Saçmalama traducir inglés
5,934 traducción paralela
Saçmalama.
Don't be silly.
- Saçmalama Karl.
Don't be daft, Karl.
Saçmalama.
Nonsense.
Saçmalama, bir yere atıver. Kimse fark etmez.
Don't be such a baby, just dump it somewhere, no-one will know.
Saçmalama!
Nonsense!
Saçmalama.
Don't be ridiculous.
Saçmalama, Steven, tabii ki de öylesin.
Don't be silly, Steven. Of course you are.
Saçmalama Rick.
Don't be a loon, Rick.
Saçmalama, Ed.
Cut the shit, Ed.
Saçmalama lütfen.
- Are there vampires? - Oh, please don't be ridiculous.
Saçmalama. Evrende benim bir eşim daha yok.
There's no one else like me in the whole universe.
- Saçmalama.
Don't be ridiculous.
Peter saçmalama.
Peter, it's fine.
Saçmalama, ben kimseyi öldürmem.
Don't be ridiculous.
Saçmalama.
Oh, please.
- Hayır be! Saçmalama!
Don't be ridiculous!
Saçmalama Mamie Sue.
DON'T BE SILLY, MAMIE SUE.
Hayır, saçmalama.
No, don't be silly.
Ay tamam kızım, saçmalama.
Okay, stop being ridiculous.
Saçmalama, o öyle zannediyor.
Don't be silly, that's what he thinks.
- Saçmalama! Ailenin öğretici cinayet pornosu izlemesini engellemeyezsin!
Come on, you can't block your parents from watching informative murder porn.
Hayır, saçmalama.
I... No. Don't be ridiculous.
- Saçmalama.
- Nonsense.
- Hayır saçmalama.
- No, don't be ridiculous.
Saçmalama.
Oh, don't be ridiculous.
Saçmalama.
That's crazy talk.
- Saçmalama.
Oh, don't be silly.
Anne, lütfen saçmalama.
Oh, Mom, please, don't be ridiculous.
- Saçmalama.
- Oh, don't be silly.
- Saçmalama lütfen.
- Don't be ridiculous.
Saçmalama.
That is insane.
Saçmalama, kader insanı hasta etmez.
Don't be silly, fate doesn't make you ill
- Saçmalama Gibbs başparmakların adı olmaz.
Don't be silly, Gibbs, thumbprints don't have names.
- Sam evlat, saçmalama.
- Sam, lad, this is wild talk.
- Saçmalama abi, yapma rahat ol.
- Don't be silly, bro, relax.
Hayır baba saçmalama.
No, dad don't be silly.
Olmadı, saçmalama.
You and Rita had an affair. No, we didn't.
- Saçmalama, seviyor seni. - Gerçekten mi?
Don't be silly, he loves you.
- Saçmalama.
Nonsense.
Tatlım, saçmalama.
Honey, don't be silly.
Saçmalama Wil.
Oh, nonsense, Wil.
Saçmalama. Biraz kilo bile alman lazım.
You need a little fattening up.
Saçmalama Laura.
Don't be silly Laura.
Saçmalama, ben hergün zor şeyler yaparım.
Oh, give me a break. I do hard things every day.
- Saçmalama Sam.
- You're not making any sense, Sam.
- Saçmalama.
- Don't be silly.
Saçmalama.
Stop.
Saçmalama.
- No, that's ridiculous.
Peter saçmalama.
Peter, don't be silly.
- Saçmalama.
Sit.
- Saçmalama Becks.
Don't be silly, Becks.
saçmalama lütfen 25
saçmalamayı bırak 40
saçmalamayı kes 111
saçmalamayın 114
saçmalık 1235
saçma 804
saçmalıyorsun 156
saçmalıyorum 21
saçma sapan konuşma 57
saçmalıyor 21
saçmalamayı bırak 40
saçmalamayı kes 111
saçmalamayın 114
saçmalık 1235
saçma 804
saçmalıyorsun 156
saçmalıyorum 21
saçma sapan konuşma 57
saçmalıyor 21