?
Do you have Christmas plans?
Çok dolu bir programım var... B planına geçmemiz gerek
Well I've got a pretty full itinerary, so I guess we're just gonna have to move on to Plan "B."
Sanırım B planı zamanı.
Guess it's time for plan B.
Özgür olmam bu iki küçük kızla ilgili aptalca planlarını berbat mı etti?
Did my freedom ruin your idiotic plan for these two children?
Ama bu benim planım hakkında değil bizim hakkında. Ve senin Cade'le yaptığın plan hakkında.
Well, it's not about my plans, it's about... us and your deal with Cade.
İyi bir evlat, böyle umarsızca karşımda dikilip beni geri göndermek için plan yapar mı?
And would a good son stand here right before me, without a care in the world, plotting to send me back?
Ben olsam henüz kutlamalara başlamazdım, tatlım.
Well, I wouldn't plan a festival of celebration just yet, my dear.
Yani senin kıyafetlerini çalmayacağım. Ne? Daha iyi bir fikrin mi var?
What, you got a better plan?
Sence böyle bir plan yapsaydım bunun farkına varacak kişi sen mi olurdun?
If I did come up with such a plan, do you think it would be you who figured it out?
Peki ya kızına olan, o da tanrının planı mıydı?
So what happened to your daughter, was that God's plan?
Planım ne biliyor musunuz?
You know what my plan is?
Planım yok.
I don't have one.
Planımız var mı?
Do we have a plan?
Herkes planı anladı mı?
Everybody clear on the plan?
Avukat olmak için yaptığım bir sürü plan vardı. İşler de yolunda gidiyordu. Sonra geçen gece internete girdim ve... ve ve...
I had all these plans about becoming a lawyer... and I was doing so good... then last night I went online and... and... and...
Planınız buysa canım, görmeniz gereken bir şey var.
If that's your plan, dear, there's something you should see.
Seni tedirgin eden planımız değil, değil mi?
Our plan's not what's troubling you though, is it?
Bir planımız var mı?
Do we have a plan?
Bir planım vardı.
I had a plan.
Bu, yeni birine dönüşme planı mıydı?
Was that the plan, to become someone new?
- Benim de planım oydu.
I was planning on it.
Benim daha iyi bir planım var ama acele etmeliyiz.
I have a better plan, but we must hurry.
Planım yok.
No plans.
- Planım var.
I've got plans.
Sanırım bunun için plan yapacağım.
I guess I should make some plans.
Belki bu gelecek planımız bize nihayetinde bir şey sağlar.
Maybe this futures bet we made will finally pay off.
Hala plana sadık mısın?
Are you still okay to go through with the plan?
Washington Eyalet Birleşim Merkezini, bu operasyon planını ilan panosuna koymak için aradın mı?
I assume you called the Washington State Fusion Center got your ops plan on the war-board?
Herkes planı aldı mı?
Everyone got the layout?
Bir planım var.
I got a plan.
Bir planım var.
I have a plan.
Ciddiyim, bir planın var mı?
Seriously, do you have a plan?
B planına geçiyorum.
I'm switching to plan B.
Şu anda Star Wars göndermesine ihtiyacım yok, plana ihtiyacım var.
I don't need a Star Wars reference right now, Winn. I need a plan.
Birlikte çok fazla planımız vardı.
We had.. ... so many plans together.
Planım?
- Plan?
Beyaz Tony'ye çalışırken yeni planı hazırlayan benim.
- I'm the one who came up with the plan after we were working for White Tony.
Konuştuktan sonra planın mı değişti?
Has your schedule changed since we last spoke? Yeah.
Planın falan var mı?
Do you even have a plan?
Bir planı var mı?
Does he have a plan?
Sanırım bir buluşma planıyor.
I'm guessing he's planning a rendezvous.
Genç Efendi Kim In Hong,... şimdi buradan kaçıp Joseon'a döndüğünde, neyle geçineceksin bir planın var mı?
Our Young Master Kim In Hong, after we get back to Joseon, do you have any idea how we're going to eat?
Planları Siberya hava akımına gazı salıp oradan tüm Kuzey Avrupa'ya yayılmasını beklemekti.
His plan is to drop the gas in the Siberian jet stream and spread it all over Northern Europe.
Bizim planımız da o.
That's exactly what we'll do.
Evet, planımız bu.
Uh, that's the plan, yeah.
Diğer tüm planlarımız gibi bu da çılgınca.
It's just as cuckoo as every other plan we've had.
Deliye dönmüş bir gorilla tarafından kızı katledilmiş birini, deliye dönmüş gorillaları yok edecek bir planın işe yaramaz olduğuna mı ikna edeceksin?
- Try explaining to a man whose daughter was just murdered by a crazed gorilla that any plan to rid the world of crazed gorillas isn't a plan worth pursuing.
Yani önce sağlam bir planınızın olması lazım.
I mean, first you need a solid plan.
Planımız değişince ne kadar çok kaybettim.
Look how much I lost because our plans changed.