English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ R ] / Reklâmlar

Reklâmlar traducir inglés

48 traducción paralela
Nane Çayı reklâmları yüz binlerce Amerikan tarafından izleniyor.
You know, the Ming tea commercials are watched by a hundred million Americans.
Sanırım bu reytingle bütün reklâmları alırız.
I think we can sell complete positions on the whole.
Ama genellikle reklâmlar. - İşte, buradasın.
It's because of movies and TV but mostly the commercials.
TV reklâmları ve magazin dergileri dışında.
Except on magazine covers and TV commercials.
Okul duvarları, asfalt ve refah reklâmlarının... Uzun kanalizasyon boruları ile dolu beyinlere böceklerin vızıltıları girmeli.
In brains full of long sewage pipes of school wall, tarmac and welfare papers the buzzing of insects must enter
Öğrenciler, Havacılık Okulu'nun reklâmlarına karşı çıkıyorlar.
Students are persecuted for advertising the Flying University
Bu bir dakikalık reklâmları yayın için sıraya sok.
I'd like you to collate these one-minute spots prior to broadcast.
Reklâmları görmüştük.
We've seen the ads.
Bu adam burger reklâmlarının yönetmeni mi?
Does Orson Welles direct commercials?
Yürütülen süslü reklâmlar
You will see where we take Manasi.
Oturmanızı rica edeceğim. Elektronik mağazaların reklâmları için, müzik seti fotoğrafları çekerdi.
He photographed stereos for electronic store ads.
Sadece televizyon reklâmlarından sekiz milyon kazanıyorlar. Ayrıca mezunlardan, biletlerden, malzemelerden gelen paralar var.
Eight million dollars in TV fees, then they get money from alumni,
Reklâmları okuyacağım, bir iş arayacağım, sonra güne bir ara vereceğim.
Ah, read the want ads, look for a job.
South Park'ın üzerinde dev bir buzul eriyor, ve bütün kasaba mahvolacak. Şimdi reklâmlar.
A giant glacier is melting above South Park and the entire town is doomed!
Benim kızım televizyon reklâmlarında oynuyor.
WELL, MY DAUGHTER'S DONE TV COMMERCIALS.
Ve reklâmlar!
And ads!
- Reklâmları bekleyebilir miyiz, Marty?
- Can it wait for the commercial, Marty?
Reklâmlar 5 dakika içinde başlayacak.
Seriously, commercial's in about five minutes.
Reklâmlar bitti.
- Commercial's over.
Üç çatallı bir stratejimiz var... Web üzerinden reklâm, ürün ortaklığı ve basılı reklâmlar.
We've got a three-pronged strategy... web advertising, product partnerships and print ads.
Kim televizyon reklâmlarını sever?
Who here likes commercials?
Gerçekten mi, sen televizyon reklâmlarını sever misin?
Really, you like commercials?
"Televizyon reklâmlarına hayır"
"No commercials."
Durun, şu magazin dergilerinde reklâmları olan Judge Reinhold'un gösterisi bu, değil mi?
Wait. Not the Judge Reinhold show from all those magazine ads?
Reklâmlar!
Oh! A commercial!
Reşit olmayan erkek arkadaşları için reklâmlar veren Erik.
Erik, who places ads for underage boyfriends.
Reklâmlar için kısa bir ara verelim.
Time for commercial break. Don't go away now.
Bir İç çamaşır reklâmlarında oynar mısın?
Will you do an underwear ad?
Demek istediğim artık kimse reklâmları seyretmiyor ki.
I mean, nobody even watches commercials anymore.
Televizyon reklâmlarındaki gibi bir ev istemiştim.
I was gonna flip the house like on those infomercials.
Reklâmları sırasında bu ışıkları yayına vermeyi umuyorlardı. Böylece seyircilerin bu malları almaktan başka çareleri kalmayacaktı.
They hoped to broadcast the flashing lights during commercials so that the viewers would have no choice but to buy their products.
Halk ve reklâmlar, yarışı ve kadın pilotları aynı kefeye koyacaktır.
You know, the publicity would put the race and all of you up there with the boys.
Reklâmlar bu işin yürümesini sağlıyor Brian.
Publicity's what keeps this franchise running, Brian.
Reklâmlarımı mı izlediniz?
You've seen my promos?
Satılacak Altın'ın reklâmlarını getir.
Bring up the commercial for "Gold to be Sold".
Güzel reklâmlar.
Great sales pitch.
Dikkatimi çekmek için yaptığınız önemsiz rekabet. Gece yarısı telefonla aramalar, eleştirisel reklâmlar.
The petty vying for my attention, the late-night phone calls, the attack ads.
Çünkü sadece reklâmların resmini gösteririz.
I don't show them a picture, because we only show pictures of ads.
- Televizyondaki reklâmları mı yapıyorsunuz?
You make commercials on TV?
Bu sayede Wrangler kot reklâmlarında oynayan adamların hangilerinin karılarını dövdüğünü bilebiliyorum.
That's how I can always tell which guys in the Wrangler Jeans commercials beat their wives. All of'em.
"Sex and the City'nin yeniden yayınlandığını fark edene dek ped reklâmlarının ne diye böylesine uzun olduğunu merak ediyordum."
"I was wondering why this tampon commercial was so long until I realized it was a re-run of Sex and the City."
Sex and the City'nin yeniden yayınlandığını fark edene dek ped reklâmlarının ne diye böylesine uzun olduğunu merak ediyordum.
So I was wondering why this tampon commercial was so long, until I realized it was a re-run of Sex and the City.
Geceleri çıkan müstehcen 900'lü hat reklâmlarımı görmedin mi? - Selam. Yalnız mısın?
Haven't you ever seen my naughty, late-night, party-line commercials?
Şu elektronik sigara reklâmlarında oynamıştım ya.
I was in those electronic cigarette commercials.
TV reklâmları ve bunun gibi şeyler.
You can do commercials and thing like that.
- Reklâmları görmüş olmalısın.
You must be reading my clippings.
- Şimdi reklâmlar!
A commercial break!
Reklâmlarımdan biri başlıyor.
Oh, hey, hey, guys!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]