Savaş mı traducir inglés
10,592 traducción paralela
Gerçek bir savaş mı?
Real battle?
Yaşama hakkımız için savaşıyoruz.
We're fighting for our right to live.
Bugün hep beraber kutladığımız... 96'Savaşı'nda kaybedilen sayısız insan bir hiç uğruna ölmedi.
Today, we celebrate our... The countless lives that we lost in the war of'96... did not perish in vain.
Uzun zamandır savaş uçağı kullanmamıştın, sandım ki...
You haven't flown a fighter in a while, so I figured...
Başkanım arkanızdan savaş uçakları geliyor.
Mr. President... you've got incoming fighters on your 6.
Ben savaş değilim, ben komite değilim.
I'm not the war, I'm not the committee.
Savaş Ulaşımı Bakanlığı.
Ministry of War Transport.
Evi savaş alanına dönüştürmüyorum anne.
I'm not turning it into a war zone, Mom.
Ülkemize hizmet etmekten ve sizi, savaş dönemi Genelkurmay Başkanımızı ağırlamaktan onur duyuyoruz...
We are honored to be serving our country, and proud to welcome you, our wartime Commander in Chief...
Savaş alanına adım bile atmadan savaştan para kazanan leşçiler. AEY ŞTİ
Bottom feeders who make money off of war without ever stepping foot on the battlefield.
Bıraktığımız kargonun savaşın doğasını sonsuza dek değiştireceğinden korkuyorum.
I fear the cargo we were dropping off could change the nature of war forever.
Savaşı kazandığımızı söylüyorlar.
They say we won the war.
Savaş bittikten sonra, mızraklı bir askerin yanında...
After, when the fighting's over, I became a page.
Sen, Aguilar de Nerha, özgürlük savaşımızda emirlerimizi yerine getireceğine yemin ediyor musun?
Do you, Aguilar de Nerha, swear to honor our order in the fight for freedom?
Savaş, dini takibat ve Peder Torquemada veya tarikatımızdan birinin Âdem Elması'nı bulmaya en çok yaklaştığı zamandı.
War, religious prosecution, and the closest that Father Torquemada or any of our Order came to a finding the Apple of Eden.
Önünüzdeki günahkârlar kutsal savaşımızdaki son kafir kalesi olan Granada'nın kafir prensini kurtarmaya çalıştılar.
The sinners before you, sought to defend the heretic prince of Granada, the last heathen stronghold in our holy war.
Savaşın sana bir şey yapmayacağını mı sanıyorsun?
What you figure this war is going to fit in with you?
- Savaş çığlığını duyayım.
Let me see your Indian war cry son.
Bunu savaş için kullandınız mı?
Have you ever used it to fight?
Seninle savaşımız beş yüz yıl önce sona erdi.
Our battle ended 500 years ago!
Savaşımız yeri göğü salladı.
Our battle shook the earth... until, finally...
- Bu bizim savaşımız değil.
- This isn't our fight.
Bir baktım savaşıyorsun, bir baktım kaçıyorsun.
I see you fight, and I see you run.
Bunun çok aptalca olmasını geçtim uzak bir ihtimalda olsa, Seth'in savaşına karışırsam diye.. ... savunma amaçlı bildiğim her şeyi yazmak zorundayım.
That was not only extremely stupid, but now I'm forced to write down everything I know as a defense against the remote possibility that Set's war finds me.
- Ne savaşırım, ne de giderim.
I ain't fighting, and I ain't leaving neither.
Larry, Larry, oğlanlarım iki gün içinde yola çıktı. Ve bundan sonra erişim son derece sorunlu hale gelir, Avukatlar savaş alanına paraşütle gitmek istemiyorsa.
Larry, Larry, my boys ship out in two days, and access becomes extremely problematic after that, unless your lawyers want to parachute into a war zone.
Şimdi, son zamanlarda Başkanla ziyaret ediyordum, Bana bu savaşı kazandığımıza, hata yapmadığına dair güvence verdi.
Now, I was visiting with the President recently, and he assured me we are winning this war, make no mistake.
- Haydi bakalım, Bu savaş hakkında bir sürü insan cesareti kırılıyor.
- Let's face it, a lot of people are discouraged about this war.
Yani, lanet savaşı yaşadım. Ama yine de savaşları. Değil mi?
I mean, I've lived the damn war, but it's still their war.
Unutmayın Büyük Savaş'ı kaybettik ama bugün, bizim ikinci şansımız olabilir.
Don't forget, we lost the Great War but today might be our second chance.
İlk gerçek savaşım ise komutanım... Marcus.
My true fight became with my commander, Marcus.
Siçuan Savaşında o yağmacılara çalışmıştım.
You know, at the Battle of Sichuan, I did hire out to those raiders.
Kıyamet Savaşı'nı mı bekliyorsun?
Waiting on the Battle of Armageddon?
Eşitsizlik, savaş, doğal afetler, insan yapımı felaketler.
Inequality, war, natural disasters, man-made disasters.
Konuşmak istediğim savaş hepimizin askeri olduğumuz savaş.
That's the war I'm talking about. The one we're all in.
Savaş robotlarım, Galaksi komandoların her tür türlü saldırı taktiğini biliyor.
My warbots know every offensive tactic in the Ranger handbook.
Sanırım bana tanımlana isim B5429 savaş robotu kusur- -
I suppose my proper designation is Warbot Defect B5429...
Tüm kalan savaş robotlarını Deplanetizer'e yüklenmesini emrediyorum.
I'm ordering all remaining warbots to the Deplanetizer until the heat dies down.
Üzgünüm, ama bir tek sen biliyorsun, Drek'in savaş robotu fabrikasının içini.
I'm sorry, but you're the only one who's been inside Drek's warbot factory.
O şerefsiz, 2 yıl önce savaşı kapımıza getirdi zaten.
That son of a bitch brought the war to us, 2 years ago.
Bizim için savaşır mıydın?
Would you fight for us?
Nasıl sizin için savaşır mıydım?
Fight for you how?
Savaş endüstrimizin yardım çağrısını okumadınız mı?
Didn't you read our arms industry's calls for help?
"Bu suçlu savaş makinesini durdurmak için bize yardım edin."
"Help us to put an end to the criminal war machine."
Daha önce ihmal edilmiş olması mı yoksa şimdi uğruna savaşılıyor olması mı şaşırtıcı?
- Astonishing that she was neglected then or is fought over now?
Bu benim savaşım, Daanish.
This is my battle, Daanish.
Bu savaş benim savaşım.
It's for me to fight.
Şimdi benimde savaşım!
Now it's OURS!
- Tabii ki savaştım, savaşta herkes savaşır.
- Of course I fought in the war, everyone fought in the war.
Bunu kontrol altına alın, ya da açığa çıkalım ve bir savaş başlasın.
Contain this, or we are exposed and it will mean war.
Suça karşı olan savaşımız sırf biz kazanıyoruz diye bitmez.
Our fight against crime doesn't end just because we're winning.