Sadece bir kere traducir inglés
1,536 traducción paralela
- Sadece bir kere uydun buna.
- And you've only done it once.
Hapiste sadece bir kere telefon etme hakkın olduğunu sanıyordum.
I thought you only get one phone call from jail.
Onun gibi kontrol manyağı bir ucubenin şimdiye kadar sadece bir kere, o da düzmece bir şiddet olayından dolayı, sadece bir geceyi nezarette geçirdiğine inanabiliyor musunuz?
Could you imagine a control freak like him having to spend the night in jail on a phony abuse charge?
Tamam, sadece bir kere görmek, Bir imzasını almak veya en fazla bir resmini almak istedim.
Okay, I wanted a look, an autograph, or a picture at most.
Bunu sadece bir kere giymişti, aile toplantısında.
He only wore it that once, at our family reunion.
% 90'lık saf çin beyazına bakıyorsun, sadece bir kere kininle kesilir.
You're looking at 90 % pure China White, cut only once with quinine.
Crawfordlar ve Reese Miller'la sadece bir kere görüştüm.
I only met the Crawfords and Reese Miller once.
Sadece bir kere buluştuk.
We went out on a date.
İlk festivalin sadece bir kere olur Vince.
Your first film festival only happens once, Vince.
Sadece bir kere.
Just one time.
Deneyeceğim, Sadece bir kere, sizin çenenizi kapamak için?
I'm going to try, just once, just to shut you guys up, okay?
Hepsi şanstı demiyorum. Sadece bir kere protokol kurallarına uymadığından bahsediyorum..
I'm not saying it was all luck, I am just saying that one time does not a proven protocol make.
Daha önce sadece bir kere oynadım.
I've only played once before.
Biliyor musun? Sadece bir kere... Büyüyüp adam gibi bir baba olmanı isterdim.
You know, for once, I wish you would just grow up and be like a real dad.
Marissa sadece bir kere aşık oldu, ve o da kolsuz tişörtün içinde senden oldukça farklı görünüyordu.
Marissa's only been in love once, and he looked a whole lot different in a wife-beater.
İnsanın dolabına günde sadece bir kere gitmesi nasıl sinir bozucu bir fikrin var mı?
Do you have any idea how annoying it is to only go to your locker once a day?
Nathan bana sadece bir kere baktı, o da karnım guruldadığında. Cezamız dolana kadar da gözlerini saatine dikti.
Nathan looked at me exactly once when my stomach growled funny and then stared at the clock for the rest of the hour.
Sadece bir kere soracağım.
I'm only going to ask once.
Şey, onunla sadece bir kere karşılaştım.
Well, I met her once.
Sadece bir kere mi?
Only once?
Sadece bir kere söylediğini duymak istiyorum.
- Come on, Tru. I just wanna hear you say it one time.
O sadece bir kere olmuştu ve Bruno bundan rahatsız değildi.
That only happened once and Bruno was fine with it.
Yani, sadece bir kere evlenmelisin, ailelerimiz gibi.
I mean, you should only get married once, like our parents.
Sadece bir kere ve teknik olarak o zaman karın değildi.
Only once, and technically she wasn't your wife.
Betty ile geçen yaz sadece bir kere seviştik.
Betty and I made love once, that one time last summer.
Sadece bir kere daha deniyoruz, Bayan Byrd.
We're just going to try one more time, Miss Byrd.
Bunu sadece bir kere yaptım.
I only did it that one time.
- Sadece bir kere mi?
- Just once?
Onu sadece bir kere emzirebileceğimi söyledim.
I said that I would feed her just once.
Sadece bir kere.
Just once.
Ama o kadar zamanım yok sadece bir kere sesini Gujarat'a duyur ve gelsin.
But I don't have so much time with me that I will give it till Gujarat and come.
Sadece bir kere sesini Gujarat'a ulaştır.
Just once if your voice reaches Gujarat.
Babanı sadece bir kere gördüm.
I've seen him all of once.
"Zaten, seninle, her zaman" "sadece bir kere" "oluyor."
It's always just this once with you.
Sadece bir kere ne söyleyeceğinizi bilin.
You have to tell what you know.
Sadece bir kere oldu, ve bir daha asla yapmadım!
No! It happened just once, and I never did it again!
O zaman beni neden sadece bir kere aradı?
Then how come she never called but once?
Sadece bir kere vurulmuş.
She was only struck once.
Sadece bir kere söyleyeceğim
I'm only gonna say this once.
- Bu sadece bir kere oldu.
- l did that once.
Eğer sadece benimle oturup, listeme bir kere bakarsan, ne kadar gelişme kaydettiğimi görürsün.
If you'll just sit down with me and look at my list.
Sadece ağrıdığında orada olduğunu hissediyorsun, ama bir kere gitti mi, aslında ona hiç ihtiyacının olmadığını farkediyorsun.
You only know it's there when it hurts, and once it's gone, you realize you never really needed it to begin with.
Ve bir kere insanlar buranın sahiplerinin bir lezbiyen, bir fahişe ve bir evhanımı olduğunu öğrendiklerinde bu 3 işkadını, ellerindeki müşterileri tutabilmek için sadece masaj işine saplanıp kalacaklar.
And once everybody finds out that its proprietors are a dyke, a whore, and a housewife, those 3 businesswomen will be stuck giving rub and tugs just to keep their client list up.
Hayır, sadece, kaç kere "Yakışıklı bir yabancıyla tanışacaksın" lafını duyabilirsin?
No, it's just, how many times can you hear, "You'll meet a handsome stranger"?
Sadece beni sevdiğini bir kere daha söyle
♪ Only say that you'll love me again ♪
Sadece hayatımda bir kere, sadece bir dakikalığına izin vermeyi isterdim sadece değişik hissetmek için sadece ve sadece bir dakika.
Just once in my life, just for one minute I would like to let go just to feel different if only for a minute.
- Bir kere sadece beni dinle.
For once, just listen to me.
Girişte sadece bir kaç kere gidip geldi. Peki bu sana da garip gelmiyor mu?
Well, it was just a couple trips up the walkway, but doesn't that seem a little odd to you?
Düşün bir kere neden biri eve girip... sadece bir oyuncak ve de bir elbise çalsın?
Why would someone break into the house and steal a toy and a dress and nothing else?
Ama ağabeyim bir kere gelmiş,... sadece balıkçılıkla ilgili şeyler varmış.
But my brother went in there once, he just saw fishing stuff.
Bir kere etrafta yürü, sadece perdeleri kaldır 2.defa yürü ve tam olarak hazırsın
Walk around once, just to raise the curtain. Walk around twice and you're made for certain.
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169