Senden hoşlandı traducir inglés
1,822 traducción paralela
- Senden hoşlandı.
- She's digging on you.
Senden hoşlandım.
I like you.
Ama bu senden hoşlandığı anlamına gelmeli.
But it must mean he likes you.
Sanırım senden hoşlandı.
I think she likes you.
Senden hoşlandı.
She likes you.
Senden hoşlandı, amigo.
You scored, amigo.
Senden hoşlandığım için sana bakıyorum, Charlie.
I'm looking at you because I like you, Charlie.
Senden hoşlandım, çünkü sen gentoo karakterlisin.
I'm really interested in you because you're a gentoo soul.
Senden hoşlandım.
I enjoy you.
Çünkü senden hoşlandım.
Because I like you
- Ama o senden hoşlandı.
- She definitely likes you.
Senden hoşlandığına eminim.
Bet he'd have liked you.
Senden hoşlandım.
I likes you.
Senden hoşlandılar.
They liked you.
Hey, senden hoşlandı.
Hey, he likes you.
Senden hoşlandığı besbelli.
She obviously likes you.
Senden hoşlandı.
He likes you.
Şişman olan senden hoşlandı sanırım.
I think the chubby one likes you.
Sanırım senden hoşlandı.
I think he likes you.
Genellikle Charlie sadece inekleri sever, ama senden hoşlandı.
Usually Charlie only likes cows, but he likes you.
Galiba senden hoşlandı.
Think he likes you.
- Ciddiyim, senden hoşlandı.
- I'm serious, I think she liked you.
Senden hoşlandı, Jesse.
SUITCASE : She likes you, Jesse.
Bak... Sana söylemek istediğim tek şey senden hoşlandığım.
Look... all I'm trying to tell you is that I like you.
O sarışın fıstık senden hoşlandı.
That blonde chick was into you.
Oh ve bilgin olsun, bunların hiçbiri senden hoşlandığım anlamına gelmiyor.
Oh, and FYI, none of this means I like you or anything.
- Senden hoşlandı.
She likes you. Oh.
- Sanırım senden hoşlandı, Chris.
I think she likes you, Chris.
Senden hoşlandığını pek sanmıyorum, Ajan Johnson.
I don't think he likes you, agent johnson.
Ağabeyim senden hoşlandı.
My brother likes you.
Senden hoşlandım.
I like you. - [Groaning]
Seni iki haftadır tanıyorum ve ilk kez gerçekten senden hoşlandım.
I've known you for two weeks, and this is the first glimpse of a guy I could actually like.
Senden hoşlandığım için kiliseye kadar peşinden gelip numara yaptım.
I followed you to that church because I have a crush on you and I let you think that I belonged there. - What?
Martha Jones, senden hoşlandım!
Oh, Martha Jones, I like you. Tell you what, Peter Streete would know.
Bugün senden hoşlandığımı ve seninle birlikte olmak istediğimi hatırlatma günü.
It's just... it's the day I remind you I like you, and I want us to be together.
Bana inanıp inanmamanı umursamıyorum... Ama senden hoşlandım.
I don't care if you believe me or not... but I did like you.
Pekala, senden hoşlandık, Ellie, ve eğer kirayı peşin olarak verirsen, daha da hoşlanırız.
Well, we like you, Ellie, and if you have first and last months'rent, we'd like you even more.
Senden çok hoşlandım ben Maya.
I like you, Maya.
Bir kızdan hoşlanıyorsan onun da senden ne kadar hoşlandığını senin hakkında neler düşündüğünü söylemeden önce, kendisini nasıl hissettiğini zaten söylediği için, onun hakkında düşüncelerinin ne kadar önemli olduğunu anlayabilir misin?
Can you tell when a girl is thinking how much she likes you wondering if you like her, thinking how important it is how you feel before she says anything more about how she feels about you because she's already saying how she feels in her own way?
Aslında senden çok hoşlandım.
The truth is I like you a lot, Maggie.
- Hoşlandığını biliyorum, ve bende senden çok hoşlanıyorum.
I know you do, and I like you a lot too.
Senden her zaman hoşlandım
I've always Liked you
İster kız kardeşin olsun, ister başkası... hoşlandığın kişiye "Senden hoşlanıyorum" demek kötü bir şey mi?
Whether it's your sister, or anybody... Telling the person you like "I like you" is not a bad thing, right?
Hoşlandığım kişiye "senden hoşlanıyorum" demiştim.
I said "I like you" to the person I like
Senden gerçekten hoşlandım.
I really like you.
"Bilmeni isterim ki, senden gerçekten çok hoşlandım, Sid."
"I want you to know I really liked you, Sid."
Onun bu şekilde düşündüğünü sanmıyorum, senden gerçekten hoşlandığını söyledi.
I'm not sure she sees it that way, she said she really likes you.
Sana eşcinsel olduğunu söylediğini çünkü senin ondan hoşlandığını ama onun senden hoşlanmadığını ve bu durumdan nasıl kurtulacağını bilmediğini söyledi.
He said he told you he was gay because you were into him and he wasn't into you, and he didn't know how to get out of it.
Fotoğrafına baktığımda senden çok hoşlandım. Hoşça kal.
I think you're hot from your photo.
Seninle ilk karşılaştığımda senden çok hoşlandım.
When I first met you I felt you are pretty
Seni sadece iki haftadır tanıyorum ve ilk kez senden gerçekten hoşlandığımı hissettim.
I've known you two weeks. This is the first glimpse of a guy I could actually like.
senden hoşlandım 83
hoşlandım 29
hoşlandın mı 42
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
hoşlandım 29
hoşlandın mı 42
senden çok hoşlanıyorum 54
senden hoşlanıyorum 151
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43