Saçları traducir inglés
12,509 traducción paralela
* Kare bir çenesi ve mükemmel saçları *
♪ Square jaw and perfect hair ♪
Bu yüzden her şeyini bildiğimiz bir yeri bırakıp hiçbir şey bilmediğiniz ve nemden saçlarımın mahvolacağı bir yere taşındık.
This is why we left everything we know to come to a place where we know nothing and where the humidity is not good for my hair.
O saçları yok mu!
All that hair.
- Saçlarını boyamış ama bu o.
She's dyed her hair, but it's her.
Kahverengi saçları, mavi gözleri var, iyi bir...
He has brown hair, blue eyes. He's a good...
Hayır, saçlarını yeniden yapmak zorunda kalacaksın.
- No, you'll have to get your hair done again.
Saçlarım gevrek gibi.
My hair's crispy.
- Saçlarını kim kesti? - Ben yaptım.
Who cuts your hair?
- Debbie. Saçların nasıl olmuş!
Look at your hair.
Saçlarını çok severdim.
I love that hair.
Saçların çok parlak. "
You have the shiniest hair ".
- Saçların ıslanmış.
Your hair's all wet.
Miğferini çıkardığında gümüş rengi saçlarını gören kızların güldüğünü hatırlıyorum.
I remember the girls laughing when he took off his helmet, and they saw that silver hair.
Dünyalar güzeli sarı saçları vardı.
She had gorgeous blonde hair.
Saçlarımı uzatsam mı?
Should I let my hair grow out?
Her zaman idollerimden biri olmuştur çünkü çok güçlü bir kadın ve aşırı kıvırcık saçlarıyla o kadar asil bir şekilde mücadele ediyor ki.
She has always been one of my heroes because she's such a strong woman struggling so nobly with her very curly hair.
Saçlarınız nasıl hep böyle harika görünüyor?
Is there still a chance? How does your hair always look so perfect?
Ve şu saçlarına da bir çekidüzen ver.
And get a haircut.
Yoksa peşinden gelir gür, kızıl bukleli saçlarından tutup sürükleyerek geri getiririm.
Or else... I will follow you. I will drag you back by your thick, red curls, and you won't like it one bit.
Onun saçlarını beğeniyorum ve kotla beraber güzel görünüyor.
I liked his hair and he looked good in the jeans.
Saçların harika!
Your hair is amazing!
O uzun kahverengi saçları var.
She has long brown hair.
Biliyorum, biliyorum, saçlarımı koklamak istiyorsun, ama koklayamazsın.
Oh, I know, I know, you want to smell my hair, but you must not.
Şu konuyu konuşmaktan saçlarım dökülmeye başladı.
The whole subject is making my hair fall out.
Bunun için bıyık bırakabilirim veya saçlarımda değişiklik yapardım.
I can grow a mustache for it, - or a soul patch. - Whatever.
Ya o saçların, kıyafetlerin...
What about your hair? The clothes?
Ama ödevlerimi bitirip saçlarımı senin istediğin gibi yapmam gerekiyordu.
I had to finish my school studies and do my hair just right for you.
Ödevlerimi bitirip saçlarımı senin istediğin gibi yapmak dikkatimi dağıtmış da o yüzden.
It's just that I've been so distracted with my school studies and doing my hair just right for you.
Omzumdan vurup saçlarımı çekmediğinden şaşırdım.
I'm surprised you didn't punch me in the shoulder and pull my hair.
Sanırım saçlarımı toplasam daha iyi olur.
You know, I think I might wanna wear my hair up.
Son 10 yıldır saçlarım hiç toplamamıştım.
I haven't worn my hair up in 10 years.
Saçlarım ne olacak?
What about my hair?
Saçlarıma baksana, sen deli misin?
Just look at my hair. Are you crazy?
"Futbol Annesi Numara 45" bir şişe boyasından saçlarını boyamış gibi görünüyorsun.
You look like you dye your hair from a bottle of "soccer mom number 45."
Saçlarında bigudiler, üzerinde ev kıyafeti ve kolları yarasa kanatları gibi bir kadın. 3 de kedisi falan var.
She's got her hair in curlers, house dress, arms like bat wings, three housecats, or something like that.
Saçları için fazladan havlu hoşuna gidiyor.
She likes extra towels for her hair.
Saçların için fazladan havlum var.
I got you extra towels, for your hair.
Çamaşır makinenize sıkışan saçlarınızdan çalıp DNA örneklerinizi aldım ve sonuçlar sizi çok şaşırtacak.
I submitted DNA samples from your hair follicles that I stole from the lint trap in your washing machine, and I think you're going to be very surprised with the results.
Şey, daha önce farkına varmalıydım. Apaçık ortada. Harika saçların "benim malafat nasıl?" diyen bir pantolon.
Well, I should have seen it before, it's so obvious, with your perfect hair, and those, "look at my crotch," jeans.
# Bu yüzden altın saçlarına aytozu serptiler #
♪ So they sprinkled moondust in your hair of gold ♪
Pekala Rapunzel, aşağı sarkıt altın saçlarını.
Okay, Rapunzel, Rapunzel, let down your golden hair.
Onu en son gördüğümde saçlarını at kuyruğu yapıyordu.
- Last time I saw her, she was in pigtails.
Elmas eldivenler, saçlarını siyaha boyuyor, beyaz surat, Sindhi!
He has diamonds on his gloves. He dyes his hair black and makes his face whitemSindhi!
60 yaşına gelince, bembeyaz saçlarımla senin huzuruna gelebildim.
I came before you, my husband, now that I turned 60 and streaked with gray hair.
Çoğu erkek saçları beyazlaşınca doğal rengine döner.
See, most men go for their natural color when they start covering up their gray.
Kara Panter orada, Cassius bizim gibi görünen afro saçlarını düzleştirmesinden nefret ederlerdi.
Black Panthers there, they hated Cassius for having the good taste to straighten nappy hair to look like ours.
Yani iki kurbanın da öldükten sonra saçları kesilmiş.
So, both victims had their hair cut after they were dead.
Bugünden sonra onu saçlarından yakalayacak ve sürtüğü yapacak.
From now on, he's gonna take it by the balls and make it his bitch.
O saçlar benimdi Kev.
That was my hair, Kev.
"Düz saçlar yanar."
"Slave hair Burns."
Tanıklar onu yangından önce görmüş ve "Düz saçlar ölür" yazıyormuş. Hayır o yapmadı.
Witness saw him leaving 15 minutes before the fire and spray-painting "slave hair Burns."