Son şans traducir inglés
4,542 traducción paralela
Son şansın.
Last chance.
Bu benim son şansım.
This is my last best shot.
Pekala, madem onlar senin son şansın, onlarla biraz daha fazla ilgilenmen gerekmiyor mu sence?
Okay, so if they're your last shot, then don't you think you should be paying a little more attention to'em?
- Bu son şansın.
- You got one last shot.
Bizimle gelmek isteyenler, bu son şansınız.
Anyone else who wants to come, now is your last chance.
Son şansın, Pearly.
Last chance, Pearly.
Bu son şansımız.
This is our last chance.
Lütfen, bu uçaklar son şansımız!
Please, your planes are our last hope!
Bizde olup da insanların isteyebileceği bir şeye sahip olmak için son şansımızdı.
It was our one chance to have something that other people might want.
Fakat bu elime geçecek son şansım.
But this is the last chance I'll have.
Son şans.
Hey, last chance.
Seni çok uzun zamandır tanıyorum, gerçekten kimsin biliyorum ve şimdi uzakta okuyorum, bu son şansımız olabilir.
I've known you since like forever. I know who you really are. And now I'm away at school now... and this could be our last chance to, you know..
Bu son şansın.
- It's your last chance. - Wow.
Tamam, son şans, göt herif.
Okay, last chance, asshole.
İşte. Bu senin son şansın.
Three. it's the end for you!
Jambonunuzu kurtarmak için son şansınız
And now's your chance to save your hide
Bunu çıkarmak için son şansımız.
It's the last chance to remove it.
O benim son şansımdı.
That was my last shot.
Bu son şansın, unutayım deme.
This is your last chance.
Son şansın
Last chance.
Son şansın pislik.
Last chance, asshole,
Ama bu, ninenin pastanesini ve ağaç evimizi kurtarmak için son şansımız.
But this is our last chance to save Grandma's bakery and our tree house.
- Bak, bu son şansınız, anladın mı?
- Look, this is your last chance, you dig?
Bu senin son şansın.
This is for your own good.
Son şansın, evlat.
Last chance, kid.
Yerini almak için son şansın.
Last chance for "places."
Her kimse, bu onun son şansı.
Whoever it is, this is your last chance.
Son şansın.
Okay.
Bu, bildiğin her şeyi anlatmak için son şansın.
It's your last chance, spit out everything you know.
Dünyanın her yerinde birlikte sörf yaptık ve dalgalar bizi yutmadan önce bu son şansımız olabilir, bu yüzden, güneye inelim.
We Traveled the world together but maybe this is the last time before the real world in the swallow. Let us be worth it.
Son şansın... Şimdi arabaya bin ve sür.
Your last chance... just get in the car right now and drive.
- Son şansın.
Last chance.
Bu Altera için son şans olabilir.
This may be the last chance for Altera.
Son şansın!
Last chance!
Sana öğretilerinden vaz geçmek için son bir şans daha veriyorum.
I offer you one last chance to renounce your teachings.
Sana son bir şans vereceğim.
I give a last chance
Lucia, yaşama şansı son derece düşük olan hastalarla haddinden fazla ilgilendi.
Lucia nursed extremely ill patients with a very low life expectancy.
Son zamanlarda şansımız yaver gitmedi.
We've had some bad luck lately.
Son bir şans. Hadi!
One more chance.
Sana, son bir şans daha tanıyorum.
I'm giving you one final chance.
Sofia'ya son bir şans ver.
Give Sofia one last chance.
O öldü ve annesinin onu son kez görmeye bile şansı yok.
He died and his mother didn't have a chance to see his last breath.
Dürüst olman için son bir şans vereceğim sana.
I'm gonna give you a chance to answer honestly.
Şimdi beni son öldürme şansın, gitti.
Now you should've killed me when you had the chance cause that's your last window, and it's gone.
emimin şu anda da keşke böyle olsaydı diye düşünüyor olabilirsin. ama ben inanıyorum ki inanmadığın Tanrı sana bir şans daha verdi. son cevabını değiştirmen için son bir şans.
And I'm sure right now you probably wish that it did, but I'm here to tell you that it's a gift'cause the God that you don't believe in has given you another chance, another chance to change your final answer.
Yasal işlere başlamaktan başka şansım yok. Ya da ayakta son adam olacağım.
I got no choice but to... go legit or be the last man standing.
Oğlunun yerleşmek için şansı olacak.
Your son will get a chance to settle down.
Sana son bir şans veriyorum.
I'm gonna give you one last chance.
Sana son bir şans vereceğim.
I'm going to give you one last chance.
Bense son beş blokta dokuz tane para kazanma şansı gördüm.
I just saw nine opportunities to make money in the last five blocks.
Bu yolda devam edersen merkez avluda bulunan Pierce Hawthorne Cinsiyet Duyarlılığı ve Cinsel Potansiyel Müzesi'ni son kez görme şansını yitirirsin.
Continue on this path, and you might miss your last chance to see the Pierce Hawthorne Museum of Gender Sensitivity and Sexual Potency on the central quad.
son şansın 29
şans 100
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şansıma 19
şansını zorlama 45
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şansına küs 32
şans 100
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şansıma 19
şansını zorlama 45
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şansına küs 32
şansımıza 17
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şansın yok 21
şansın açık olsun 28
şansımız var mı 19
şanslıydım 39
şansımız varmış 21
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25
şanslı adam 21
şanslı mı 26
şansın yok 21
şansın açık olsun 28
şansımız var mı 19
şanslıydım 39
şansımız varmış 21
şanslı günümdeyim 16
şanslıydık 25